John F. Kennedy Suikasti

    Tarih : 22 Kasım 1963 Cuma

    Saat : 12.30

    Yer: Teksas ,Dallas

    Olay: John Fitzgerald Kennedy Suikasti

    Cinayetin Sorumlusu: 24 yaşındaki Dallaslı Lee Harvey Oswald

    Cinayet Aleti: İtalyan yapımı olan Manlicher Carcano (dürbünlü tüfek)

    Suikast Komplo Teorileri:  1) John F. Kennedy İsrail’in nükleer programına ters düştüğü için İsrail tarafından öldürülmüştür.

    2) Suikast, Pentagon,FBI,CIA ve Gizli Operasyonlar birimlerinin ortak bir suikastidir. Jim Garrison suikast ile birlikte başkan yardımcısı göreve atanacaktır ve bu sebeple hükümete gizli bir darbe yapılmıştır.

  • Kennedy Suikasti
    Başkan Kennedy Arabanın Arka Koltuğunda Vurulmuş Halde Yatıyor

    Kennedy, 22 Kasım 1963 cuma günü, saat ile 12.30 sularında eşiyle üstü açık bir arabada Dallas'taki bir konvoyun arasında ilerlerken ateş açıldı. Kennedy, ensesine ve başına isabet eden iki kurşunla  Parkland Hastanesi'ne götürülürken yolda hayatını kaybetti. Vali Connally ise ağır yaralanmasına karşın kurtarıldı. Aynı gün Başkan Yardımcısı Johnson, yemin ederek ABD başkanlığını üstlendi.

    Suikastin yaşandığı gün, cinayetin sorumlusu olarak yakalanan 24 yaşındaki Dallaslı Lee Harvey Oswald de iki gün sonra bir gece kulübünün sahibi olan Jack Ruby tarafından Dallas polis müdürlüğünün önünde öldürüldü.

    J.F. Kennedy’in suikasti, Zapruder adlı bir şahıs tarafından kameraya alınmıştır. Olaya ait, tüm soruşturmaların ana inceleme dayanağı bu görüntülerdir. Kennedy üstü açık araba ile halkı selamlar iken ilk kurşun ensesinin altından girip kravat düğümünden çıkmış ikinci mermi Dallas Valisi Connaly i sırtından ağır yaralamış üçüncü ve ölümcül darbe Kennedy nin kafasının üst bölümünü parçalamıştır. O şekilde araç doğrudan hastaneye yönlenmiş ancak Kennedy tüm çabalara karşın kurtarılamamıştır. İlginç olan bir durum da şudur; İlk atış ile son atış arasında yaklaşık 5,6 saniye bulunmaktadır. Olayı araştıran FBI ajanlarının hiçbirisi nişan almaksızın bile benzer şekilde ateş etme başarısını gösterememiştir. Suikastte kullanılan silah, en son olarak 1945 yılında üretilmiştir. Mermiler hazneye tek tek sürülür. Üç merminin bu kadar kısa bir sürede ayrı ayrı sürülmesi ve nişan alınması şaşırtıcı bir olaydır.

  • Kennedy Neden Öldürüldü?

    ABD'nin Siyonistlere karşı çıkan tek Başkanı John Fitzgerald Kennedy, İsrail Başbakanı Ben Gurion'a, İsrail'de yapılmakta olan Dimona Nükleer Santrali'ne, İsrail'in Ortadoğu politikasına, Siyonist silah tüccarlarına, mason danışmanlarına, Amerika'daki Yahudi lobisine, lobinin en güçlü ismi Rockefeller'a ve masonik örgütlere ters düşmüştü. 

    Kennedy'nin katili Lee Harvey Oswald, ifadesi alınmadan
    önce bir bar işletmecisi olan Polonya Yahudisi Jack Ruby
    tarafından onlarca CIA ve FBI ajanının önünde öldürülürken

    Kennedy'nin 1963 yılında Texas'ta öldürülmesinin ardından kurulan ve Warren Komisyonu olarak bilinen Senato Özel Soruşturma Komisyonu, cinayeti tek başına hareket eden Lee Harvey Oswald'ın işlediği sonucuna varmıştı. Ancak hem cinayetin sorumlusu olarak gösterilen Oswald'ın hem de henüz mahkeme önüne çıkmadan onu öldüren Jack Ruby'nin ve olaya adı karışan bazı kişilerin kuşkulu biçimde öldürülmeleri, öte yandan soruşturmanın yürütülmesindeki bazı kuşkulu noktalar, ABD kamuoyunda birçok spekülasyona yol açmıştı. 

    ABD'nin o zamanki başkan yardımcısı olan Lyndon B. Johnson, yemin ederek Kennedy'nin yerine 36. başkan olarak göreve başladı. Kennedy'ye yapılan bu suikastin arkasında İsrail olduğu iddiaları vardır. Bunun nedeni ise Kennedy'nin İsrail'in nükleer programına karşı çıkmasıdır.Mordehay Vanunu isimli İsrailli bir nükleer tesis işçisi, yaptığı açıklamada "Amerikalı denetçiler tesislere geldiğinde silahlar özel yapım duvarlara saklandı" demiştir. Bu açıklama üzerine büyük tehditler alan Vanunu bir daha bu konu hakkında açıklama yapmamıştır. Bununla birlikte Kennedy suikasti sorumlusunun bir İsrail milliyetçisi tarafından öldürülmesi bu işin arkasında Mossad'ın olabileceği şüphelerini artırmaktadır. Çünkü Kennedy'nin İsrail'in nükleer programını eleştirmesi ve ona destek çıkmaması bu suikastin başlangıç noktası olabilir. Doğaldır ki bütün bunlar kanıtlanamamış varsayımlardan ibarettir.

