ascka
meraklı ve şüpheci birisiyim
En Beğenilen Yazar Sırası
:
37
Toplam Başlık Sayısı
:
2
Toplam Puanı
:
20
Toplam Giri Sayısı
:
32
Bu Ayki Puanı
:
-1
En Aktif Yazar Sırası
:
40
Acaba pyd azezi gecip akdenize acilirsa ne olur
ascka
öncelikle pyd den konuya başlamak isterim ki o bölgede aktif olarak hakim olanlar suriyeli kürtler, onlara destek veren ruslar ve aynı şekilde yine desteklediklerini tescillemiş olan esad rejimidir. haliyle istikrarı borçlu oldukları tek en fazla ihtimalle rusya olucaktır ki rusya onları varlığı süresince kimseye kaptırmamaya çalışıcağını ve bunun için elinden geleni yapıcağını şiddetli bi şekilde göstermiş ve göstermektedir. kaldı ki bu noktada hiç kimse de hakim olmak istediği toprakları tutup da başkasına peşkeş çekmeye kalkışmaz( kendi kendilerine en sağlam ihaneti etmeye çalışmazlarsa). yani bu durumda o bölgede arzı mevud un mevzu bahis olması dahi benim görmediğim bir ihtimaldir. tutup da orada başlarına yönetici veya sömürücü getirticeklerini düşünmüyorum. elbette galip gelirlerse birinci derecede en sağlam ilişkilerini rusya ile kurucakları da aşikar diye düşünüyorum. türkiyeden avrupaya uzanan doğalgaz ve petrol kaynakları yanılmıyorsam suriye ve suriye ile alakalı bölgeden geçmiyor. kaldı ki rusya bu bağlamda israilden resmi olarak bir şekilde türkiye ile doğal gaz ticaretine girmemesini dahi önemle talep etti diye biliyorum. bunun sebebi türkiyenin , rusyanın sattığı doğalgazın bir numaralı tüketicisi oluşu. bu bağlamda her anlamda ambargo koyması işine gelen ruslar, aynı şekilde boru hattı döşemesi ve gaz akışının devamı için de zaten aksama/kesinti yaşanmayacağını duyurmuşlardı diye biliyorum. bu iş başka aşk başka demenin başka türlüsü belki de( ? ). bu yüzden bu konunun başka bir başlıkt başka bir mercek altında işlenmesi daha doğru olur gibime geliyo. bunun yanı sıra aynı şekilde azezin pyd tarafından kontrol altına alınmasının türk-kürt ilişkilerinde çok daha arka sıralarda düşük derecede etkileyici bir faktör olduğunu düşünüyorum. en azından şu da bariz bir gerçek ki ıkby( ırak kürt bölgesel yönetimi) ile türkiye arasında hiç de yabana atılmiyicak bir petrol alışverişi bulunmaktadır. Ve dahi pkk yı bu konuda kendileri de bizzat uyarmak durumunda kalmışlardı. yani kim kimden çıkar elde ediyorsa onun yanında duruyor. haliyle bu noktada ekonomik faktörler daha belirleyici olucaktr kanımca. üstelik asıl darbe suriyede savaş bitip istikrar sağlanırsa etkisini gösterebilir çünkü ilk aşamada mümkün oldukça bizimle ekonomik ilişkiler yerine işin kaymağı bi nebze de olsa rusyaya kalıcak gibi duruyo . yani ülkecek bence bu konuda biraz yanlış bir strateji izledik. zira sınır dışında kalan kürt gruplara karşı daha ılımlı ve hümanist tavır sergileyip iç hanede otoriter davransaydık, dışarıdan bize dil uzatılmasını da ciddi anlamda önleyebiliyor olucaktık. bölgede son derece yalnız olduğumuz pek ala ayrıca aşikardır sanıyorum? azez ve paralelinde bulunan bir hat ösonun türkiyeye uzanan koridoru/boğazı görevini gördüğü için onun kaybedilmesi pyd nin tam köprü oluşturması veya neredeyse bunun gibi bir şey sanırım (azezin ne kadar yer kapladığını bilemediğim için o koridorda ne kaldı ne duruyo kestiremiyorum). ancak türkiyenin pyd yi obüs toplarıyla vurmasının altında yatan sebebin bundan daha başka olduğunu sanıyorum.
