• Josef Mengele kimdir?

    Josef Mengele 16 Mart 1911’de Almanya’da doğmuştur. Babasının adı Karl Mengele’dir (1881-1959) Ayrıca Josef’in iki kardeşi vardır (Karl Mengele,1912-1974 ve Alois Mengele, 1914-1974) İlkokul, ortaokul ve lise de çok başarılı olan Josef bütün kasabanın ilgisini üzerine çekiyordu. Esmer ve kahverengi gözlü biri olması onu çok mutsuz ediyordu. Josef genellikle öğretmenleri tarafından sevilirdi ancak babasından şiddet gördüğü için gizemli ve sessiz bir çocuktu. Josef Münih’te Felsefe okumuştur. Fakat Josef Felsefe’yi bırakıp Frankurt Üniversitesi’nde Tıp, Antropoloji ve Genetik Bilim’i eğitimi almaya başladı. Josef 28 yaşında bu bölümler den doktorasını tamamlamıştır. Josef, o dönem çok önemli çalışmalara el atmış Dr. Otmar Freiherr von Verschuer’ın yanında asistandı. Bu dönemler arasın da Josef’in içinde hafif hafif anti-semitizm kıvılcımları ateşlenmişti. 1931 yılında, 20 yaşında olan Josef kendi kararıyla Stahlhelm (Çelik Kask) örgütüne katılmıştır. Anti-semitistler arasında da kısa bir sürede yükselmiştir. 1933, yani Adolf Hitler’in Şansölye olduğu yılda SA’ya üye olmuştur. 1937 yılında ise rotayı yükselterek NSDAP’a ( Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) üye olmuştur. 1 yıl sonra yani 1938’de SS (Schutzstaffel) e üye olmuştur. Bunun üzerine Josef 6 ay hafif dağ komandosu eğitimi almıştır. Josef 1939'da Irene Schoenbein ile evlenmiştir ve bu evlilikten 1 oğlu olmuştur (Rolf Mengele) 1940 yılında Waffen-SS’in tıbbi birimlerin de yer almıştır. 3 sene sonra 1943 de Doğu Cephesin de Ruslar’a karşı savaşırken ciddi bir şekilde yaralandı. Josef bu olaydan sonra yüzbaşı rütbesine yükseldi ve ikinci sınıf demir haç aldı. Josef gönüllü olarak Auschwitz’e gitti ve orada 24 Mayıs 1943 tarihinde tıbbi sorumlu oldu. Josef artık o meşhur lakabını almıştı bile ‘Ölüm Meleği’ Auschwitz’e gelen trenlerden inen esirler Josef’in kararı ile hayatta kalıyordu. Fakat hayatta kalmak ise ayrı bir ölüm idi. Esirleri kendisi ayıklayıp, denek olmaları için seçerdi. Josef, şeytanın bile ayakta alkışlayacağı deneyleri için kobay seçerken çocuk veya yetişkin diye ayırt etmiyordu hatta özellikle çocukları seçiyordu. Josef’in en bilinen deneylerinden biri, SS askerlerinin acıya ve soğuya ne kadar dayanabildiğini anlamak için yaptığı deneydir. Deneyin amacı Atlantik’de denize düşen askerin kaç saat içerisinde öleceğini öğrenmektir. Çetin ve soğuk bir kış günün de içi buz dolu suya kobayı sokup, donmadan önce ne kadar süre yaşabildiğini test etmiştir. Josef kobaylar üzerinde yapılan operasyonlarını anestezi kullanmadan yapmıştır. Josef kaba bir tabirle insanları canlı bir biçim de kesip biçiyordu. Kobayların midelerini, bacaklarını neredeyse tüm organları, kobay tamamen uyanıkken ve hiçbir anestezi altında bırakılmamışken keserdi. Josef her ne kadar acımasız biri olsa da modern tıpa o acımasız deneyleri ile çok