Nötron Bombası

    ABD'nin Kasım 1952 yılında Güney Pasifik’deki Marshall Adalarında yaptığı Hidrojen Bombası denemesinin sonuçları faciadan farksızdı. Kullanılan bombadaki anti madde miktarı az olmasına rağmen 1.5 mil alandaki adayı adeta yeryüzünden silerek eşi benzeri görülmemiş bir Radyoaktif serpinti bırakmıştı. 

    Yapılan bu denemeden sonra radyoaktif araştırmalar hızlanmış ve sonuç olarak Nötron Bombası 1958 yılında Fransız bir fizikçi Samuel Cohen tarafından keşfedilmiştir. İlk başlarda dönemin ABD Başkanı olan John F. Kenedy’nin karşı çıktığı bu ölümcül deneyin 1963 yılında Nevada'da yer altı üssünde denemesi yapılmıştır. Nötron Bombasının geliştirilmesi ise “Jimmy Carter” dönemine bırakılmışsa da halkın tepkisini çeken bu yeni buluş İnsan Hakları Savunucuları ve Sivil Toplum kuruluşları tarafından da protesto edilerek geliştirilmesi ertelenmiştir. Yapılan tüm protestolara rağmen üretimine 1981 yılında ABD Başkanı “Robert Reagan” zamanında başlanmıştır. İlk kullanılan silah Nötron Bombası başlıklı Sprint füzeleriydi. Üretilen bu füze Amerikan semalarına ulaşmış hidrojen türü silahların kıtalar arasından dahi olsa yok edilmesi için üretilmiştir. Sprint Roketi, Nötron mermileri saçarak gelen bombayı etkisizleştirecek ve üstünde patladığı şehre minimum zarar verecektir. Daha sonra üretilen Nötron Bombası tipi “Lance Roketi” olmuştur. Bu Roket Sprint roketinin yarısı kadar olup bir tankın arkasına bağlanak fırlatılmakta ve havada patlatılmaktadır. Nötron mermilerini ise Amerikan askerleri 25 cm lik hava topları ve 15 mm lik silahlarıyla atılabilmektedirler. Uzun mesafelere atılacak olan Nötron Bombaları ise 1800 mil uzağa gidebilecek insansız hava araçlarıyla mümkün olmaktadır. Stratejik bölgeye gönderilen uçak, havadan 10 km yükseklikte radar ile patlatılmaktadır. Son olarak kısa menzilli w70 mod 3 savaş başlığı ve w79 mod 0 savaş başlıkları Nötron Bombası tipinde üretilmişlerdir. Sözü geçen son iki tip başlık “George W. Bush” başkanlığında demonte edilerek kaldırılmış. Yeri gelmişken şunu da belirtmek isteriz ki 1999 yılında yayınlanan “Cox Raporu’nun” verilerine göre “Çin” Nötron Bombası üretmeye çok olanaklı bir ülkedir. Bu silahla savaş tarihi değiştirilebilir veya geliştirilmesi sırasında ülkeler kendi felaketlerine yol açabilirler. Fakat çevre faktörlerinin (bina, tan, silah, ağaç vs.) haricinde canlıların zarar görmesi demek savaş alanındaki teçhizat veya bütün silahların toplanması demektir. Gelişimine kısaca değindiğimiz Nötron Bombasının teknik özelliklerinden bahsetmeden geçemeyiz.

  • Nötron Bombası'nın Teknik Özellikleri

    Bilindiği üzere Atom Bombası radyoaktivitenin en etkili tepkimelerinden biri olan atomların parçalanması (fisyon) ile gerçekleşir. Fakat Nötron Bombası birleşme yani füzyon ile gerçekleşir. Atomların parçalanmasıyla ortaya çıkan milyonlarca derecelik sıcaklıkta birbiriyle tepkimeye giren dört H atomunun yani Hellium atomlarının birleşmesiyle (füzyon) queterium ve tritium iyonlarından 14.000.000 volt elektrik yüklü nötron saçılır. Ortaya çıkan nötronlar fizyon da  ortaya çıkan nötronlardan 10 kat daha fazladır. Açığa çıkan bu nötronlar çevredeki bina ve fiziki çevreye zarar vermemesine rağmen insanlar için kesin ölüm demektir. Nötron bombasının yaydığı tritiumun yaklaşık olarak 13 yıl ömrü vardır ve bu ışınların radyoaktif kalıntı süresi Atom Bombasından 10 kat daha fazladır.

  • Nötron Bombası'nın Etkileri

     Işınlara maruz kalan kişiler genellikle ilk 24 saat içinde metabolik bozukluklar ve bilinç yitirmesi sonucu can çekişerek ölürler. Işın alma oranı düştükçe bilinenin aksine kişinin ölümü daha acı bir şekilde gerçekleşir. Çünkü ışınlamadan az etkiyle kurtulan kişi ya lösemi yada diğer Kanser türleriyle savaşmak zorunda kalmaktadır. Nötron bombasının kullanıldığı çevrede 25 yıl sonra bile sakat doğumlar, Kanser oranları ve diğer Akut Radyasyon hastalıklarında gözle görülür bir artış gözlemlenmektedir.

