Yeşil Hat
Lefkoşa 11. Yüzyıldan itibaren Kıbrıs’a başkentlik yapmaktadır. Aynı zamanda dünya üzerindeki tek “Yeşil Hat”tır. Lefkoşa’nın kuzeyinde Türkler, güneyinde Rumlar ve ortasındaki ara bölgede ise BM Barış Gücü bulunmaktadır. Kent hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin hem de Kıbrıs Rum Kesimi’nin ortak başkentidir. Yeşil hat, sık sık Berlin Duvarı ile karşılaştırılır; fakat Berlin Duvarının aksine Yeşil Hat üzerinde pasaport ile giriş çıkış serbesttir. Ayrıca Berlin Duvarının iki yakasındaki Alman halkının aksine Yeşil Hattın iki tarafından Rum ve Türk halkları bulunmaktaydı. (1)
1950 yıllarına gelindiğinde Kıbrıs’ın garantör devleti olan İngiltere SSCB’nin bir karşıtı olarak Boğazları ve Akdeniz’i korumak amacıyla Kıbrıs’ta asker bulunduruyordu. Aynı yılda BM taraflara kendi geleceklerini belirleme hakkı sunuyordu. 1956 yılında Süveyş Kanalı’nı kaybeden İngiltere Kıbrıs’ı Yunanistan’a bırakmak istemiyordu. Yunanistan “Enosis” amacıyla hareket ederken adadaki Türk varlığı yok sayılıyordu. En sonunda 1960 tarihinde Londra ve Zurih antlaşmasıyla İngiltere, Yunanistan ve Türkiye garantörlüğünde bir Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Yönetimi ortak olan bu hükümetin Başkanı Rum ve yardımcısı ise Türk’tü. 1961 tarihine gelindiğinde Yunanistan Akritas planı çerçevesinde adaya silah ve asker doldurmaya başladı. Aynı yıl etnik terör amacı güden EOKA Kıbrıs Türklerine adeta ölüm yağdırdı. Kıbrıs Türkleri katledildikçe adanın garantörü olan İngiltere hiç sesini çıkarmadı. Türkiye adaya müdahale etme kararı alınca ABD müdahalede kendisinin silahlarının kullanılmasını yasakladı. Evet ABD Başkanı Johnson İnönü’ye gözdağı vermişti. Türkiye müdahalede yetersiz kaldığı için 1964 Rum saldırıları artarak devam etti. (1)
27 Aralık günü İngiltere’nin garantörlüğünde BM Barış Gücü askerleri adaya giriş yaptılar. 30 Aralık 1963 tarihinde ise İngiliz General Peter Young tarafından harita üzerinde çizilmiş ve adı “Yeşil Hat” konmuştur. 1960 tarihinden bu yanan Hat’tın kuzey ve güney kesimlerinde hayat çok farklı akıyordu. Rum tarafından binalar yükselip AVM’ler yapılırken Türk tarafından hayat aynı seyrinde devam edip gitmektedir. (2)