    Bir diğer iddia da bölge savcısı Jim Garrison'ın ortaya attığı Pentagon,FBI,CIA ve Gizli Operasyonlar birimlerinin ortak bir suikast planladığıdır. Jim Garrison suikast ile birlikte başkan yardımcısının göreve atanması sebebi ile hükümete gizli bir darbe yapıldığını iddia etmiştir. Suikastde 3 nişancının olduğu iddia etmiş ve Clay Shaw adlı işadamının suikastde parmağı olduğu gerekçesiyle sanık olarak göstermiştir. Fakat gerek delillerin kaybolması, gerek olay gününde görgü tanıklarının çoğunun ifadelerinin kayıt altına alınmaması ve ulusal arşivdeki delillerin ulusal güvenlik sebebi ile gösterilmemesi yüzünden Clay Shaw suçsuz bulunmuştur.

    1963'te Gizli Operasyonlar Şefi olan Richard Helms, Clay Shaw'un CIA için çalıştığını 1979'da kabul etmiştir. Meclisin Suikast Araştırmaları Komitesinin dosyaları, 2029 yılına kadar mühür altında olucaktır.

  • Kennedy'nin İsrail Başbakanına Gönderdiği Mektup

    " Sevgili ve Sayın Başbakan,

    İsrail Başbakanı olarak yüklenmiş olduğunuz sorumluluklardan dolayı sizi tekrar tekrar tebrik etmekten şahsım adına büyük bir mutluluk duyuyorum. Yeni görevlerinizde dostluğumuz ve en iyi dileklerimiz sizinle birliktedir. Bu görevlerinizden biri nedeniyledir ki, şu an size böyle bir mektup yazıyorum. İsrail’in Dimona’daki nükleer tesisine Amerikan ziyaretlerine ilişkin Başbakan Ben-Gurion ile yaptığım fikir alışverişinden eminim haberdarsınızdır. Başbakan bana daha yeni, 27 Mayıs’ta (bir mektup) yazmıştı. Onun sözleri, çözümü benim hükümetim kadar sizin hükümetiniz için de kolay olmayan bir problem konusunda taşıdığı derin hassasiyeti yansıtıyordu. Önceki Başbakan’ın Dimona’nın sadece barışçıl amaçlara hasredileceğine dair yaptığı güçlü vurguyu ve Dimona’ya düzenli denetimler hususunda İsrail’in izin vermedeki gönüllülüğünü memnuniyetle karşılamıştık. Görevinizi üstlenir üstlenmez sizin sırtınızdaki yükü ağırlaştırmaktan dolayı rahatsızlık duyduğumu dile getirmek isterim, fakat kendimi, bu ziyaretlerin programlanmasını ve içerigine dair Sayın Ben-Gurion’un 27 Mayıs tarihli mektubundan hasıl olan ilave durumları bir an evvel sizinle ele almak zorunda hissettim.

    Eminim, uluslararası şartlar gereği bu denetimlerin kısa aralıklarla yapılması ve böylece Dimona projesi üzerindeki tüm kuşkuların ortadan kaldırılması konusundaki görüşlerimize siz de katılacaksınız. Sayın Ben-Gurion ‘a da yazdığım gibi, İsrail’in nükleer sahadaki araştırmalarına dair, hayati önem taşıyan bu konuda doğru ve eksiksiz bilgi elde edemezsek bu durumda hükümetimin Israil’e olan taahhüdü ve Israil’i desteklemesi ciddi şekilde tehlikeye girebilir.

    Bu sebeple bilim adamlarımızdan, denetimler için sizce ve bizce önerilen alternatif zaman çizelgelerini gözden geçirmelerini istedim. İsrail’in amaçları, makul kuşkuların ötesinde bir şeffaflığa sahip olmak durumunda ise, inanıyorum ki en iyi zaman çizelgesi bu yaz başı bir ziyaret, bir diğeri 1964 Haziranında ve sonrakiler altı aylık aralar ile gerçekleşmek üzere programlanan bir zaman çizelgesi, ortak amacımıza en iyi hizmet edecek olan program olacaktır. Bu takvimin sizin için, Sayın Ben-Gurion’un 27 Mayıs tarihli mektubunda sunduğu programın ayarlanmasından daha fazla bir zorluğa sebep olmayacağından eminim. (Amerikalı) Bilim adamlarımızın Dimona (nükleer) tesislerinin tüm alanlarını ve örneğin yakıt üretim birimleri ya da plütonyum ayrıştırma ünitesi gibi bu komleksle ilgili her hangi bir bölümü incelemeleri ve tam bir inceleme için yeterli zaman verilmesi zorunludur. Ve anladığım kadarıyla, Sayın Ben-Gurion’un mektubu da bu görüşle aynı çizgidedir.

    Bu konunun, Israil’in gelecekteki menfaatleri ve ABD için olduğu kadar uluslararası bakımdan da hayati önem taşıdığını takdir ettiğinizi bilerek, üzerinde titizlikle durduğumuz bu ricamızı gönül rızasıyla dikkate alacağınızdan eminim.

    İçtenlikle

    JOHN F. KENNEDY " 

    (Mektubun Kaynağı: Dünya Gündemi Haber Merkezi - Çeviri: Aslı Uçar, Bora Küçükyılmaz ve M. Hilmi Özev)

    Bu güne kadar söz konusu cinayet aydınlatılamadı. Cinayetlerle uzaktan yakından ilgisi veya bilgisi olan tüm kişiler birer birer delil bırakılmadan ortadan kaldırıldı. Abraham Lincoln' den sonra John F. Kennedy' nin de suikastı ABD halkında derin izler bıraktı.