katkıları olmuştur. Josef tam bir ikiz takıntılısıydı ve en dehşet deneylerini kampa gelen ikiz çocuklar üzerinde yapıyordu. Josef kamptaki ikizleri diğer tutsaklardan ayırıp, onları ‘Egzotik Hayvan Bahçesi’ adını verdiği bir yerde tutardı. İkizler diğer tutsaklardan ayrı olarak, temiz kıyafetler giyerlerdi, ayrı yataklarda yatarlardı, hiçbir kamp görevlisinin şiddetine maruz kalamazlardı ve arada şekerleme tüketebilirledi. En azından ‘’Josef Amca’’ ları onları sever ve onlar ile ilgilenirdi. İkizler Josef’i iyi biri sanarlardı tabii üzerlerinde deneylerini uygulayacağı zamana dek. Josef, yapışık olmayan kardeşleri çok başarılı bir operasyon ile birleştirmiştir. Bazıları böyle bir şeyi yapmadığını iddia ederler ancak bunun düşünülmesi ve planlanması bile acımasız bir dahiliğe işarettir. Josef ikizlerin kanını farklı gruplardan olmasına rağmen birbirilerine enjekte etmiştir. Ortaya çıkan tepki ise şiddetli ağrı ve çok yüksek ateşdir. Aryan Irk düşüncesi için Josef kahverengi gözlülerin kalıcı olarak nasıl mavi gözlüye dönüştüreceleğini düşünüyordu. Çözümü ise kobaylara mavi mürekkep enjekte etmekte bulmuştur ancak çözümün çok yanlış olduğunu anlaması çok uzun sürmedi. Neredeyse bütün denekler çok büyük acılar çekerek görme yetilerini kaybettiler. Josef’in bir diğer acımasız deneyi ise çocukların hastalıklara ne kadar dayanacağıdır. Kobaylara hastalığın mikrobunu enjekte eden Josef çocukların ne kadar kısa sürede öldüklerini not etmiştir. Bu çocuklar çok kısa sürede acılar içerisinde ya can verdiler yada çok büyük kalıcı hasarlar aldılar. Josef’in en önemli ve tanınmış kobayları ise Ovitz kardeşlerdir. Bu kardeşler sahnelerde komedi gösterileri yaparak geçiniyorlardı. Peki onları diğer insanlardan ayıran özellikleri neydi? Onlar ‘Pseudoachondroplaise’ adlı hastalık dan muzdariptiler yani, boyları belirli bir yaştan sonra hiç uzamadı. Bu kardeşlerden beşi kızdı. Ölüm Meleği kardeşlerin Auschwitz ‘e gelmesine çok sevinmiştir çünkü gen bilimi ile ilgili deneylerinin en önemli kobaylarını bulmuştu. Josef, kardeşlerden litrelerce kan almıştır. Tabii ki üzerlerinde ırk araştırmalarını yapmayı unutmamıştır. Josef kardeşler ile arasını çok iyi tutuyordu. Tıpkı ikiz çocuklara yaptığı gibi onlara da özel bir yer ayırtmıştı ve onları sık sık ziyarete gidiyordu. Josef bir gün kardeşlerinin arasından en güzel olan bayana çok güzel olduğunu söylemiş ve kardeşlerden birinin bebeğine oyuncak hediye etmiştir. Kısacası insanlar onu ‘’Güler Yüzlü Katil’’ olarak tanımlıyorlardı. Josef'in eziyetleri sadece fiziksel değil psikolojiksel di de. Yolda tuttuğu yahudi kadınlara cinsel hayatları ile ilgili sorurlar sorardı. Josef tutsak annelerin bebeklerini emzirmemeleri için göğüslerini bant ile sarardı. Bir efsaneye göre trenden inen bir aile kampa girmemek için direnmiştir ve Josef ise o aileyi soğukkanlı bir şekilde alnından vurmuştur. Auschwitz’de