Anadolu Beylikleri Dönemi
Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i yenilgiye uğratarak Anadolu’daki Bizans hakimiyetini kırmasından sonra Türklerin şanlı zaferleri başlamıştır. Türk akıncıları olan Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Çağrı ve Tuğrul Beyler tarafından yapılan akınlardan sonra kurulan beylikler Anadolu Beylikleri döneminin ilkini oluşturmaktadır.
Birinci Anadolu Beylikleri adı verilen bu ilk dönem özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kurulan beylikler tarafından oluşturulmuştur. Birinci Anadolu Beylikleri döneminde kurulan Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kösedağ Savaşı’nda Moğollara yenilmesiyle Anadolu’daki siyasi birliğin bozulmasından sonra yeniden kurulan beylikler ise İkinci Anadolu Beylikleri Dönemi’ni oluşturmuşlardır. İkinci dönem beyliklerden en güçlüsü Karamanoğulları ile Germiyanoğlulları’ydı. Osmanoğulları daha sonra güçlenerek imparatorluk olmasına rağmen Anadolu Beylikleri arasındaki güçsüz beyliklerden biriydi. Osmanoğulları, Marmara kıyılarında hakimiyet kuran Karesioğullarını ele geçirerek yıktılar ve beyliklerin kimi kentlerini satın alarak, kimilerini de akrabalık yoluyla ele geçirerek Anadolu’da giderek güçlendiler.
Büyük Selçuklu Devleti tarih sahnesine çıkmadan önce Çağrı ve Tuğrul isimleriyle bilinen Türk komutanları himayelerinde bulunan Türkmenler, Maveraünnehir bölgesinde Gazneli ve Karahanlı Devletleri’nin şiddetli baskıları ve saldırılarından bıkmışlardı. İki kardeş kendileri ve halkı için yeni toprakları arayışına girişmiş ve Çağrı Bey emrindeki 3.000 kişilik süvari birliğiyle Anadolu’ya doğru keşif hareketine geçmiştir. Çağrı Bey’in yeni bir yurt için akınlar düzenlediği Anadolu; 1015 yılında sonra Türk komutanların akınlarına uğramıştır. Yapılan akınlar ve Türk olan Selçuklu Devletinin 1040 yılında yapılan Dandanakan Zaferi’nden sonra Anadolu, Türklere bir vatan-yurt olmuştur. Özellikle doğu bölgesinde bulunan Van ve Erzurum’a yerleşen Tuğrul Bey komutasındaki Türkmen grupları buraları ele geçirmiş ve başka bir oğuz boyuysa Diyarbakır yönünde hareket ederek Silvan, Mardin ve Cizre’ye kadar hakimiyet kurmuşlardır. Büyük Selçuklu Devleti’nin 1046 (Gence), 1048 (Hasankale) yıllarında Bizanslıları bozguna uğratmalarından sonra iyice güçlenen Türkler, Tuğrul bey komutasındaki süvariler ile 1054 yılında Erzurum’a kadar ilerleyerek bu bölgeleri Türk hakimiyeti altına almışlardır. Yapılan kuşatmadan sonra iklim şartlarının olanak vermesiyle ertelenen Malazgirt Kalesi, daha sonraki yıl ele geçirilmiş ve kaleyi almak için gelen Konstantinos Dukas’ın birlikleri de bozguna uğratılmıştır.
Selçuklu devletinin fetihlerini sürdüren komutanlardan Tuğrul Bey’in ölümünden sora Selçuklu tahtına geçen Alparslan, Anadolu’ya yapılan akınlara öncelik verdi. Alparslan komutasındaki Türk süvarileri Ani ve Kars kalelerini ele geçirdiler. Anadolu’ya yapılan akınlarda Alparslan komutasındaki Selçuklu emirlerinden Gümüstegin, Afsin, Ahmetşah ve Salar-i horasan Malatya, Ergani, Siverek, Diyarbakır (Amid), Silvan (Meyyafa-rikin), Urfa, Adıyaman, Harran, Nizip ve Antakya bölgelerine akınlar yaptılar.
Büyük Selçuklu hükümdarı tarafından Bizans’ın Malazgirt Meydan Muharebesinde (26 Ağustos 1071) kazandığı zaferle Anadolu hem Türkleşmiş hem de İslamlaşmıştır. Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra Türklerin çevrelerindeki bölgelere yaptıkları Akınlarla bölgeyi İslamlaştırması İslam aleminin bayrağını Türklerin devraldığının kanıtıdır. Bu sebeptendi ki Anadolu’ya yapılan akınlar ve Malazgirt Zaferi ve Hıristiyan olan Bizans güçlerinin yenilgiye uğratılması İslam aleminde büyük sevinç uyandırmıştır. Anadolu’daki Türk hakimiyetinin bu filizlenmesi Anadolu beylikleriyle taçlandırılmıştır.