• 1- Ortadaki sorun sadece Suriye meselesi ile alakalı olduğu kanaatinde değilim. Bunun dışında çok ciddi şekilde nüfuz bölgeleri ile alakalı sıkıntı var. Condoliza Rice'ın açıklamasına binaen bunu görmek gerekiyor. Ortadoğu da ülkelerin sınırları değişecek ve 22 ülke oluşacak diye. Şu ana kadar Libya, Suriye, Irak ve Yemen fiili olarak değil ama fikri olarak bölündü.

    2- Yemen'deki petrol sahalarında genelde Fransız şirketleri hakim. Asıl bomba ise Fransa'daki saldırıları yaptığı iddia edilen Işid örgütünü yemen'deki El Kaide'den biat alması ve bir de en son Ukrayna Krizi ile alakalı olarak Fransa'nın Rusya'ya yanaşma durumu söz konusu. Charlie Hebdo saldırısı ile bunun önüne bir nebze geçildiği ve Fransa'ya dış politikada ayar verildiği kanaatindeyim.

    3- Birinci Dünya Savaşı sırasında oluşan Milliyetçilik havasının yeniden hortlamasına yardımcı olabilmek ki bu konuda Almanya başı çekiyor.

    4- Ortada çok ciddi bir enerji savaşı ve bunun ile alakalı olarak da Fransa'nın Ortadoğu'dan payını alamaması ve Libya, Mali ve Orta Afrika'da operasyon yapmasını buna bağlıyorum. Ayrıca Bulunduğumuz Coğrafya dinamikler olarak birbirinden çok farklı tepkileri ortaya çıkarıyor. Burada ancak savaşın hüküm sürmesi gerekiyor ki ayrılıkçı veya radikal sesler susturulabilsin.

    5- Tabii ki bu denklemin en can alıcı noktası Rusya... Oda bir başka sefere...
    0 0
  • Aslında Amerika'nın ortdaoğu projesi Şiistan, Kürdistan ve Sünnistan olarak 3 büyük bölge üzerine başlamıştı. Fakat yazında belirttiğin gibi 22 ayrı ülke olma yoluna doğru gidiyor çünkü Irak petrolleri önümüzdeki yarım asırın tek kuratırıcısı.
    Bu noktada da derbeder olmuş olan Avrupa ekonomisini ayaklandıracak iki faktör var birisi savaş ekonomisi diğeri ise petrol ekonomisi.
    Tabi ki en büyük payı ne Rusya ne de Fransa alacak ABD almak zorunda keza dünyadaki petrol tüketiminin %33'ünü tek başlarına gerçekleştiriyorlar. Bu noktada Fransa Rusya'nın yanında değil ABD'nin yanında saf tutacaktır ki öyle de oldu. 2 gündür ABD ile birlikte bombalıyor IŞİD hedeflerini
    0 0
  • Olaya sadece Petrol diye bakmasak daha doğru olur herhalde. Çünkü ortada Akdeniz deki doğal gaz rezervleri de ciddi bir yer tutuyor. Ayrıca Türkiye'nin bu denkleme bir şekilde entegre olması isteniyor. Türkiye'deki patlamaları sadece Işid ve benzeri saldırılar diye görmek çok basit kaçar diye düşünüyorum.
    0 0
  • O konuda hemfikirim. Hatta paris saldırısına benzer bir saldırının cumartesi günü istanbulda son anda engellendiğini de yazdılar. Türkiye jeopolitik ve üsler bakımından burada etkin rol oynuyor savaşa çekilmesi isteniyor zaten. Burada sorun yok ama doğalgazın alternatifi kaya gazı bulundu zaten işleniyor da. Burada önümüzdeki yıllarda hala şu an bile eksik olan yer altı kaynağı petroldür. Bunun da tek tedarikçisi Irak olacak çünkü başka yerde henüz delinmemiş petrol kuyuları yok. Dünya'nın hala tüm petrol rezervlerinin yarısından fazlası Irak'ta. Arap baharıyla Libya'daki ambargo da kaldırıldı, Saddam'ın infazıyla Irak'taki, Suriye sadece jeopolitik konumunun kurbanı oldu. Arap baharı hikayesinin temelinde de bu yatıyor zaten.
    0 0
  • Konuya alternatif enerji kaynakları yerine ekonomik yaptırım olarak bakarsak daha fazla bir bakış açısına sahip oluruz. Çünkü iş artık siyasi menfaate dönüştü. Eğer öyle olmasaydı İran ve Hizbullah Suriye'ye müdahale de bulunmazdı. Özellikle Gazprom-Rusya ve Avrupa-ABD arasındaki güç savaşı tam olarak burada gün yüzüne çıkıyor. Çünkü; Ukrayna krizinden sonra Gazprom şirketi 2019 yılında Ukrayna üzerindeki doğalgaz hattını iptal edeceğini bildirdi. Bu durumda Avrupa'nın ve özellikle Alman sanayisinin neredeyse tamamının doğalgazdan üretilen enerji ile döndüğünü düşünürsek ortaya alternatif enerji kaynaklarına yönelme diye bir şey söz konusu olarak gözükmüyor.
    0 0
  • Bir konudaki yanlışınızı düzeltmek isterim. Almanya'nın şu anda elektriği ürettiği kaynakların dağılımı şöyledir:
    2014'ün ilk çeyreğinde 164 TWh'lık elektrik üretimi gerçekleşmiş, bunun 41 TWh’lik bölümü linyit kömüründen, 30 TWh’lik bölümü taş kömüründen, 18.5 TWh’lik bölümü doğal gazdan, 17.4 TWh’lik bölümü karasal rüzgâr enerjisi santrallerinden, 0.4 TWh’lik bölümü deniz üstü rüzgâr enerjisi santrallerinden ve 11.2 TWh’lik bölümü biyomas santrallerinden sağlanmıştır.
    Yani doğalgaz Almanya için kritik bir kaynak değildir. Önemli olan burada ülkelerin kullanacağı kaynak değil satacağı kaynaktır zaten. Çin bile Irak'ın güneydoğusuna petrol şirketlerini konuşlandırmış, kuyuda çalışacak 10 bin adamını göndermek için oraya havalimanı inşa etmiştir.
    Doğalgaz tabi ki önemli yaptırım ülkeler üzerinde ama Amerika'nın şu anda suriye doğalgazını tüketmediğini düşünürsek bu konudaki amaçlarının doğalgaz olmadığı sonucuna varabiliriz. Bazen çerçeve bilerek karıştırılır fakat aslında senaryo ilkokul senaryosudur. Örneğin Çin'in Irak'taki beklentisine gelelim. Zaten güney kısımlarında hala delinmemiş petrol kuyularına yatırım yaptı o ayrı. Ama onun dışında Irak ve Suriye şu an bitik durumda. Bu toprakların üzerine yeniden şehirler kurulacak yeniden santraller inşaatlar yapılacak ve Rusya-Çin ittifakında Çin yeni inşa planının çok büyük bir parçası olacak.
    Bahsettiğimiz siyasi üstünlüğü aslında tamamen ekonomik üstünlük kuruyor. Arka planda duran İngiltere'nin siyasi bir üstünlük amaçladığını pek düşünemeyiz fakat Esad'ın geleceği hakkındaki yorumlarına bakarsak bölgede desteklediği BP'nin arka planda siyasi değil ekonomik çıkarlarını korduğunu görebiliriz.
    Dediğim gibi ben şahsen resmin karıştırılmaya çalışıldığını ama yeni dünya düzeninde aslında bir soru ve bir cevap olduğunu düşünenlerdenim.
    0 0
  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.