Bahreyn Arap Baharı

Arap baharının belki de en büyük etkilerinden birisi Bahreyn’de gerçekleşti. Çok zengin bir ülke olan Bahreyn petrol zenginliğiyle meşhurdur. Arap baharı Bahreyn halkı için bir fırsat niteliği taşıyordu. Çünkü yılların verdiği sıkıntılar, ülkeyi ziyadesiyle yıprattı. Yapılan protestolar Bahreyn’in perde arkasındaki sırlarını ve zenginliği ortaya dökmeye yardımcı oldu. [1], [2]
2011’de Bahreyn’de özelleştirilen kaynaklar, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve artan işsizlik oranı protestoların başlamasındaki en büyük etkendi. Halk internet sitelerinde sosyal ağlar sayesinde birleşerek, isyanı başlattı. Halk ilk olarak İnci Meydanını ele geçirerek, kararlılığını hükümete gösterdi. Hükümet başlatılan eylemlere çok sert karşılık verdi. Sadece üç gün içinde yedi kişi hayatını kaybetti. Hükümetin böyle bir tepki vermesi, ülke genelindeki birçok kişiyi etkileyerek protestonun büyümesine sebep oldu. Şii muhalefet, el-Vifak, işçiler ve memurlar bile bu eyleme katıldı. Laik sol örgüt Vaad eylemcilerin en büyük destekçisi olduğu için, siyasetten men edildi. Laik sol örgüt Vaad’ın genel sekreterliğini yapan İbrahim Şerif 17 Mart 2011’de tutuklandı. Şerif protestoları kışkırtan isimlerden biriydi. Şerif tam 4 yıl hapis yattıktan sonra, 19 Haziran 2015’te tekrar özgürlüğüne kavuştu. Şerif 10 Temmuz günü 2012 yılında öldürülen 16 yaşındaki Husam Al-Haddad anmasında, yaptığı konuşma ile tekrar gözleri üzerinde çevirtti. Şerif’in yaptığı konuşmanın halkı kışkırtmak için yapıldığı düşüncesiyle 12 Temmuz günü Şerif tekrar tutuklandı. Bu tutuklamanın ardından birçok gazeteci ve muhalifte tutuklandı. Ülkede karışıklıklar hala devam etmektedir. [1], [2], [3]