bir de şunu paylaşmam gerekli ki; şu an ortadoğu içinde hiç kimsenin birbiriyle ilişkisi gerçek değil aksine tamamen yalandır. özellikle de bütün müslüman ülkelerin birbiriyle olan ilişkileri ilk fırsatta karşılılıklı satışa getiricekmiş hissiyatı da haklı olarak hakimdir. nitekim de ilişkilerin öyle olduğun kanaatindeyim. bu yüzdendir ki ortak dini ilişkiler falan ağırlıkla menfaat üzerine kurulu ve maneviyat yoksunu olduğunun altını çizmek isterim. (tobkz: tarihin en büyük yalanı ) . bir de israil ile türkiyenin geçmişlerinin de epey eski olduğunu da ayrıca bildirmek isterim. ve karşılıklıolarak hem askeri hem ticari işbirliğimiz de yine hiç de yabana atılmayacak cinstendir. buna en başta heronları ve diğer önemli askeri teçhizatları örneklendirebilirim. bunun dışında da bölgede birbirine ihtiyaç duyan iki ülke olduklarını da düşünüyorum. milli çıkarlarımız uğruna da ticaret yapılmasında kesinlikle sakınca görmüyorum. bu gidişle başkaları bu konudaki pastayı bizim yerimize çatır çatır yiyicek yoksa. (örneğin akdenizde petrol işleri başlıca tehdittir ortak olunmasa bile yokluğumuzda engelleyebilicek olmalıyız) bu yüzdendir ki iyi ilişkiler her zaman önemlidir. fakat tüm bu sıraladıklarımın ardından şunu da bildirmek isterim ki türkiye olarak sırtımızı birilerine yaslamak yerine tek başına daha dik ve arkamızı duvara yaslayarak hareket etmeye çalışsak çok daha karlı olur bizim için.
yeni kurulucak bir suriyenin ise herhangi bir yahudi hakimiyeti altında olucağın hiç düşünmüyorum ancak zaten o bölgede süren savaşın tarafları zaten (neredeyse) başından beridir bence amerika ve rusya. ve sadece el altından piyon dövüştürüyolar ya da maske ile kılık değiştirip dövüşüyolar ama asla birbirerine dokunmadan. hem bu her iki ülkenin de askeri teçhizatını denemeye yarayan boş arsa olanağı sağlıyo onlara tabii. ileriye dönük görüş belirtmekten kaçınmaya çalışıyorum hep ama ne yazık ki tutamıyorum kendimi, lakin öyle görünüyor ki ya amerika bu defa çok ağır şekilde çuvalladı ve çetin kayaya çarptı ya da işini kimseye belli etmeden çoktan bitirdi de haberimiz yok şimdi kazdığı çukurları yeniden dolduruyo yavaş yavaş.
bunca yazdıklarımın sonunda belirtmeden geçmiyim ki bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı ve türk olarak hiçbir parti benim görüşümü yansıtmamaktadır. sonra muhalefet ya da hükümet ya da başka bir parti mensubu gibi görülmek de istemem. tek inancım bu ülkede yaşayan bu ülkeyi seven tüm türk, kürt, ermeni, yahudi, rum, çerkes, boşnak, ateist, gnostik ve niceleri birlikte tek bir potansiyeli oluşturmalılar ve birbirlerini sevebilmeliler. işte o gün kardeşlik ve barış tamamen hakim oldu bu ülkeye derim. zaten o günden sonra bizi kimse tutamaz da... neyse..
saygılarımla
düzeltme ek: amerikanın pyd desteğinden çok fazla bahsetmedim çünkü benim gözümde biraz daha göstermelik ve sadece kaos ortamını korumak maksatlı silah dağıttığı(ya da dağıtmasa da sırf istikrarsızlığın devamı için) destekliyor gibi göründüğünü düşünüyorum
Hitler'e Sordunuz Mu?
ascka
zeitgeist
ascka
ilk bölümde ana hatlarıyla dinler ve din tarihi hakkında, 11 eylül saldırıları ve nasıl düzmece oldukları, amerikan bankacılık ve para rezervleme sistemini ya da paradan nasıl para oluşturulduğundan bahsediyor. ve ana hatlarıyla insanlığın nasıl kontrol altına alınmak istediğine ve dünyayı yönetmeye çalışanlara(rockerfeller e de giydirmişler arada) dair teorilerden de bahsediyorlar. izlemek isteyenler için link atıyorum ilk bölüm yaklaşık 2 saat ve altyazılı ama arayan türkçe dublajını da bulabilir sanırım.
2.bölüm zeitgeist addendum ise ekonomik tetikçilik nedir, özellikle gelişmiş ülkelerin kendi etkileri altına almak istedikleri diğer ülkeleri ne şekilde manipüle ettiklerini ve manipüle edemezlerse ne yollara gittiklerini detaylı bir biçimde açıklıyor
bunun yanı sıra politikaya ,sosyoekonomik paradigmalara ve Venü projesine değinmekte. buna karşılık neler yapılabilir veya ne şekilde tepki verilebilir ? türü sorulara da kendilerince oluşturulan bir akımla cevap vermişler. çeşitli sosyal analizler de yoğun ölçüde mevcut. bu bölümde de arada dinler hakkında olumsuz söylemler var.
yine izlemek isteyen arkadaşlar için buraya alt yazılı linkini atıyorum.
vee gelelim 3. bölümeee (ki bunu ben de izleyemedim ancak ilk ikiyi yeniden izleyip sonra bunu üstüne eklemeyi düşünüyorum; tavsiyem de sırayı bozmamanızdır.)
zeitgeist: moving forward (ilerleyiş diye çevirdim ben linkte yol almak demiş arkadaşlar.)
anlatılana göre bu bölüm ise 4 kısımda işlenmekte. ana başlıklar ise şöyle: ilk bölümde insan doğası, ikinci bölümde sosyal patoloji, üçüncü bölümde Yeryüzü projesi/dünya projesi hakkında konuşulmuş ve dördüncü bölüme yükseliş adını vermişler
yine izlemek isteyen arkadaşlara alt yazılı linkini veriyorum aşağıda.
