Manhattan Projesi
1896 de Fransız fizikçi Henry Becquerel’in radyoaktiviteyi keşfetmesiyle geliştirimeye başlanan atom bombası fiziksel olarak ilk defa 1911 yılında denenmiştir. Fakat atom bombasının yıkıcı gücü ancak 1930’lu yılların sonuna doğru anlaşılmıştır. 2 Aralık 1942 de “Metalurji Projesi” kod adlı projeyi İtalyan Enrico Fermi yapmıştır ve resmen atom çağını balşlatmıştır. Ardından atom enerjisinin silahlarda kullanılabileceğini öngören Albert Einstein dönemin Amerika başkanı Roosevelt’e bir mektup yazmış ve Almanya’nın II. Dünya Savaşı başlamadan Atom enerjisini keşfetmeye çok yakın olduğunu ve bunu savaşta yıkıcı bir güç olarak kullanmaya karar verdiğini bildirmiştir. Mektup olayından hemen sonra Almanya’dan daha çabuk davranan ABD, 1945 yılında Los Alamos, Meksika’da Prof. Dr. Oppenheimer kontrolünde atom enerjisinin kullanımını araştırmış ve saf Uranyum ve Plutonyum’dan 50 şer kg üretmiştir.
ABD, atom enerjisinin insanlar üzerindeki ölümcül ve yok edici etkisini araştırmak için “Manhattan Project” adı verilen bir araştırma grubunu kurmuştur. 1945’de 40 Laboratuar ve 200.000 bilim insanıyla başlayan bu projedeki çalışan sayısı Amerika’da makine endüstrisinde üretim yapan tüm işçi sayısında daha fazlaydı. 1945’de ilk meyvesini veren Manhattan projesi ile birlikte Fat Man (Şişman Adam) isimli bomba Meksika’nın Alamagor bölgesinde kontrollü olarak patlatılmıştır. Yeryüzündeki bu ilk nükleer patlamayla doğa atom bombasının yıkıcı gücüyle karşılaşmış olmuştur. Aslında, Fat Man Atom bombası denenmeden önce Başkan Harry Truman II. Dünya savaşının sonlarına yaklaşılırken bombanın Japonya üzerinde kullanılması kararını çoktan almıştı. Alınan bu canice kararda başkanın kişisel sorunları, kini, nefreti ve Pearl Harbor’dan kalma öç alma duygusunun da etkili olduğu söylenebilir.