Dünyanın En Lanetli 10 Yeri

Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan bu gizemli yerler içerisideki insanlara yaşattıkları tecrübelerle "lanetli" damgası yemişlerdir. Yaşanan birbirinden gizemli olaylar da bu yakıştırmayı hakettiren cinsten. Bu yerlerin çevresinde yaşayan insanlar duyulan seslerden, gördüklerini ruhani simgelerle bu yerlerle ilgili laneti ve gizemi arttırıyor.

İşte okudukça gerilimi ve heyecanı arttıran 'Dünyanın En Lanetli 10 Yeri'

Dikkat edin okuduktan sonra siz de bu sesleri duymaya başlamayın...

1- Myrtles Plantasyonu

Myrtles Plantasyonu, Louisiana'da en fazla hayalet ve peri vakalarının yaşandığı yerdir. Söylenenlere göre otelin arazisi daha önceden kızılderili mezarlığıymış ve bu nedenle de üzerine inşa edilen otelin kötü büyüden etkilendiği söylenmektedir. 
1700'lü yıllardan bu yana otelde 10 tane cinayet ve intihar vakası yaşanmıştır.
Lanetli diye düşünülen bu pansiyonda, duvarlarda kanlı el izleri belirir, öldürülen bir köle olan Cloe'nin, evin annesinin ve iki çocuğun ruhlarının burada gezdiği de söylenir. Ve bir de Fransız bir kadının 41 ve 59 odalar arasında durmadan birşey aramak için gezindiği de söylenir. Yaplı boya tablolarındaki yüzlerin canlanması da bir başka fenomendir.

2- Pfister Oteli

Pfiser oteli 1893 yılında inşa edilmiştir ve William Mckinley ve ondan sonraki tüm ABD başkanlarını ağırlamıştır. Otel Charles Pfister tarafından kurulmuştu fakat 1927 yılında Charles Pfister hayata veda etti. Gizemli olaylar ise bundan sonra başladı. Charles Pfister ölmüştü fakat onun hayaleti gelip otele rezervasyon yaptırmıştı. Bu noktadan sonra ise bazı müşteriler garip sesler duyduklarını iddia ettiler. Doğa üstü deneyimler yaşadıklarını belirtenler bile vardı.

3- Alcatraz

Alcatraz hapishanesi kaçışın neredeyse imkansız olduğu, Al Capone gibi mafya babalarının tutulduğu bir ada üzerine kurulmuş bir hapishaneydi. Hapishanenin bekçisi geceleri aniden kapanan hücre kapıları sesleri ve çığlıklar duyduğunu iddia ediyordu. Hapishane kaçış girişimlerinden sona incelenmeye alındı ve 1963'te kapatıldı.

4- Amityville

1965'ten beri aynı evde oturan Defeo ailesi 1974 yılında akıl almaz bir seri cinayete sahne olmuştu. New York, Long Island'ın Amityville kasabasında bulunan bu evde yaşanan olay tam olarak şuydu. Anne Louise Defeo, baba Ronald Defeo ve 5 çocuklarından 4'ü saat gece 3 civarlarında bir tüfekle vurulmuşlardı. Sadece yaşayan tek bir çocuk vardı o da Ronald Defeo JR.'dı. Seri cinayetleri işleyen de tam kendisiydi. 
Ronald Defeo JR olayı şöyle anlattı "Bir kere başladığımda bir daha durdurumadım o kadar hızlı oldu ki"
Ronald Defeo müebbet hapse maruz bırakıldı. 
Evde yaşanan cinayetlerden 1 yıl sonra Lutz çifti evi satın alıp yeni bir başlangıç yapmaya karar verdiler. Evde yaşanılan cinayetlerden kendilerine bahsedildi fakat onlar bunu umursamadan evi satın almaya karar verdiler. 
Lutzlar Aralık 1973'te eve taşınmaya karar verdiler ve taşınmadan önce bir papaz çağırıp evi kutsayalım dediler. Papaz evi kutsarken bir ses ona "çık dışarı" dedi fakat papaz bu sesten Lutzlara ilk başta bahsetmedi. Evine döndüğünde rahatsız olan papaz Lutzları telefonla arayıp durumu bildirmek istedi ama telefon bağlantısı birden bire kesilmişti.
Lutzlar evde ancak bir buçuk ay kalabildier ve sonra evi tekrettiler. Evi terkettikten sonra da yaşadıklarını kaleme almaya karar verdiler. Lutzların Amityville'de yaşadığı sıradışı olayları "Amerika'nın En Lanetli Evi Amityville'de Yaşanılan Doğa Üstü Olaylar" adlı galerimizden okuyabilirsiniz.

