Sadabat Paktı

    Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından kazanan taraf, bütün dengeleri düzenlemeye  çalışmıştı. Elbette ki yeni kurulan düzen İngiltere, Fransa ve ABD’nin yeni sömürge ve rekabet yarışı üzerine kuruluydu. Doğal olarak mağlup devletler, kurulan bu yeni düzenin karşısında durmak için bölgelerinde müttefikler aramaya koyuldular. Çıkar ilişkilerine ve savaşın devamında kurulan bu düzene aykırı olarak ilk hareket 1935 yılında İtalya tarafından Habeşistan’ın işgal edilmesiyle başlamıştı. Tabiî ki İtalya’nın Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan İtalya tehdidi ile birlikte, İngiltere ve Fransa bu durumdan çok rahatsız olmuştu. Çünkü İtalya’nın Doğu Akdeniz hakimiyeti özellikle İngiltere’nin sömürge yollarına giden yolun tehlikeye girmesi anlamına geliyordu. Bu durumun ardından özellikle çıkarları zedelenen İngiltere, Orta Doğu ülkeleri ve Türkiye arasında ittifaklar düzenlenmeliydi.  

  • Sadabat Paktı’nın İmzalanması ve Güç Dengelerinin Zedelenmesi

        Daha önce belirtildiği üzere İtalya’nın son hamlesi ile doğu Akdeniz tehlikeye düşmüş ve Orta Doğu’ya yönelik bir savunma ittifakı kurmak zorunluydu. Bu ittifakın filizi olarak İran, Cenevre’de 2 Ekim 1935 yılında Türkiye, İran ve Irak arasında üçlü bir ittifak kurulmuştu. Fakat bu ittifakın sağlanması beklendiği kadar kolay olmadı.  Bu ittifakın sağlanamaması, İran, Irak ve Türkiye arasındaki sınır sorunlarının çözüme kavuşmamasından kaynaklanmaktadır. Fakat İtalya’nın mevcut durumu ileri seviyeye taşıması nedeniyle, bu anlaşamayan Orta Doğu devletleri birleşmeye karar kıldılar. Bu ittifak ile birlikte Orta Doğu’nun İtalya tehlikesinden korunması amacıyla “Sadabat Paktı” imzalanmıştır.

  • İtalya’nın Asya ve Afrika Sömürge Haritası ve Arka Plan

    İtalya, Habeşistan’ı işgal ettikten sona artık düşüncelerini ve yol haritasını açıklamaktan korkmuyordu. Eskiden beri Afrika kıtasında sömürge emelleri olan devlet aynı zamanda Asya üzerinde de birtakım politikalar yürütmek amacındaydı. Peki ama İtalya Asya ülkeleri üzerinde ne gibi bir çıkar yürütebilirdi ki? Asya kıtası terimi aslında coğrafik nedenlerle Orta Doğu devletleri olan Türkiye ve sınır komşularına karşı yürütülecek bir istila mantığından ibaretti. Fakat Habeşistan’ın işgali Aralarla birlikte Orta Doğu’ya sınır olan çoğu devletinde tehlike altında olduğunun göstergesiydi.

    İtalya’nın son hareketlerinden sonra Orta Doğu dengeleri öyle gerilmişti ki, artık patlamaya hazır bir bölge haline gelmişti. Daha önce nasıl ki, İtalya ve Bulgar tehlikesine karşı Balkan Antantı imzalandıysa, aynı şekilde Orta Doğu’da beliren tekrar bir İtalya tehlikesi de komşu ülkeleri bir ittifaka zorlamıştı. Bu ittifak daha öncede belirtildiği üzere İran’ın Cenevre’de yaptığı bir hamle ile uluslararası bir nitelik kazanmıştır.

