Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi

    Amerika Bağımsızlık Bildirgesi, 4 Temmuz 1776’da 13 Amerikan kolonisinin Büyük Britanya (İngiliz) Krallığından tüm bağlarını kopartıp bağımsızlıklarını ilan ettikleri belgedir. Şu an dünyanın en güçlü devleti olan ABD büyük bir bağımsızlık mücadelesi vermiş ve kazanmıştır. 4 Temmuz günü her yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde bağımsızlık günü olarak kutlanmaktadır. Belge, Washington, D.C’ deki devlet arşivlerinde sergilenmektedir. Bağımsızlık Bildirgesi, Amerika kolonilerinin İngiliz sömürgesinden kurtulmak için verdikleri mücadelenin ve acıların mükâfatı olmuş ve birçok millete örnek olup onların da bağımsızları için mücadele etmelerini sağlamıştır.

  • Tarihi Bağımsızlığın Hikâyesi

    Dönemin iki güçlü milleti Fransa ve İngiltere Amerika topraklarında sömürge yarışı halindeydiler. Kızılderililerin yaşadığı topraklara göz diken bu iki sömürge devlet, çıkarlarını korumak için savaşmak zorunda kaldılar. İngilizlerin başlattığı 7 Yıl Savaşları (1756-1763), Fransızların yenilgisi, İngilizlerin ise galibiyetiyle sonuçlandı. Savaşın ardından 1763 yılında imzalanan Paris Anlaşmasıyla Fransa Kralı, Kanada’daki topraklarını ve birkaç ada dışındaki bütün kolonileri İngilizlere bırakmak zorunda kaldı. Kolonilerin İngilizlerin eline geçmesiyle birlikte sorunlar daha çok büyüdü. İngilizler savaştaki zararlarını Amerika kolonilerine ağır vergiler yükleyerek, yani onların sırtından geçinerek karşılamaya çalışıyorlardı. İnsanlar yıpranmaya ve yoksullaşmaya başlamıştı. Kolonilerdeki ticaretin tamamı İngiliz sömürgeci zihniyetinin eline geçmişti ve çitçilerden ticaret kolonilerine kadar yerli halkın büyük bir kısmı zarar görmeye başlamıştı. Ayrıca zaman içerisinde halk, İngiliz ticarethanelerine borçlanmaya başlamıştı ve birçoğu batmıştı.

    1764 yılında çıkarılan şeker yasası ile melas yasasının uygulanma alanı genişletildi. Yeni yasaya göre herhangi bir yerde melas yasasına karşı bir hareket olursa gemilere el konulacaktı. İngiltere’den kolonilere gönderilen bütün malların vergileri arttırılmıştı. Vergi artışlarından bunalan ve kendi kendine yetemez hale gelen yerli halkın bu karara tepkisi çok büyük oldu. Kolonilerin rahatsız olduğu bir diğer konu ise kiliselerdi. Lutherciler, Baptistler, Presbiteryenler, Quakerlar ve daha birçok inanca mensup kişiler Anglikan kilisesine vergi ödüyordu. Bu duruma fazlasıyla tepki gösteren koloniler rahiplerin ayrıcalıklı olmalarını istemiyorlardı.

    1765 yılında hükümetin 10 bin kişilik ordusunun masraflarını karşılamak için uyguladığı vergiler protesto edildi. Sons of Liberty (özgürlük çocukları) adı verilen gizli örgütler kuruldu. Örgüt, vergileri asla kabul etmeyeceklerini belirtti ve bunun üzerine İngiliz hükümeti damga pulu yasasını geri çekti. Ardından da koloniler üzerinde tam yetkili olduklarının da altını çizdiler. İngiltere oluşmakta olan bağımsızlık mücadelesinin farkına varmamış olsa gerek ki, 1767 yılında kolonilerin ithal ettikleri çay, boya, cam, kumaş gibi bazı mallara (Townshend Yasası) vergiler koydu. Yeni vergilere karşı protestolar yapıldı ve artık çok büyük birleşmeler söz konusu oldu. Bunun üzerine ticaret kolonileri vergi konulan malların geri iadesine ve alınmamasına karar kıldılar.