yaşamayı başaranlar 27 Ocak 1945 tarihin Kızıl Ordu’nun saldırısı ile kurtulmuştur. Tabi ona kurtuluş denirse. Auschwitz’de ki rus kadınlar aynı milletten oldukları askerlerin şiddetine ve cinsel istismarlarına maruz kalmışlardır. Josef 17 Ocak 1945 tarihinde Kızıl Ordu’nun Almanya’ya girmesiyle kamptan kaçmıştır. Josef’in yardımcısı olan genetik bilimci Otmar Freiherr von Verschuer tüm dökümanları yok etmiştir. Doğduğu ve büyüdüğü köyde sahte bir kimlikle yaşadı. Çiftliklerde çalışarak geçindi. Josef tehlikeli rus bölgesine gidip önemli notlarını almıştı. Bu bölgeden döndükten sonra ise uzun süre Georg ile Maria Fischer adlı çiftin yanında çalıştı. Maria o günleri hiç unutmamıştır ; ‘ Sabah 6:30 da kalkardı. Güçlü ve kuvvetliydi ancak süt sağmayı bilmiyordu. Ortalığı temizler, ormanda çalışır ve ağaç keserdi.’ Josef bir süre sonra Arjantin’e kaçtı. Ailesinin de yanında gelmesini istemiştir ancak karısı bu fikri şiddetle reddetmiştir. Sağcı hükümet kaçan Nazi’ler ile iyi anlaşıyordu ve yakalanmamalarını sağlıyordu. Josef düzenli olarak günlük tutmaya başlamıştır. Josef karısından boşanıp, kardeşinin eski karısı olan Martha adında bir kadın ile evlenmiştir. Josef bu olaylar gelişirken sabah 9’dan 5’e kadar doktorluk yapıyordu. Fakat lisanssız doktorluk yaptığı ortaya çıkınca ve Almanya’da Josef’i yakalama kararı çıkınca 1959 Martın da Arjantin’den Brezilya Bertioga’ya kaçtı. Josef’in bu kadar rahat kaçmasını sebebi SS’lerin sırtlarına numaralarını dövme olarak yazmış olmalarıdır. Bu dövmeden Josef’de yoktu. Hala gerçek ismiyle yaşıyordu. Bu sıralarda yeni evlendiği karısı Martha bu tür hayattan hoşlanmadığını gerekçe tutarak Josef’den boşandı. Bu olaydan sonra Josef adını ‘ Peter Hochbichler’ olarak değiştirmiştir ve bir çiftlik de işe başlamıştır. Mossad Josef’in Brezilya’da olduğunu öğrendi ve onu aramak için yola koyuldu. 1972’de Josef hastalandı. Fazla stresten bıyığını kemirme alışkanlığı elde ettiği için o kadar çok kıl yutmuştur ki bağırsakların da kütle oluşmuştur. Sao Paolo’da bir hastane de sahte kimliğinde yaşı 47 olarak yazıyordu ancak 47 yaşında birine göre çok yaşlı gösteriyordu. 1976’da durumu kötüleşti ve doktor olarak kendi durumunu çok iyi anlıyordu. Josef yine ‘Don Pedro’ adlı bir hastaneye kaldırıldı. Oğlu Rolf Mengele’yi son kez görmek istedi. Oğlu ona yaptığı deneyleri sormuştur. Josef ise oğluna bunlardan hiç pişmanlık duymadığını söylemiştir. Oğlu ile 14 gün birlikte kaldı. Josef Mengele 7 Şubat 1979 Sao Paulo sahilin de deniz de iken inme geçirerek, boğularak hayatını kaybetmiştir. 31 Mayıs 1985’de Josef’in eski arkadaşı olan Hans Sedlmeyer’in evine yapılan baskında yazdığı birkaç mektup bulunmuştur. Bir hafta da kaldığı aile ve mezarı bulundu. Josef Mengele deneylerinden 2 bin, ayıklama işleminden ise 2 milyon kişinin ölümünden sorumludur.
    0 1
  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.