Bavyera hükümeti tarafından 1785'te yayınlanan bildiri,(virgül kullanımına çok dikkat edelim) grubun dağılmasına neden oldu. Weishaupt kaçtı. Topluluğun yazışmaları, doküman ve belgeleri toplatılıp daha sonra hükümet tarafından yayınlandı. 19. Yüzyılın başlarında ünlü Alman filozof Hegel’in katılımı bu topluluğa yeni bir nefes, canlılık kattı ve illuminati eski parlak dönemine geri döndü.

İlluminati, üyesi olan Hegel’in tez-antitez kuramlarıyla “Yeni Dünya Düzeni” düşüncesinin geliştiği bir ütopya topluluğu haline gelmiştir. İlluminati daha sonra dinsel dogmatik düşüncelerin egemen olduğu İtalya’ya ulaşmıştır ve ünlü Rönesansçı şahıslar tarafından Katolik Kilisesi’ne siyasi bir savaş başlatmıştır. Bu savaşın amacı ise bilimin ispatladığı gerçekler için kiliseyi ikna (cümle bütünlüğünü bozmayalım) ettirmektir. 1874’de İlluminati, gizli siyasi amaçları olduğu öne sürülerek yasaklanmıştır.

Dikkat çeken başka bir nokta ise iddialara göre Holywood film sektörü bu örgütün elindedir. Birçok sektörün kartelleri illuminati'ye hizmet etmektedir.

İddialara göre, sadece siyasi değil, bütün insanlığa ulaşabilecek  tüm yayın organlarını kullanmaktadırlar.  Özellikle müzik sektörü, dünyaca ünlü şarkıcılar, bilinçli-bilinçsiz olarak bu sisteme hizmet  etmektedirler. Komplo teorisyenlerine göre dünyayı yöneten kapitalistler bu örgütün başındadır ve çıkarları doğrultusunda üye alıp üye çıkartmaktadır. Michael Jackson ve Tupac’ın bu nedenle öldürüldüğü söylentiler arasındadır.