  • Tarafların “Sadabat Paktı” İle Müttefiklerine Sundukları Teminatlar ve Muhataplar

    Türkiye, bu kritik ortamda sınır komşularına daha da yakınlaşmak zorundaydı. Bu politikaya uygun olarak 1937 yılında İran ile çeşitli işbirliği konularında mutabakata varıldı. Aynı şekilde 5 Haziran 1926 tarihli Irak ile yapılmış olan “Dostluk Antlaşması” da 1937 Nisanında yenilendi. Bu antlaşmayla eş zamanlı olarak 7 Nisan 1937 tarihinde Mısır ile “bozulmaz barış ve samimi ve daimi dostluk antlaşması” imzalandı. Tarihler 1937 yılını gösterdiğinde İran ve Irak arasında bulunan sınır anlaşmazlıkları artık çözüme kavuşturulmak zorundaydı. 1935 yılında Cenevre’de parafe edilmiş olan bu antlaşma fikri İtalya tehdidine karşı kurulması planlanan ittifak, tarih 8 Temmuz 1937’yi gösterdiğinde İran’ın kalbi olan Tahran kentinde Sadabat Paktı’nın muhatapları olan Türkiye, Irak, İran ve Afganistan arasında 5 yıllık bir süreyle imzalanmıştır. Pakt’a dahil olan taraflar şu konularda mutabakata varmışlardır:

    1. Devletler, normal ilişkilerini de iyi bir şekilde devam ettirecektir.
    2. Dünya barışının sağlanmasına yönelik kurulan Milletler Cemiyeti’nin kararlarına uyacak ve birliğe biat edeceklerdir. Bu kararlara uyma sınırları Kellogg Paktı’na bağlı kalmayı da içeriyordu.
    3. Antlaşmanın muhatabı olan devletler, hiçbir şekilde antlaşmayı paravan olarak birbirlerinin iç ilişkilerine müdahil olmayacaklardır.
    4. İç işlerinde varılan mutabakat ve hoşgörü, aynı şekilde daha önce çizilen ve kabul edilen genel sınırların korunması konusunda da geçerliliğinin devam ettirecektir. Bu antlaşmanın imzalanmasının başlıca nedenlerin biri tarafların sınır anlaşmazlıklarının bir nebze de olsa çözüme kavuşabilmesidir.
    5. Taraflar, birbirlerinin çıkarlarının zedelenmesi-korunması konularında ortak maddelere dayanarak birlik içinde hareket edeceklerdir.
    6. Pakt’a katılan devletler, hiçbir şekilde birbirlerine askeri veya siyasi bir saldırı içinde olmamanın yanı sıra böyle oluşumlara dahil olmayı da asla kabul etmeyeceklerdir.
  • Sadabat Paktı’nın Orta Doğu ve Dünya’daki Siyasi Dengelere Olan Etkisi

    Sadabat Paktı ile Türkiye, Doğu sınırlarını garanti altına almıştır. Dünya barışının sağlanmasına aykırı olan bütün hareketler dengeleri bozmaktadır. Bu düşüncenin korunması amacıyla Pakt, Orta Doğu barışını sağlamlaştırmıştır. Bölgesel dostluk mutlak kılınmaya çalışılmıştır. Pakt’a üye olan devletler, Suriye ile sınır sorunları yaşadığı için Suriye antlaşmaya taraf olmamıştır. Pakt’ın tarafları, 7. maddeye dayanarak birbirlerine karşı düşmanlık, terörist oluşum ve yaklaşımlardan kaçınacaklardır. II. Dünya Savaşı’nın buhranlı ortamında ortaya çıkan bu antlaşma, genel olarak Orta Doğu’daki düzensizliği azda olsa istikrara yaklaştırmıştır. 1979 yılına gelindiğinde Irak ve İran arasında patlak veren savaşın ardından İran’da kurulu olan şeriat rejimi antlaşmayı tek taraflı olarak tanımadığını açıklamış ve Sadabat Paktı’nın parçalanmasına sebep olmuştur.


Tarihiolaylar.com internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Copyright 2024 - Tüm Hakları Saklıdır.