Yemen Devrimi
2011’de ülkedeki yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik gibi sebeplerle başkent Sana’da halk isyan başlattı. Fakat Arap baharının Yemen’e olumlu etki ettiğini söylemek mümkün değil. Yapılan protestoların ardından Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih koltuğundan indirilerek yerine yardımcısı olan Abd Rabbuh Mansur Hadi, geçti. 32 yıllık iktidarın ardından Mansur Hadi’nin başa geçmesi baharı getirmeyip tersine iç karışıklıkları başlattı. [1], [2], [3]
Şiilerin bir parçası olan Husiler cumhurbaşkanlığı seçimlerine karşı çıkmaya başlayınca iktidar ve Husiler arasında ülkeyi Arap kışına çevirecek bir dönem başladı. Husiler uyguladıkları baskılarla iktidarı yeni kucaklayan Mansur Hadi’yi 2015’te görevinden alıkoydular. Şiilerin yemene karşı uygulamalarından ötürü Mansur Hadi’nin duyurusuyla Körfez ülkeleri başta olmak üzere 10 ülke olaya el koydu. Suudi Arabistan önderliğinde başlayan hava operasyonlarında arkasında İran güçlerinin bulunduğu Husiler’e ateş açıldı. Husilerin ele geçirdiği başkent Sana, hava saldırılarıyla bombalandı. Husiler ellerinde bulunan silahlarla saldırılara karşı koydular. Amerika ve mısır gibi ülkelerden Husiler’e yapılan operasyonlar için destek verildi. [2], [3]
100 kadar savaş uçak operasyonda kullanıldı devamında Suudi Arabistan sınıra 150 bin kadar askerini yerleştirdi. Husiler’e karşı saldırılarla beraber 22 üyeye sahip olan Arap Birliği toplantı düzenleyerek “ Arap Ordusunu” kurma kararı aldı. Dikkat çeken asıl nokta ise Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil- El Arabi’nin Arap Ordusunun kurulma düşüncesinin 2014 yılına dayandığını ifade etmesidir. Ortada hiçbir tehdit olmadan ordu kurma planı, aklımıza başka soru işaretleri getiriyor. Suudi Arabistan ülkenin güneyinde tüm iç ve dış uçuşları iptal etti. Çatışmaların devam etmesiyle büyük ticaret limanları kapatıldı. “ Kararlılık Fırtınası” adı altında yapılan operasyonlarda ölen sivil sayıları kesin değildir. Husiler’e karşı yapılan Operasyonlar kararlılıkla devam etmektedir. Diğer Arap ülkelerinden olan Cezayir ve Ürdün’ün iktidarları Arap baharının olumsuzluklarına karşılık halkın isteklerine olumlu cevap verdi. Fakat bu iki ülke her an kendini Arap Baharının içinde bulabilir. [1], [2], [3]