sonuç olarak ilk iki bölümden yola çıkarak kesinlikle ve kesinlikle sonuna kadar izlemenizi(sabırla!! çünkü beyin yorabiliyor/patlatabiliyor bazen, bazense içinde karşı çıkıcağınız görüşler bulunabilir) tavsiye ediyorum her ne olursa olsun. Derin sosyla analizler de içermekteir.
saygılarımla
Sözlüğün günden güne tenhalaşması
ascka
zeitgeist
ascka
ekleme: daha en başından bırakmışsınız izlemeyi, kaldı ki bu adamlar da ellerinde güvendikleri bir tez var ki bunu koymuşlar ortaya. reklam değil kendilerince araştırdıklarına dayalı görüş belirtmişler.
Sözlüğün günden güne tenhalaşması
ascka
Leonardo DiCaprio
ascka
İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı Gibi İsimlerin Popüler Tarihe Kayması
ascka
valla şimdi söyliyiceğim acı eleştirilerden biri olabilir ama bence biz okuyan bi toplum değiliz, haliyle izlemeyi daha çok tercih ediyoruz. bundan mütevellit zaten kitapların içerisinde bulunan bu kişilerin daha az tanınıyo olması bence en tabii olay. haklarındaki bir diğer şahsi görüşüm ise (ki ben çok okuyan biri değilim ama çok konuşan biriyim mazur görün ) yine de kendilerinin bilgi birikimlerinin ve buna ek olarak ilber hocanın yabancı dil bilgisinin (kendisi 5 yabancı dil bilmektedir ve almancasını şahsen pek beğenmiştim, farsçası da bir seminerde epey kuvvetli görünüyor) bir hayli iyi oluşu da popülerliğinde etkili bence. bir de kendisini epey vatanperver bulurum bu da kendisine duyduğum sempatiyi arttırmıştır. bu donanıma sahip olup da tanınmış olan pek insan da olmadığı için kendisini sivriltmiştir. kaldı ki insan karşısında kadir mısıroğlu gibi birini görünce adamlar otomatikman 50 gömlek üste çıkıyor. keza murat bardakçı nın da bilgi birikmi beni etkilemiştir bilmiyorum neden eskiden beridir gazetelere yazdıklarına da çat pat bakardım, hoşuma da giderdi hep. bir deee murat bardakçı nın ismini vermek istemediğim bazı konularda ciddi anlamda takdir edilesi tarafsızlıklarını gördüğüm için de ayrıca çok severim. ama sonuç olarak kendilerinin gittikçe daha fazla popüler oluşlarında (bizim gibi okumaktan ziyade izlemeyi tercih eden topluma) daha kolay ulaşıp bilgilendirebilmesi bu konuda ana rolü oynamıştır.
İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı Gibi İsimlerin Popüler Tarihe Kayması
ascka
Haşhaşiler
ascka
Haşhaşiler
ascka
Yusuf Halaçoğlu
ascka
İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı Gibi İsimlerin Popüler Tarihe Kayması
ascka
İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı Gibi İsimlerin Popüler Tarihe Kayması
ascka
Türkiyenin en iyi tarihcileri ?
ascka
türkiye avrupa birliğine girmeli mi girmemeli mi?
ascka
Ayastefanos Antlaşması
ascka
Tarihin en büyük yalanı
ascka
2)Ben yalan söylemem( aynı zamanda gelmiş geçmiş en güzel paradokslara sebebiyet verebilir)
3)yolda çok fena trafik vardı (geç kalınca)
hahaha neyse şimdi lakayıt diye eksiyi basmasanız bari
Acaba pyd azezi gecip akdenize acilirsa ne olur
ascka
Tarih Programlarının Kapatılıp Yerine Cübbeli Tarihçilerin Gelmesi
ascka
neyse size tek çözümü söylüyorum. popülaristiz. ihtiyacımız olan programların başarılı bir şekilde reklamlarının yapılması gerekiyor.
biz onu bunu bırakalım da @malcolm ın söylediği %99 doğru tespite yönelelim. dış güçler falan müdahale etmeye ihtiyaç duymaz uçuruma doğru gidiyorsak eğer. gerçekten de dikkatinizi çektiyse eğer her ramazan her programda ''hocam su yuttum orucum bozulur mu?'' veya ''hocam denize girmek oruç bozar mı?'' ya da ''hocam ben bir erkek olarak pembe gömlekle namaz kıldım, namazım kabul olur mu?'' falan gibi tekerrür eden çok efsane sorularımız var. soruların niteliğini geçtim aynı kanallar bas bas bağıra bağıra her sene aynı cevabı vermekten usanmadılar heralde. benim görüşümce bu konunun başlığının cevabı da işte taaaaaam bu manzarayla başlıyor. tek bir şeyden bahsedicem. din içinde popülarist yeni akımlar falan doğmuş bariz belli. bazı şeyleri bastırdıkça tersine gidiyo, bastırdıkça daha çok bataklığa sürükleniyo. iyi seyirler ...