    Nötron bombası patladıktan sonra sayısız nötron ışını çevredeki cansız cisimlerle tepkimeye girerek nötronları aktive eder ve gama ışınları saçmalarına neden olur. Atom bombasına göre radyo aktivite oranı 10 kat daha fazla olan Nötron Bombası patlamadan sonra ortaya çıkan Sekonder Gama ışınları canlıları öldürmektedir. Nötron Bombası patladıktan sonra etraftaki cisimlerdeki nötronları harekete geçiren ışınlar adeta bu cisimlerin her birini Mini Nötron Bombasına dönüştürmektedir. Patlama sonucu etrafa yayılan binlerce Rad ışının etkisi ölümcüldür; çünkü bir insan 300 Rad ışında bile ölmektedir. Hızlı nötronlar hafif atomların çekirdeklerinde elastik saçılmaya maruz kalır, bu sırada geri tepme protonları açığa çıkar, protonlar şiddetli iyonlaştırıcı partiküllerdir. Patlama sonucu insan şiddetli iyonlaştırıcı ışımaya maruz kalır ve protonlar insan bedeninde ilerledikçe dokularda çok büyük tahribatlar yaparlar. Bazı biyolojik dokuların nötronları aktivite yakalayarak vücutta mini nötron bombası etkisinde dokuları tahrip ederek ışın saçmaya başlarlar. Daha öncede değindiğimiz gibi Nötron Bombası patladığında etraftaki her cisim nötronlarla harekete geçerek gama ışınları saçmaya başlamaktadır. Aslında canlılar dışında çevre faktörlerini zarar görmediği söylense de yüksek derecede ışınmaya maruz kalan cisimler radyoaktivite ile yüklenmektedir. Bu binaların veya araçların kullanılması veya aynı ortamda bulunulması kalıcı hasarlar yaratabilir. Kesinlikle ışınlanmadan koruyucu ekipmanlar olmadan ne silahlara ne binalara ve hatta cesetlere bile dokunulamaz. Nötron bombasının kullanılma sebeplerinden birisi hemen ölüm değil eziyet çekerek öldürmektir. Şöyle belirtmek gerekirse Nötron Bombasının ışınlarına maruz kalan kişi öncelikle binlerce Rad ışın altında beyinin fonksiyonları durarak denge mekanizması devre dışı kalır, ateşli bir hastalık ve sara krizlerinden sonra birkaç gün içinde bitkisel hayata girmesiyle kesin ölüm gerçekleşir. Dünya üzerinde üretilen silahlardan sadece nötron bombası insanları bu hale getirmektedir. Diğer normal nükleer bombaların etkisi daha çok ani ışık süzmesiyle oluşan ağır yanıklar ve ani ölümken Nötron Bombasının bu reaksiyonları insanı adım adım öldürmektedir. Tıpkı yüksek ışımaya maruz kalan elektronik cihazların durması gibi insanın sinir sistemi de yüksek ışımaya maruz kalarak duracaktır. 3000 Rad ışına maruz kalan kişi bayılacak ve ayıldıktan sonra ağızdan anüse kadar açık bir yara halini alacak, Böbrekleri ve Kalbi zayıflayarak Mide ve Bağırsak kanamasından hayatını kaybedecektir. 600 Rad ışına maruz kalanlar pek bir etki görülmüyor gibi olsa da 3-4 hafta sonra kemik ilikler kuruyacak ve kan hücreleri bölünmeyi durdurarak vücut kansız kalarak, hastalıklara açık hale gelecektir ve iki hafta içinde ölüm kesindir.

    İngiliz genetikçi J. Edwards’a göre Nötron Bombası kullanıldıktan sonra ışınların etkilediği cisimler radyoaktivite ile kaplandıkları için aslında yıllarca sürecek bir genetik kalıtsal ve sakat doğumlar gerçekleşecektir. Genetik  etkileri olan bu silah, bir medeniyetin veya ulusun yok edilmesinde kullanılmak üzere biçilmiş kaftandır. Bu nedenle bir ülkeye atılan Nötron Bombası sadece bir nesil  için değil yeni gelecek kuşaklara da silah yöneltmek ve onlara geliştirilemez bir ulus bırakmaktır.

  • Nötron Bombası'nın Kullanımı

    Nötron bombasının kullanımına değinecek olursak ağırı havan toplarıyla atılan nötron bombası füze başlığı olarak üretilmektedir. Hiç kuşkusuz insan nüfusunun fazla olduğu şehirlerde katliam olacağı gibi açık havada olan herkes için kesin ölüm gerçekleşecektir. 1 kilotonluk bir Nötron Bombasının 400 metre uzağındaki ışıma 418.000 rad dır. Işınmaya karşı korunan ve ışınmayı 500 kat azaltan bir sığınakta olsanız dahi yaklaşık 800 rad ışınmaya maruz kalırsınız, bu ışınmada normal öldürücü dozun iki katıdır.

    NOT:   Canlıları öldürüp cansız varlıklara bir zarar vermeyecek olan nötron bombası için verilen demeçler; “ Nötron Bombasından sonra içindeki canlılar ölmesine rağmen Dresaen’in güzelliği bozulmayacaktır.(Lie Weltten H. Kremp)” “Nötron Bombası insanları öldürüp cansız varlıklara dokunmayacaktır. Tankların, binaların, gökdelenlerin vb. içinde hiçbir yara izi bulunmayan cesetler yığılacaktır.