  • Bağımsızlığın İlk Çığlıkları “Boston Çay Partisi”
    Boston Çay Partisi Renklendirilmiş

    28 Kasım 1773’de Hindistan’dan, İngiliz gemileri Boston limanına çay getiriyordu. Geminin limana yanaştığını fark eden halk, çaya yapılan vergiye tepki olarak Boston limanına akın ettiler. Gelen gemiler valinin izni olmadan ne boşaltılabiliyor ne de geri çıkış yapabiliyorlardı. Bunun üzerine 20 günün ardından koloniciler harekete geçtiler. 100 kişi kılık değiştirerek gemide bulunan bütün çayı denize döktüler. Bu hareketin lideri Samuel Adams’dı. Limanın yüzeyi çayla kaplanmıştı ve bu olay diğer gün İngiltere hükümeti tarafından büyük tepkiyle karşılandı. 16 Aralık 1773 tarihinde gerçekleşen bu olaya “ Boston Tea Party” (Boston çay partisi) adı verilmiştir. Olayın ardından İngiliz hükümeti, limana girişleri yasakladı ve hiçbir gemi ve insanın yaklaşmaması emretti. Bunu üzerine Boston halkı bu karara çok büyük bir tepki verdi. Başında Jefferson’un bulunduğu bir grup kişi tören yapmaya karar verdiler. İngiliz hükümetinin buna karşı çıkmasıyla birlikte Jefferson’da dahil olduğu 89 kişi, hükümeti protesto ettiler.   

  • Amerikan Kolonilerinin Nihai Zaferi
    ABD'nin İlk Başkanı George Washington

    5 Eylül 1774 yılında aralarında George Washington ve Benjamin Franklin’in de bulunduğu bir Amerikan kongresi yapıldı. Birçok yazar ve birçok eyalet temsilcisi de bu kongreye katıldı. Kongrede kolonilerin kendilerine ait karar verme yetkilerinin ve yasadışı olarak konulan vergilerin sadece kendilerince hazırladıkları yasalarla mümkün olacağını belirttiler. Massachusetts’te isyanın başlamasıyla İngiliz hükümeti isyancıların elindeki bütün mühimmatların alınması emrini vermişti. Concord bölgesine hükümet 800 asker yollamış; fakat gönderilen bu birlikler koloniler tarafından geri püskürtülmüşlerdi. Sadece 2 ay içinde Amerikan Bağımsızlık Devrimi her yere yayılmıştı. Kısa bir süre sonrada 10 Mayıs 1776 yılında Philadelphia’da 2. kongre toplandı. Ve en sonunda taraflar anlaşarak 4 Temmuz 1776 yılında bağımsızlık bildirgesi yayınlandılar. İlk devrim savaşı 16-17 Haziranda Boston çevresinde yapıldı. Savaştan Amerika kolonileri daha az kayıpla galip geldiler. 17 Mart 1776’da İngiliz kuvvetleri geri çekilerek Boston’u Amerikalı’lara bıraktılar. 29 Ağustos 1776'da ise doğanın bir hikmeti yaşandı ve tarih yeniden yazıldı. 27 Ağustos 1776 Long Island savaşında İngiliz kuvvetleri George Washington ve ordularını yenilgiye uğratmış, Long Island'ın batısında sıkıştırmışlardı. Amerikan hikayesi burada bitiyordu ki, 29 Ağustos'ta bölgeye çok büyük bir sis indi ve George Washington ve kalan ordusu sisin yardımıyla gizlenerek kaçmayı başardılar. Yeniden güçlenmek için zaman buldular

    1778 yılına gelindiği zaman Amerikalılar büyük bir bağımsızlık mücadelesi vermişlerdi ve birçok millete örnek olmuşlardı. Diğer taraftan şaşırtıcı bir şey daha var ki savaş esnasında İngiliz düşmanı olan sömürgeci Fransa hükümeti, Amerikan kolonilerine yardım etmiş, silah ve mühimmat yollamıştı. 1780 yılında Fransa, Amerika’ya ordu göndererek bağımsızlığa destek verdi.  Bunun ardından İngiltere Fransa’ya saldırdı. Fransa’ya saldıran İngiliz ordusu uğradığı büyük hezimet ve yenilgiyle geri çekilmek zorunda kaldı. George Washington ve Fransız birliklerinin birleşmesiyle İngiltere ordusunun bir kısmı daha yenilgiye uğratıldı. 1782 yılında güney limanları İngilizlerden arınmıştı. Sadece New York ve yakınlarında çok az sayıda İngiliz askerleri kalmıştı. 3 Eylül 1783’te imzalanan Paris Barış Antlaşmasıyla, Amerikan Birleşik Devletlerinin bağımsızlığı resmen kabul edildi. 1787 yılında hazırlanan federal anayasa ile de 1789’da George Washington kurulan birleşik devletin ilk başkanı seçildi. Devrim liderleri de bu yeni kurulan bağımsız devletin kurucu hükümetinde görev başına geçtiler.

