Konuyu Yılmaz Özdil gayet iyi bir şekilde açıklamış http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/yilmaz-ozdil/suriyeli-vatandas-1310290/

Bence artık şu toptancı kafayı bırakmak lazım.Yılmaz Özdil 3.5 Milyon insanı, hepsiyle tek tek tanışıklığı varmış gibi işsiz,güçsüz ve zırcahil olarak nitelemesi açıklamasının gayet iyi değil gayet yetersiz olmasına delalettir. Çünkü benim de bizzat tanışıklığımın olduğu birçok suriyeli memleketinde iyi bir ihtisas almış olmasına rağmen kendisine yapıştırılan 'Suriyeli'' yaftası yüzünden sadece 3. sınıf iş kollarında çalışabildikleri için ilk hedef olarak Almanya'ya gitmenin peşindeler. Çünkü Almanya bugün sadece suriyede değil dünyanın her yerinde çeşitli nedenlerle göç etmek durumunda kalmış insan gücünü ülkesine alıp eğitim ve istihdam imkanları verip kendi ekonomisine katkı sağlayacak şekilde yetiştirmektedir. Türkiye'ye gelen bu 3,5 milyon insan bilim adamı olmadığı gibi 3,5 milyonu da ağaç altına asıçan zırcahiller değil. siz de takdir edersiniz ki Türkiye bir anda ülkeye gelen 3.5 milyon insanı programlı bir şekilde sistematize etmeyi sadece kamplarda başarabilmiştir. o halde biz neden sadece yetişmiş insan gücü almıyoruz ? diyebilirsiniz. İşte bana göre bu noktada farkımız ortaya çıkıyor ki ister kabul edin ister etmeyin; biz sadece yetişmiş insan gücünün bilim adamının akademisyenin vs. değil eğitim durumu,statüsü ne olursa olsun kendisinden medet dileyen her insana yaşam hakkını tesis etmeyi şiar edinmiş bir medeniyetin bakiyesiyiz. Bu yüzden bu insanlar bize doğru koşuyor ve bu yüzden bugün Filistinde Beyruttada baküde hatta kandeharda ve pakistanda şu darbe girişimine karşı etkinlikler düzenleniyor. vesselam