Sokrates'ten Hayat Dersi Niteliğinde 10 Anektod
120k
Okunma
271
Paylaşım
Felsefe tarihinin gelmiş geçmiş en büyük düşünürlerinden birisi olarak gösterilen Sokrates, Platon'un yazılı eserleriyle tanınmış bir filozoftur. Karşısındakini kendi cevaplarıyla ikna etme, anlatmaktan çok soru sorarak cevabı buldurma gibi teknikleriyle felsefeye bir boyut kazanmıştır. Ne varki bulunduğu çağda öğrencilerini aydınlattı daha önce sorulmamış sorularla onlara vizyon kattığı için mahkeme tarafından tehlikeli bulunmuş ve ölüm cezasına çarptırılmıştır.
O zamandan bu zamana taşınmış anektodları ise tam bir hayat dersi niteliğinde olmuştur. Üzerine düşünülecek oldukça fazla diyaloğu vardır.
İşte Tarihiolaylar.com ekibi olarak sizler için derlediğimiz Sokrates anektodları.
1- Mahkeme Sonucunu Öğrenen Sokrates'in Eşi Xanthippe ve Arkadaşları
Mahkeme sonucunu dışarıda öğrenen eşi, yaşlı gözlerle “sözde suçlu" Sokrates'i kucakladı:
- Sebepsiz yere ölüme çarptırılmana dayanamıyorum Sokrates!
Dostları da aynı sözü tekrarladılar.
Socrates, gülümsedi:
- Üzülme Xanthippe; dostlar, lütfen üzülmeyin. Suçlu olarak mı ölüm cezasına çarptırılsaydım yani? Bunu mu tercih ederdiniz yoksa?
2- Sokrates ve Eşi'nin Anlaşma Şekli
Sokrates bir gün eve geç gelmiştir. karısı da sürekli bu gecikmenin nedenini sormaktadır. konuşmuş, bağırmış, çağırmış; sokrates karısına karşı hiçbir tepki vermeyip önüne bakmaya devam etmiştir. bunun üzerine karısı bir kova suyu sokrates'in kafasına boşaltmıştır. sokrates ise gayet sakin bir şekilde karısına şu cevabı vermiştir:
"Bu kadar gök gürültüsünden sonra, bu yağmuru bekliyordum."
3- Sokrates ve İnfazcısı
Cezanın infaz zamanı gelmişti gün doğmak üzereydi.
Mahkemenin vermiş olduğu cezanın zamanı gelmek üzereydi , Sokrates yatakta yatıyor ve zehri verecek adam zehiri hazırlıyordu. Zehri hazırlayan adam sürekli vakti erteliyordu , güneş doğmak üzereydi. Sokrates adama sordu; " Zaman geciyor, güneş doğuyor, bu gecikme neden?"
Adam Sokratesi seviyordu,onu mahkemede duymuş, içindeki güzelliği görmüştü ,tek başına Atina'dan daha zekiydi:Biraz geçiktirmek ,biraz daha yaşaması için zaman kazandırmak istiyordu.
- Sokrates "Tembellik yapma, hadi zehri getir" dedi
Zehri veren adam " Niçin bukadar heyecanlısın? Yüzünde öyle bir ışıltı görüyorum ki, gözlerinde öyle bir merak görüyorum ki... Anlamıyormusun ? öleceksin!"
Sokrates : " Bu bilmek istediğim birşey. Hayatı tanıdım, o güzeldi; Tüm kaygılarıyla, kederleriyle o hala bir keyiftir. Yanlızca nefes almak yeterli bir mutluluktur. Yaşadım, sevdim; canım ne isterse yaptım, içimden ne geldiyse söyledim. Artık ölümü tatmak istiyorum.Ve ne kadar çabuk olursa o kadar iyi."
"ve iki olasılık var: Ya doğulu mistiklerin söylediği gibi ruhum başka şekillerde yaşamaya devam edecek;bedenin yükünden özgür bir şekilde ruhun yolculuğunu sürdürmesi çok büyük bir heyecandır, beden bir kafestir, onun sınırları vardır; ya da belkide, materyalistler haklıdır:Bedenim öldüğünde herşey ölür.Geride kimse kalmaz.Bu da , olmamak da- çok bir heyecandır! Olmanın ne olduğunu biliyorum. Ve olmamanın ne olduğunu bilme anı geldi. Ve artık olmadığımda sorun nedir? Niçin onla ilgili endişeleneyim? Endişelenmek için burada olmayacağım, o halde ne için vakit kaybedeyim?"