    John Locke

    Amerikanın bağımsızlık mücadelesine, çok değerli yazar ve düşünürler önderlik etmiştir. John Adams, Samuel Adams, Alexandre Hamilton, John Jay, John Scott, Benjamin Franklin, George Clinton, William Livingstone, Thomas Jefferson, John Dickinson, Richard Henry Lee, George Mason, Williw Jones ve John Rutledge gibi daha birçok değerli yazar bağımsızlığın öncüleri olmuşlardır. Adı geçen düşünür ve devlet adamları, yapılan toplantıda düşüncelerini yayarak bağımsızlık isteklerini bir kez daha belirtmişlerdir. İngiliz düşünür olan, John Locke’un fikirleri benimsenmiştir. Locke’a ait olan; “ Devletin asıl görevi, her insanın hakkı olan yaşam, özgürlük ve mülkiyeti korumaktır. Siyasi otorite yalnız halkın yararı için emanet olarak elde tutulur. İnsanın doğal hakları tecavüze uğradığı zaman, halkın bu hükümete başkaldırmak ve değiştirmek hakkı vardır.” aynı zamanda bu düşünceler bağımsızlık bildirgesinin giriş kısmına konulmuştur.

  • Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi Metni (1776)
    Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi

    İnsanı ilgilendiren olayların akışı içinde, bir halkın kendini bir başka halka bağlayan siyasal bağları koparmak ve doğa kanunlarının ve Tanrı’nın ona dünya güçleri arasında bağışladığı ayrı eşit yeri almak gereğini duyduğu zaman, insanlığın fikirlerine duyduğu yerinde saygı, o halkı bu ayrılmaya zorlayan nedenleri açıklamakla yükümlü kılar.

    Tüm insanların eşit yaratıldığını, Yaradanları tarafından kendilerine devredilemez hakların verildiğini ve bu hakların Yaşam, Özgürlük ve Mutluluğa erişme haklarının bulunduğu gerçeklerinin apaçık ortada olduğunu kabul ediyoruz. Bu hakları güvence altına almak amacıyla insanlar arasında adil güçlerini, yönetilenlerin onayından alan yönetimler kurulur. Herhangi bir yönetim biçimi bu hedefler için zararlı olmaya başladığında bu yönetimi değiştirmek ya da feshetmek ve güvenliklerini ve mutluluklarını etkilemesi kendilerine en muhtemel görünen bir şekilde güçlerini düzenleyerek ve yönetimin temelini, tür ilkelere dayandırarak yeni bir yönetim kurmak halkın hakkıdır. Aslında sağduyu, uzun bir geçmişi olan yönetimlerin sudan ve geçici nedenlerle değiştirilmemesini buyurur; bu nedenle, insanların durumlarını düzeltmek amacıyla alışılagelen yönetim biçimlerini değiştirmek yerine, kötülüklere katlanmaya daha meyilli oldukları tecrübeyle sabittir. Ancak sürekli aynı amacın peşinde uzun bir yolsuzluklar ve zorbalıklar silsilesi, halkı mutlak bir despotizme sürüklemek niyetini açığa vurursa, o zaman böyle bir yönetimi yıkmak ve gelecekteki güvenlikleri için yeni koruyucular seçmek, o halkın hakkı ve görevidir. İşte bu kolonilerin sabırla katlandıkları durum budur ve yine bu durum şu an onları eski yönetim biçimini değiştirmekten alıkoyan gerekliliktir. Büyük Britanya’nın şu anki kralının dönemi, hepsi bu devletler üzerinde mutlak bir zorbalık kurma amacıyla tekrarlanan zararların ve yağmaların dönemi olmuştur. Bunu kanıtlayabilmek için gerçeklerin dürüst dünyaya sunulması gerekmektedir.

