Her duyduğumuzda kanın beynimize fırladığı vakalar olmasına rağmen bu vakaların ortak özellikleri sürekli yaşanılıyor olmalarıdır.
Bu olayın derinine inmek lazım. Kalabalıkla, nüfus yoğunluğuyla fln hiçbir alakası yok, Almanya'da da 82 milyon nüfus var ama böyle bir olayın yaşanma ihtimali bile yok.
Burada insanların 2 eğilimini görüyoruz:
1) Vahşet duygusu
2) Cinsel Açlık

Vahşet duygusu insanların çocukluğundan gelen bir psikolojik olgudur bence. Babasının kemerle dövdüğü çocuk, babasının annesine değer vermediğini gören, kadını bir önemsiz varlık gibi gören çocuk, kadına şiddeti de meşru birşey zannediyor.
Cinsel açlık ise bu toplumun hatta Ortadoğu'nun en büyük problemidir. Cinselliği yaşayamayan insanların sürekli cinsel olgular üzerinden diğer insanları suçlaması, yasaklar koyması, her eleştiriyi cinselliğe çekmesi de bu nedendendir.
Bu kadın için de erkek için de geçerli bir durumdur. Minibüste erkek kalktıktan sonra onun kalktığı yere oturmayan sebep olarak da "erkeğin sıcağına oturulmaz" diyen bir kadın grubu da var. Senin zihnin nereye çalışıyor? Erkeğin sıcağı aklına nereden geliyor?
Bu psikopatlık toplumsal bir ahlak bozukluğundan kaynaklanıyor. Durmadan toplum olarak sapıklar yetiştiriyoruz ve daha da sapıklaşıyoruz.
Acilen yapılması gereken, insanlara cinselliğin ne amaçla yapıldığını anlatıp, erkeklerin cinsellik yaşadıklarından övünmemelerini sağlamak. Cinselliği konuşulacak bir olgu olmaktan çıkarmak ve çok acil olarak eğitim seviyesini artırıp hayatta çok daha önemli şeyler olduğunu, tecavüz edilen bir insanın hayatının hatta onun ailesinin hayatının da o anda sonlandığını anlatmak. İnsanlarımız empati kuramıyor.
Tecavüz edilen bir kız sadece cinsellikten dolayı değil, yaşadığı vahşetten, istemediği birşeyi silah veya bıçak zoruyla yapmaktan dolayı da psikolojik bunalım yaşıyor. Biz bunu bile idrak edemiyoruz. ..