4- Sokrates'ten Evlilik Önerisi
"Ne pahasına olursa olsun, evlenin. karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz,yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz."
5- Ahlak felsefesinin kurucusu kabul edilen antik Yunan filozofu Sokrates öğrencilerini nasıl seçerdi?
– Bir gün dahi olsa sizden ders alabilmek için yanınıza gelen herkese, niye bir gölcüğe bakıp ne gördüklerini soruyorsunuz? Bu işin öğrencilikle ne ilgisi var?
Socrates, bu suale şu cevabı verdi:
– Bu, bir imtihan. Havuzda balıkların yüzdüklerini söyleyen herkesi yanıma alır, ders halkama dahil ederim.
Ama havuzda kendi imajlarının aynalanmasından, kendi akislerinden başka bir şey göremeyenler, kendilerine aşık insanlardır. Benim onlara verebileceğim bir ders olamaz
6- Sokrates ve Dostları
Ünlü Yunan filozof Sokrates her nasılsa bir ev yaptırmış:
Eş dost merak etmiş nasıl bir ev diye, görünce evi, kimse dememiş güzel olmuş diye…
Başlamışlar kusur bulmaya: Kimi içini beğenmemiş, kızmayın ama şanınıza layık değil odaları demişler.
Kimi cephesine laf etmiş: Karşıdan görünüşü çirkinmiş.
Hepsinin ortak görüşü de çok darmış bu ev. Kim sığarmış canım bu ev denen kulübeye?
Koca Filozof Socrates:
– Ah! Keşke bu evin alabileceği kadar Gerçek dostum olsa!
Bir ev dolusu gerçek dost nerede? Sözde herkes dost, ama gel de inan.
Dosttan çok ne var bu dünyada, dosttan az şey de.
7- Sokrates'ten Kendisini Ölüm Cezasına Çarptıran Yargıçlara
Herkesin beklediği şey, suçlamaları reddetmesi veya af dilemesiydi. Ancak o, bunların yerine tanrılara ve yöneticilere -kötülük ve yanlışlıkları nedeniyle- meydan okumaya başlamıştı. Hatta yargılamanın sonucunu görüyor ve cezasını bile kendi kesiyordu:
- "Siz, güçlünün yanında yer alıp onun kanun ya da kurallarıyla hüküm verecek ve beni belkide ölüm cezasına mahkûm edeceksiniz. Yargıcın görevi de zaten suçluyu bağışlamak değil, onun suçunu doğrulukla ölçüp hakkı olan cezayı vermektir. İnsan suçluysa cezasını çekmeli. Oysa ben, suçlu olmadığımı düşünüyorum. O zaman haksızlığa uğramış olacağım. Haksızlık yapan zalimdir ve bence zalimden merhamet dilenmek acizliktir. Böyle bir davranış bana kendim, sizler ve devlet için çok utandırıcı görünüyor. Yani, sizden merhamet dilenmeyeceğim; çünkü zalimden af dilemeyi, savaş meydanlarında bir askerin düşman karşısında diz çöküşüne benzetiyor ve bunu aşağılanmak olarak görüyorum. İyi insana ne hayatta ne de öldükten sonra hiçbir kötülük diz çöktüremez."
8- Sokrates ve Öğrencisi
Talebelerden biri Sokrates'e sormuş:
- Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun?
- Evlat, demiş Sokrates. Bileytaşı keskin değildir ama, en sert demiri bile keskin eder…
9- Sokrates'in Vasiyeti
10- Sokrates ve Üçlü Filtre
Eski Yunanda , Sokrates bilgiyi saklaması sebebiyle saygı değer bir ün yapmıştı.. Bir gün büyük filozof bir tanıdığına rastladı ve adam ona dedi ki
Adam : Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?
Sokrates : Bir dakika bekle. Bana birşey söylemeden evvel senin kücük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor.
Adam : Üçlü Filtre ?
Sokrates : Doğru. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Üçlü filtre testi dememin sebebini birazdan anlayacaksın. Şimdi birinci filtre; ‘Gerçek Filtresi’ Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek oldugundan emin misin ?
Adam : Hayır. Aslında bunu sadece duydum ve ….
Sokrates : Öyleyse , sen bunun gerçekten doğru olup olmadıgını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, ‘Iyilik Filtresini.’ Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi birşey mi?
Adam: Hayır, tam tersi…
Sokrates : Öyleyse, onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı.’ İşe yararlılık filtresi.’ Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?
Adam : Hayır, pek değil.
Sokrates : İyi, eğer bana söyleyeceğin şey doğru değil, iyi değil, işe yarar ve faydalı değilse bana niye söyleyesin ki ?