    Kamu refahı için en sağlıklı ve gerekli olana yasalara onay vermeyi reddetmiştir. Onayı alınana kadar yürütmeleri askıya alınmadığı sürece valilerin acil ve büyük öneme sahip yasaları çıkarmaları yasaklanmıştır. Yasalar askıda kaldığında ise yasalarla ilgilenmeyi tamamen göz ardı etmiştir. Kendileri için paha biçilemez ve sadece zorbalar için korkunç olan yasama gücünde temsil haklarından vazgeçmedikleri sürece, geniş halk kitlelerinin barınmalarına ilişkin pek çok yasayı çıkarmayı reddetmiştir.

    Yasama kurumlarını, kendi fikirleriyle uzlaşmalarını sağlayana kadar tüketmek amacıyla, devlet arşivinin bulunduğu yerden uzak, alışılmadık ve uygunsuz yerlerde toplantıya çağırmıştır. İnsanların haklarına yaptığı saldırılara mert ve sert bir şekilde karşı durdukları için Temsilciler Meclisi’ni devamlı olarak dağıtmıştır. Söz konusu dağıtmaların ardından uzun bir zaman yeni temsilcilerin seçilmesini reddetmiştir, bu yüzden devlet dışardan gelebilecek bir saldırının ya da içerdeki sarsıntıların bütün tehlikelerine karşı savunmasız durumdayken yok etme gücü bulunmayan yasama gücü halka dönüşmüştür. Bu devletlerin nüfuzlarını engellemek için çabalamış ve bu amaçla yabancıların vatandaşlığı kabul yasasını engellemiş, göçleri teşvik etmek üzere hazırlanan yasaları geçirmeyi reddetmiş ve yani arazi tahsisi koşulları yaratmıştır.

    Yargı gücü kurmak üzere hazırlanan yasalara onay vermeyi reddederek yargı idaresini engellemiştir. Yargıçların görev sürelerini, maaşlarının miktarını ve ödeme biçimini sadece kendi iradesine bağlı hale getirmiştir. Halkımıza saldırsınlar ve halkı tüketsinler diye sayısız makam oluşturulmuş ve buralara büyük memur kitleleri yollamıştır. Mevzuatımızın onayı olmadan barış zamanında aramızda daimi ordu bulundurmuştur. Askeriyeyi sivil güçten bağımsız ve üstün hale getirmeye çalışmıştır. Bizi anayasamıza yabancı ve yasalarımız tarafından tanınmayan bir yargı biçimine bağlı hale getirmek için, başkalarıyla işbirliği yapmış ve aşağıdaki sebeplerden dolayı sahte mevzuatlarının yasalarına onay vermiştir. Silahlı birlikleri aramızda konuşlandırmak, bu devletleri, halklarına karşı işleyecekleri olası cinayetler için özde yargılamalarla bir mahkeme ile cezadan korumak, dünyanın her yerinde yaptığımız ticareti kesmek, rızamız olmadan bize vergi yüklemek, bir çok işlemediğimiz suçlar yüzünden yargılanmak üzere deniz aşırı yerlere götürmek, sınır komşumuz bir idari bölgede özgür İngiliz hukuk sistemini kaldırmak, keyfi bir yönetim kurmak ve aynı, mutlak egemenliği bu kolonilere tanıtmak üzere bu yönetimi bir örnek ve uygun bir araç haline getirmek için bu yönetimin sınırlarını genişletmek, ayrıcalıklarımızı elimizden almak, en değerli yasalarımızı yürürlükten kaldırmak ve yönetim biçimimizi kökünden değiştirmek, yasama kurumumuzu askıya almak ve her türlü durumda bizim için yasa koyma gücünü elinde bulundurduğunu ilan etmek. Denizlerimizi talan etmiş, kıyılarımıza harap etmiş, kentlerimizi yakıp yıkmış ve halkımızın yaşamını mahvetmiştir.  Bu sırada, barbarlık zamanlarında yapılanlardan bile daha beter ve uygar bir ulusun liderlerine yakışmayan, gaddarlık ve zalimlik şartları altında zaten başlamış olan ölüm, yalnızlık ve zorbalık çalışmalarını tamamlamak üzere yabancı paralı askerlerden kurulu büyük orduları sevk etmiştir. Açık denizlerde esir tutulan kendi vatandaşlarımızın hepsi kendi ülkelerine silah doğrultmaları, kendi arkadaşlarını ve kardeşlerinin katil olmaları veya kendi elleriyle kendilerini öldürmeleri için zorlanmıştır. İç ayaklanmaları kışkırtmış ve sınır bölgelerinde oturan, bilinen savaş yöntemleri; bütün yaş, cinsiyet ya da hal gözetmeksizin herkesi yok etmek olan acımasız, Kızılderili vahşileri geliştirmeye çalışmıştır.

