Adolf Hitler Özel Serisi - 11. Bölüm

    SAVAŞ ÇANLARI ÇALIYOR

    Hitler, o gün erken kalktı. Sağ kolu ve asker teşkilatın başı Himmler ile çok önemli bir görüşme yapacaktı. Kafası resmen kazan gibiydi. Acaba tam zamanı mıydı yoksa biraz daha beklemelimiydi? Kafasındaki sorularla karargaha giden Hitler Himmler’i yanına çağırdığında kararını vermişti. Himmler’e “Orduyu tam 3 katına çıkar” dedi. Sadık Himmler büyük bir heyecanla duyduklarına inanamadı. Bu tam bir savaş anlamına geliyordu çünkü Versay antlaşmasıyla ordu 100.000 kişi olarak sınırlandırılmıştı onlar da sınırı zorluyorlardı. Himmler “Vakit kaybetmeden çalışmalara başlıyorum” dedi ve müthiş bir hızla asker toplamayaa başladı.

    II. Dünya savaşındaki bir Alman Denizaltısı
    limana yaklaşıyor

    Versay antlaşmasıyla 100.000 kişi ile sınırlandırılan ordu 1934 Ekiminde 300.000 kişi olmuştu. Bu gelişim ilk başta muazzam bir gizlilikle yürütüldü. Amiral Raeder’e, deniz kuvvetlerinin şefi, büyük savaş gemilerinin inşası için emir verildi. Bu gemilerin standartları Versay antlaşmasının kısıtladığı boyutların üzerinde, ulaşabilen maksimum boyutlarda olacaktı. Denizaltıların inşası da Versay antlaşması ile yasaklanmıştı ama Hitler için bu bir engel değildi, deniz altı inşasına da başlanılmıştı. Denizaltıların her bir parçası farklı gemiliklerde üretilip montaja hazır hale getiriliyordu. Bu da gizlilik stratejisinin bir parçasıydı. Bunların yanında Hitler, Goering’e hava kuvvetleri pilotlarının eğitimi ve askeri uçakların dizaynı görevini verdi. Kuvvetli bir savaşa hazırlanıldığı çok belliydi.

    1935 yılının Mart ayında Hitler bir kumar oynamaya karar verdi. Hitler, Goering’i yetkilendirerek, Alman hava kuvvetlerinin varlığını İngiltere ve Fransa’ya bildirmesini istedi. Bu şekilde bu İngiltere ve Fransa’nın bu gelişime karşı tepkilerinin ölçecekti. Bu gelişimin Versay antlaşmasına direk bir karşı çıkış olmasına rağmen, İngiltere ve Fransa’dan ufak bir tepki geldi. Bunun nedenlerinden biri de bu gelişimin bu devletler tarafından zaten bilinmesiydi. Hafif bir tepkiyle karşılaşan Hitler daha ileriye gitmek için bir nevi cesaretlendirilmiş oldu. Birkaç gün sonra Hitler bir kumar daha oynadı ve açıkça ordusunun tanıtımını yaptı. Ordu artık 36 bölük ve yarım milyon adamdan oluşuyordu. İngiltere ve Fransa’dan yine zayıf bir tepki geldi ve bu zayıf tepkiler adeta Hitler'e kumarı kazanmanın rahatlığını veriyordu.

    Hitler boş durmayıp silahlı kuvvetlerinin gücünü daha da artırıyor, aynı zamanda da konuşmalarında barış arzusunu ve savaşın bir çılgınlık olduğunu vurguluyordu. Avusturya’yı kendilerine katmak veya Rhineland’ı tekrardan askerleştirmek gibi bir niyetleri olmadığını ve Versay antlaşmasının gerektirdiği tüm karasal hükümlere saygı duyduklarını, Versay antlaşmasıyla gelen silahsızlandırmanın ve Alman deniz kuvvetlerinin gücünün kısıtlanmasın karşılıklı bir hoşgörü dâhilinde kabul edildiğini açıklıyordu. O dönemlerde Hitler şu meşhur sözünü söyledi ve tarihe altın harflerle kazındı:

    “ Avrupa’da savaşın meşalesini yakan kişi, kaostan başka bir şey ümit edemez."

    1936 Mart’ında Alman bölüklerinin ufak bir kısmı Rey boyları köprülerinin karşısına, Almanya’nın Aachen’e doğru olan, ordusu dağıtılmış bölgeleri Trier ve Saarbruecken’e doğru yürüdüler. Bir kere daha ne İngiltere ne de Fransa bu aşikâr Locarno Paktı ihlaline karşı hiçbir harekette bulunmadılar. Bu pakt 1925’te Almanya’nın isteğiyle imzalanmıştı ve artık Rey boyları’nın batı bölgesinde Alman bölükleri bulunmayacaktı. 
    İşin garip kısmı ise sınırda Fransız askerlerinin sayısının Alman askerleri sayısından çok daha fazla olmasıydı buna rağmen bir tepki eksikliği vardı Fransa’da. Rey boylarının tekrardan askeriyeye kavuşacağı bu dönemde, Hitler de halka arzusunun tüm Avrupa’da barış olduğunu açıklıyordu. Fransa, Belçika ve birkaç ülkeye daha, yeni barışsal paktlar için görüşme teklif etti. Aynı zamanda Fransa ve Belçika sınırlarında, Alman defansif güçlerinin kuvvetlendirme çalışmaları hızla başlamıştı. Gelişmeler böyle olunca Almanya’da Hitler'in popülaritesi iyice kabarmıştı. Liderlik konumu iyice güçlenmiş ordu generalleri üzerindeki kontrolünü iyice güvenlik altına alınmıştı.

    Tam bir barış meleği gibi gözüken bir lider vardı ortada. Halk dünya tarihini değiştirecek liderlerine barış dolu gözlerle bakarken, Hitler bıyık altından tüm Dünya’ya gülümsüyordu.

    12. Bölüm'e Buradan Geçebilirsiniz: "AVRUPA'NIN GÜCÜ ZAYIFLIYOR, MİHVER DOĞUYOR​"

İlginizi çekebilecek diğer olaylar

Biyografiler

  • Niccolò Machiavelli CV
    BİYOGRAFİ
  • Mustafa Kemal Atatürk CV
    BİYOGRAFİ
  • Adolf Hitler CV
    BİYOGRAFİ
  • Hulusi Kentmen CV
    BİYOGRAFİ
  • Piri Reis CV
    BİYOGRAFİ
  • Galileo Galilei CV
    BİYOGRAFİ
  • Yılmaz Güney CV
    BİYOGRAFİ
  • Mahatma Gandhi CV
    BİYOGRAFİ
  • Henry Ford CV
    BİYOGRAFİ
  • Mimar Sinan CV
    BİYOGRAFİ
  • Jean-Jacques Rousseau CV
    BİYOGRAFİ
  • Ömer Hayyam CV
    BİYOGRAFİ
  • İbni Sina CV
    BİYOGRAFİ
  • Heinrich Himmler CV
    BİYOGRAFİ
  • II. Abdülhamid CV
    BİYOGRAFİ

Tarihiolaylar.com internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Copyright 2024 - Tüm Hakları Saklıdır.