5- Bran Şatosu

Transilvanya'da bulunan Bran şatosu, Kont Dracula'nın yaşadığı yer olarak bilinir ve 14. yüzyıldan kalmadır. Şato'nun içerisindeki el izlerinin kaydı hala bulunamımıştır ve geceleri şatodan gizemli sesler yükseldiği söylenmektedir. 

6- Edinburgh Kalesi

İskoçya'da savunma ve saldırı amaçlı inşa edilmiş olan bu kalede bekçi durmamaktaydı. Bekçiler teker teker istifa ediyorlardı. Nedeni ise savaş zamanları ortaya çıkan hayalet davulcu ve onun çocuklarıydı. Kalenin zindanlarında ve avlusunda bulunan mezarlardan çıkan hayaletlerin göründüğü de başka bir efsanedir.

7- Paris Yeraltı Mezarlığı

Özellikle büyük veba salgını zamanında Paris'te yeterli mezar bulunamayınca kilisenin kararıyla cesetlerin yer altına gömülmesi ve üzerinin kireçle kapanmasına karar verildi. Yıllar sonra bu olay metro inşası yapılacağı zaman farkedildi. Yerin km'lerce altında binlerce ceset vardı. Olay yeni başlıyordu. İnşa zamanında bu mezarlardan yükselen inleme sesleri hiçbir zaman dinmedi. 

8- Doğu Eyalet Islahevi

Mahkumların hem kendilerini hem de dinarlıklarını sorgulamaları için yapılmış olan Doğu Eyalet Islahevinde, işler beklenenin tersine gitmiş birçok mahkum akli dengesini yitirmiştir.
Mahkumlar bir hücreye kapatılıyor, hücrede kendilerine sadece bir tuvalet, masa, ranza ve incil veriliyordu. Mahkumların birbirleriyle iletişim içerisine girmesi yasaktı ve dolaşım zamanları ayrı ayrıdı. Kural ihlali yapan mahkumlar feci bir şekilde cezalandırılıyordu. 
Doğu Eyalet Islahevindeki akıl almaz işkenceleri "Zamanında Doğu Eyalet Islahevinde Uygulanmış Akıl Almaz İşkence Yöntemleri ve Lanetli Olduğuna İşaret Eden Efsaneleri" adlı galerimizden okuyabilirsiniz. 
Yazarların baskısı ve yeni reform düzeni sayesinde 1971'de bu ıslahevi kaldırıldı ama asıl hikaye şimdi başlıyordu.
Pennsylvania eyaletinin Philadelphia kentinde bulanan ve daha sonradan kapanan bu ıslahevi kapatılmış fakat söylenenlere göre içeriden garip sesler yükselmeye devam etmiştir.
Öte yandan bir çilingir 140 yıllık bir kilidi açmaya çalışırken inanılmaz bir güçlü geri itilmiştir. Çilingir hemen oradan kaçmış toparlanması da uzun zaman almıştır.

9- Coronado Oteli

Efsaneye göre 1982 yılında bir kadın San Diego'da bulunan Coronado oteline kaydını yaptırıyor ve kocasını beklemek üzere otelde kalmaya başlıyor. Kocasını uzun süre bekleyen kadın bir gün merdivenlerde ölü bulunuyor. Fakat beklediği kocası hala ortalıkta yok. O günden sonra otel çalışanları ve müşteriler siyah giyimli ve soluk benizli bir kadının o merdivenlerden sürekli yukarı çıktığını gördüklerini anlatıyorlar. Bu otelde kalan yazarlar da otelde yaşadıkları ilginç ve korkutucu deneyimlerini kaleme almışlardır. 

10- Aokigahara Ormanı Fuji - Japonya

Aokigahara Ormanı Japonya’daki Fuji Dağın’da bulunan ağaçlık bir arazidir. Ormanın efsanesi içerisinde bulunan intihar olaylarına dayanır. Ormanda intihar etmek çok alışılmış bir olay değilken Aokigahara ormanında 1950’den beri 500’den fazla kişi intihar etmiştir.
Ormanın girişinde ki tabelada  “Hayat değerli bir şey” “Lütfen tekrar düşün” “Aileni düşün” yazmaktadır.
1970 yıllarında hükümet yıllık olarak cesetlerin bulunması için arama başlatmıştır. 2002’de ise rekor sayıyla 78 tane ceset bulmuşlardır.