    Bu baskıların her evresinde düzeltme yapılmasını en mütevazı şekilde talep ettik. Durmadan yinelediğimiz ricalarımızın karşılığı, durmadan uğradığımız kayıplar oldu. Karakteri her şekilde bir zorbayı tanımlayan eylemlerle kendini gösteren bir prens, özgür halkın hükümdarı olmak için uygun değildir. Britanyalı kardeşlerimizden de bir şey istemiyoruz. Mevzuatlarının üzerimizde izin verilemez bir yargı gücü kurma girişimleri konusunda onları zaman zaman uyardık. Buraya hangi koşullar altında göç edip yerleştiğimizi onlara anımsattık. Doğal adalet ve yüce gönüllerine seslendik, akrabalık bağlarımıza dayanarak, kaçınılmaz olarak bağlantımızı ve haberleşmemizi kesecek bu yağmaları reddetmeleri rica ettik. Fakat onlar da adaletin ve kan bağımızın feryatlarına kulaklarını tıkadılar. Bu yüzden, sırf gereklilikte, ayrılığımızı ilan etmek ve bütün insanlığı gördüğümüz gibi onları da savaşta düşman, barışta dost olarak gördüğümüzü bildirmek zorundayız. Bu, yüzden bu genel kongrede toplanan, Amerika birleşik devletlerinin temsilcileri olarak, dürüst niyetlerimizle dünyanın yüce hâkimine başvurarak bu kolonilerin iyi insanları adına onların verdiği yetkiyle birleşik kolonilerin özgür ve bağımsız devletler olduklarını; Britanya krallığına karşı her türlü bağımlılıklarının sona erdiğini; bu kolonilerle büyük Britanya devleti arasındaki her türlü siyasal ilişkinin sona erdirildiğini ve sona erdirilmesi gerektiğini, özgür ve bağımsız devletler olarak savaş açmak, barış ilan etmek, ittifaklar kurmak, ticaret, düzenlemek ve diğer tüm bağımsız devletlerin gerçekleştirme hakkına sahip oldukları bütün eylemleri gerçekleştirebileceklerini ve sayıların hepsini yapmaya hakları olduğunu resmi bir şekilde ilan eder ve yayımlarız. İlahi takdirin korumasına dayanarak işbu bildirgenin korunması için karşılıklı olarak yaşamımız, servetimiz ve kutsal onurumuz adına ant içeriz.

    Bağımsızlık Bildirgesi’ni Thomas Jefferson hazırlamıştır.

İlginizi çekebilecek diğer olaylar

Biyografiler

  • Van Gogh CV
    BİYOGRAFİ
  • Franklin D. Roosevelt CV
    BİYOGRAFİ
  • Vladimir Lenin CV
    BİYOGRAFİ
  • Salvador Dali CV
    BİYOGRAFİ
  • Nikola Tesla CV
    BİYOGRAFİ
  • Alan Turing CV
    BİYOGRAFİ
  • Joseph Goebbels CV
    BİYOGRAFİ
  • Mao Zedong CV
    BİYOGRAFİ
  • Kanuni Sultan Süleyman CV
    BİYOGRAFİ
  • Fatih Sultan Mehmet CV
    BİYOGRAFİ
  • Niccolò Machiavelli CV
    BİYOGRAFİ
  • Deniz Gezmiş CV
    BİYOGRAFİ
  • Ömer Hayyam CV
    BİYOGRAFİ
  • Mahatma Gandhi CV
    BİYOGRAFİ
  • Sokrates CV
    BİYOGRAFİ

Tarihiolaylar.com internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Copyright 2024 - Tüm Hakları Saklıdır.