Tarihi Olaylar

Kendisinin mesih olduğunu iddia eden Wayne Bent Lord Our Church adlı küçük bir dini kömünitenin lideridir. New Mexico, ABD'de konuşlanmış bu örgüt kendisini Strong City (Güçlü Şehir) olarak da adlandırır. Michael Travesser adını kullanan Wayne Bent bu komünite tarafından Mesih olarak kabul edilir. Wayne Bent takipçilerine 2000 yılının Haziran ayında Tanrı'nın kendisiyle konuştuğunu ve ona "Sen mesihsin" dediğini iddia etmiştir. Bent takipçilerine "Ben kutsallıkla insalığın birleştiği bir bedenim" demiştir. Wayne Bent iyice çığrından çıkarak Tanrı'nın kendisine 7 bakireyle birlikte olması emrini verdiğini söylemiştir. Buna takipçilerin kızları da dahij. Takipçilerden bazıları istemeye istemeye izin vermek zorunda kalmıştır. Belirli bir süre insanları sömüren Wayne Bent'e bazı insanlar dayanamamış en sonunda şikayet etmişlerdir. En nihayetinde gelen şikayetler üzerine Wayne Bent genç takipçileriyle cinsel ilişkiye girmekten dolayı tutuklanmış ve 10 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir.

Batı Kenya'da yaşamış olan Jehovah Wanyonyi Tanrı olduğunu ve İsa'nın da oğlu olduğunu iddia etmiştir. AIDS'e çözüm bulduğunu ve bunun karşılığında eğer Kenya kendisine 3 Milyar Kenya Şilini (o zamanın parasıyla 34.6 Milyon Dolar) vermezse tüm Kenya'yı cezalandıracağını söylemiştir. Kenya da bu parayı ona vermemiştir. Çıkardığı din "Kayıp İsrailliler" olarak adlandırılmaktadır. 70 eşi 95 çocuğu olan Jehovah 18 Temmuz 2015'de ölmüştür. Ölmeden önce kendisinin 1000'e yakın takipçisi vardı.

Brezilyalı Inri Cristo reenkarnasyona inanan bir mesih iddiacısıdır. Kendisinin Hz. Isa'nin reenkarnesi olduğunu iddia etmektedir. Oldukça medyatik bir kişi olan Inri Cristo'yu hem Breizlya kanallarında hem de global kanallarda görmek mümkündür. Bir çok dini figür ile canlı tartışmalara giren Inra Cristo'nun oldukça medyatik bir yanı vardır. Bir zamanlar bizdeki Medyum Memiş ve Keto ikilisi gibi düşünebiliriz. Takipçilerinin çoğu ise genç ve güzel kadınlardır.

Dünya Ekonomik Komünite Partisinin lideri olan Mitsuo Matayoshi kendisinin hep Tanrı hem de İsa olduğunu iddia eden sıradışı bir politikacıdır. Ağır söylemlerle seçimlere katılmış fakat kazanamamıştır. Müritlerini siyasal bir çerçeveden idare eden Matayoshi, Dünya Ekonomik Komünite Partisinde kendisinin Tanrı olduğunu inananlarla birlikte ilerlemektedir. Japon politikasının Tanrı tarafından yönetilmesi ve bunun için de kendisinin seçilmesi gerektiğini iddia eden yegane isimdir.

Filipinler merkezli Restorasyonist kilisenin kurucusu Apollo Quiboloy kendisini Tanrı'nın seçilmiş oğlu olarak lanse eder. 1 Eylül 1985 yılında kurduğu ve İsa Mesih Krallığı adını verdiği bu hareketin öncüsü olarak 15 kişiyle başladığı tarikatını toplamda 6 milyon kişiye çıkarmıştır. Kendisine ait okulu dahi vardır.

Shoko Asahara, kendisini Mesih olarak lanse etmiş ve "Tanrı'nın ışığı" olduğunu ifade etmiş bir dini figür ve terör örgütü lideridir. Aum Şinrikyo adında bir örgüt kurmuş ve bu örgüt bünyesinde dini ayinler vermiştir. Dünya'nın sonunun ABD ve Japonya arasında çıkacak bir savaştan geleceğini iddia eden Shoko Asahara Japonya'da terör saldırıları düzenlemeye başlamıştır. 1995 yılında Tokyo metorsunda yaptığı kimyasal bir sinir gazı olan sarin gazı saldırısında 12 kişinin ölümüne 6.000'den fazla kişinin ise yaralanmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda örgüt 1994 yılında meydana gelen ve o zamanlar anlam verilemeyen esrarengiz kimyasal saldırılardan da sorumlu tutulmaktadır. Örgütün saldırı zamanında Japonya'da 9000 tüm dünyada 40.000 mensubu olduğu varsalıymaktadır. Saldırıdan sonra "Tanrı'nın ışığı" olarak kabul edilen Shoko Asahara yakalanmış ve idam cezasına çarptırılmıştır. Ne varki Aum Şiriyko mensuplarının yakalanmaya devam etmesinden dolayı idam cezası ertelenmiştir. Shoko Asahara hapishanede kendisine idam cezasının tarihinin verilmesini beklemektedir.

'Halkın Tapınağı' hareketinin kurucusu olan Jim Jones kendisini mesih ilan edip 1000'e yakın bir takipçi elde etmiştir. Ayinlerini kapalı kapılar ardında yapan Jim Jones özellikle siyah insanların eşitlik haklarına yönelik açıklamalar yaparak belirli bir kitleye ulaşmıştır.
İnsan Tapınağı, zenci ve beyazlara eşit muamelesiyle diğerlerinden ayrılmıştır. Bu yüzden de birçok siyah amerikan vatandaşı tarikata üye olmuştur. Müritler Jones'a "Baba" diyip onu İlahi bir varlık olarak görmüşlerdir. Onun mucizevi iyileştirici özellikleri olduğunu düşünmüşlerdir. 
Jones da bu ününü kullanarak mucizevi iyileştirme gösterileri düzenlemiş ve bu sayede tarikatina birçok yeni üye kazandırmıştır. Kilise üyeleri kendi hareketlerinin toplumun problemlerine çözüm getireceğine inanmışlar ve bu yüzden ana akımları olan Hristiyanlıktan uzaklaşmışlardır. 
Uyuşturucu bağımlısı olan Jim Jones tarikat içerisinde sex yapılmasını da yasaklamış sadece kendisi ile yapılabileceği şartını koşmuştur. Ara ara tarikatına cenette gitme vakti geldiğini söyleyen ve intihar provaları yaptıran Jim Jones, 1978 yılında Guyana'da kendisi ve müridlerine has kasabası Jonestown'da 911 müridini aynı anda intihar etmeye ikna etmiş ve kendisi de müridleriyle birlikte ölmüştür. 
Jones'un oğlu sonradan basına yaptığı açıklamada, babasının yoğun amfetamin, marijuana ve LSD deneyimlerinin aile arasında iyi bilindiğini söylemiştir.
Bu akıllara ziyan Jonestown katliamını detaylarıyla okumak için tıklayınız.