Jonestown Katliamı
James Warren "Jim" Jones (13 Mayıs 1931 - 18 Kasım 1978) ABD'li "People's Temple" (Halkın Tapınağı) kilisesinin kurucusu olan vaiz. 1978 yılında Guyana'da kendisi ve müridlerine has kasabası Jonestown'da 911 müridini aynı anda intihar etmeye ikna etmiş ve kendisi de müridleriyle birlikte ölmüştür.
Jones'un oğlu sonradan basına yaptığı açıklamada, babasının yoğun amfetamin, marijuana ve LSD deneyimlerinin aile arasında iyi bilindiğini söylemiştir.
İnsan Tapınağı, zenci ve beyazlara eşit muamelesiyle diğerlerinden ayrılıyordu. Bu yüzden birçok siyah amerikan vatandaşı tarikata üye oldu. Müritler Jones'a "Baba" diyorlardı. Jones onlar için İlahi bir varlıktı. Onun mucizevi iyileştirici özellikleri olduğunu düşünüyorlardı.
Jones da bu ününü kullanarak mucizevi iyileştirme gösterileri düzenledi ve bunlar sayesinde tarikatina birçok yeni üye kazandırdı. Kilise üyeleri kendi hareketlerinin toplumun problemlerine çözüm getireceğine inandılar. Bunun yüzünden ana akım Hristiyanlıktan uzaklaştılar.
Jim Jones, Travis Jones adıyla 1931'de Lynn, Indiana'da dünyaya geldi. Babası Ku Klux Klan üyesiydi. Eğitimini burada tamamladı, 1950' lerde vaiz oldu. Kendi kilisesine para yardımı olsun diye kapı kapı dolaşıp evcil maymun sattı. Sonraları kilise büyüdü ve "Halkın Tapınağı (People's Temple) adında bir tarikat kurdu. Tarikat üyelerinin toplantıları kilisede halka kapalı bir şekilde oluyordu, dolayısıyla halk üyelerin toplantılarını, içeride neler olup bittiğini merak ediyordu. Üyeler çoğalınca bu ilgi de arttı. Jones itibar kazandı ve ülke çapında hristiyan birliklerinde önemli görevlere geldi.
1977'de İnsan Tapınağı tarikatı, Guyana'da ormanın içine bir araziye taşındı. Jones'un hayali burada tarikatiyle kommünal bir yaşam sürüp medyanın ve halkın artan ilgisinden uzak kalmaktı. Fakat kasaba yaşamına geçince işler değişmeye başladı. Jones, ağırlaşan uyuşturucu bağımlılığını gizlememeye başladı. Müridlerine sık sık toplu intihar provaları yaptırıyordu. Tarikat mensuplarının yakınları dernekler oluşturup Jonestown'da insan hakları ihlalleri yapıldığını iddia edip bölgeyi ziyaret etmek için bir basın ekibi ve senatör göndermeyi başardılar. Ekip Jonestown'dayken her şey normal gözüküyordu, fakat birkaç kişi ertesi gün ziyaretçi ekibe artık oradan ayrılmak istediklerini söylediler.
Ekip dönerken ayrılmak isteyenleri de aldı ve havaalanına gitti. Uçağa binerlerken kamyon üstünde İnsan Tapınağı tarikatı mensubu silahlı adamlar tarafından saldırıya uğradılar. 5 kişi hayatını kaybetti. Bu olayın patlak verdiği günün akşamı ise aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu 911 müridiyle birlikte Jim Jones kasabasında aynı anda intihar etti. Müridler siyanürlü kokteyl ve enjektörler vasıtasıyla intihar ederken, koltuğunda ölü bulunan Jones'un kendini silahla vurduğu görüldü. Ertesi gün bu olaydan haberi olmayan basın helikopterle bölgeye geldiğinde her yere dağılmış 900 ün üzerinde cesetle karşılaşınca şoke oldu. Tüm dünyayı ayağa kaldıran bu eşine rastalnması zor olay Jonestown katliamı olarak tarihe geçti.
Ölümlerinin son derece kutsal olacağını söyleyerek son konuşmasını yapan Jim Jones'un bu konuşmasının ses kaydı mevcuttur.
Halkın Tapınağı mezhebi, liderleri olan papaz Jim Jones tarafından, müritlerinin büyük bir kısmı ABD’den Guyana ormanları içindeki vaadedilmiş topraklara götürülüp ve orada yine bu adam tarafından 900’den fazlası ilk önce çocuklardan başlamak üzere siyanür içmeye ikna edilince, yok olmuştur. Bu korkunç olay San Francisco Chronicle gazetesi tarafından detaylıca araştırılmıştır.
Richard Dawkins Bir Şeytan'ın Papazı kitabında şöyle yazar;
" Peder Jones müritlerini bir araya toplamış ve onlara artık cennete doğru yola çıkmanın zamanı geldiğini bildirmiş. ‘Başka bir yerde,’ diye söz verdi ‘buluşacağız.’ Kelimeler kampın hoparlörlerinden dökülmeye devam ediyordu. ‘Ölümde büyük bir şeref var. Bu ölecek olan herkes için büyük bir gösteri.’
Jones’in mezhebi içinde ilk günlerde ‘seks yapmasına izin verilen tek insanın kendisinin olduğunu bildirdiği (muhtemelen partnerlerine de izin verilmişti)’ eğitimli sosyobiyologların dikkatinden kaçmamıştı. Jones’in ilişkilerini bir sekreter düzenleyecekti. Telefon açıp ‘Peder bunu yapmaktan nefret ediyor fakat bunu yapmak için çok zorlanıyor, siz lütfedip…’ diyecekti. Kurbanları sadece kadınlar değildi. Jones’in tarikatının hala San Francisco’da olduğu günlerde, 17 yaşındaki bir erkek müridi bu kirli hafta sonlarında, Papaz olduğu için Jones’e indirim yapılan bir otel odasına nasıl götürüldüğünü anlattı. Otel odası Jim Jones ve oğlu için kiralanıyordu. Aynı çocuk şöyle anlatıyor:
Gerçekten de ona karşı saygı, korku ve şaşkınlık hisleri taşıyordum. Bir babadan öteydi. Anne ve babamı onun için öldürebilirdim.
Sayın Papaz Jim Hones hakkında dikkat çekici olan şey kendi kendine hizmet ettiren davranışından çok müritlerinin insanüstü ahmaklıklarıydı. Böylesi olağanüstü ahmaklıklar göz önüne alındığında, herhangi birisinin insan zihinlerinin zararlı enfeksiyonlar için tam kıvamında olduğuna kim şüphe edebilir?"