
malcolm
my name is x
En Beğenilen Yazar Sırası
:
4
Toplam Başlık Sayısı
:
34
Toplam Puanı
:
286
Toplam Giri Sayısı
:
264
Bu Ayki Puanı
:
26
En Aktif Yazar Sırası
:
4
Osmanlının yıkılmasını hızlandıran şahsiyetler
malcolm
suriye (gundem)
malcolm
Türkiye'nin Suriye'nin bölünmesine karşı olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Suriye maalesef öyle bir noktaya getirildi ki her türlü kirli oyununun oynayabileceği bir zemin oluştu. Bunlardan biri de Sykes Picot'un yüzüncü yılı. Sykes Picot'a biz hep karşı çıktık. Çünkü Sykes Picot bölgemizi bölmüştü, şehirlerimizi birbirine yabancılaştırmıştı. Birileri yüz yıl sonra yeni bir Sykes Picot yazma peşinde. Biz Sykes Picot'un gayri insani ve tarihimize aykırı düşen mirasını yok etmeye çalışırken, birileri yeniden yazma peşinde. Arap Baharı'nın hemen öncesinde Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün dörtlü insanların serbest dolaşacağı bir bölge kurmaya karar vermişti, buna sonradan Irak da katılacaktı. Bütün bu hamlelerle biz Sykes Picot'u 2016'dan önce fiilen ortadan kaldırmayı düşünüyorduk. Bizim bu yöndeki hedeflerimiz birilerini rahatsız etti, bunu engellemek için Arap Bahar'ı kullanıldı. Şimdi Suriye'yi üçe, dörde, beşe, Irak'ı üçe bölerek yeni bir Sykes Picot yazmaya çalışılıyor. Buna direnenler taraflar var, bu bölgenin halkları ve Türkiye buna direniyor. Ama bunu gerçekleştirmek isteyenler var; Rusya'nın hava harekatına bakın fiilen Suriye'yi bölmek istiyor"
“Son İran ziyaretimde mutabık kaldığımız en önemli husus, Suriye'nin bölünmeden, federalite olmadan bir arada tutulması. Onlar da bölgede özellikle İsrail karşısında güçlü bir Suriye istiyorlar"
POLİTİKA
Davutoğlu: İkinci yolu seçtik
Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin ve bölge halklarının Suriye’nin bölünmesine direndiğini söyledi. AB ile ilişkilerde iki boyut olduğunu belirten Davutoğlu "İkinci yolu seçtik" dedi. Başbakan, dokunulmazlık tartışmasına da değindi ve bir kez daha "Meclis'e getiririz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu: İkinci yolu seçtik
INTERNET HABER MERKEZİ
19 MART 2016, 10:06
Diğer
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Suriye'deki gelişmelere değinen Davutoğlu, Osmanlı Devleti'nin, Ortadoğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören 1916 yılındaki Sykes Picot Anlaşması'nı hatırlattı.
Brüksel'deki AB Zirvesi'nden dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, "Önümüzde iki boyut vardı. Ya bu ilişkiyi bir kriz olduğunda buluşmak üzere yönetecektik ya da tüm bu tecrübelerden sonra AB ile ilişkileri yeni zemine oturtacaktık. İkinci yolu seçtik" dedi.
Dokunulmazlık tartışmasına da değindi ve bir kez daha "Muhalefet istemese de yolumuzdan geri dönmeyiz, Meclis'e getiririz" dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıkların tamamen kaldırılması çağrısına da yanıt veren Davutoğlu, "Dokunulmazlık tamamen kalkarsa çıkabilecek sonuçları iyi düşünmek lazım" diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'nin bölünmesine karşı olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Suriye maalesef öyle bir noktaya getirildi ki her türlü kirli oyununun oynayabileceği bir zemin oluştu. Bunlardan biri de Sykes Picot'un yüzüncü yılı. Sykes Picot'a biz hep karşı çıktık. Çünkü Sykes Picot bölgemizi bölmüştü, şehirlerimizi birbirine yabancılaştırmıştı. Birileri yüz yıl sonra yeni bir Sykes Picot yazma peşinde. Biz Sykes Picot'un gayri insani ve tarihimize aykırı düşen mirasını yok etmeye çalışırken, birileri yeniden yazma peşinde. Arap Baharı'nın hemen öncesinde Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün dörtlü insanların serbest dolaşacağı bir bölge kurmaya karar vermişti, buna sonradan Irak da katılacaktı. Bütün bu hamlelerle biz Sykes Picot'u 2016'dan önce fiilen ortadan kaldırmayı düşünüyorduk. Bizim bu yöndeki hedeflerimiz birilerini rahatsız etti, bunu engellemek için Arap Bahar'ı kullanıldı. Şimdi Suriye'yi üçe, dörde, beşe, Irak'ı üçe bölerek yeni bir Sykes Picot yazmaya çalışılıyor. Buna direnenler taraflar var, bu bölgenin halkları ve Türkiye buna direniyor. Ama bunu gerçekleştirmek isteyenler var; Rusya'nın hava harekatına bakın fiilen Suriye'yi bölmek istiyor" ifadelerini kullandı.
“İran il mutabık kaldık"
İran ile Türkiye'nin Suriye'nin bölünmemesi konusunda mutabık kaldığını dile getiren Davutoğlu, “Son İran ziyaretimde mutabık kaldığımız en önemli husus, Suriye'nin bölünmeden, federalite olmadan bir arada tutulması. Onlar da bölgede özellikle İsrail karşısında güçlü bir Suriye istiyorlar" diye konuştu.
“Suriye'deki Kürtler'in hakları ile YPG yan yana getirilmemeli"
YPG'nin Suriyeli Kürtler'in savunucusu olarak görmenin mümkün olmadığını belirten Başbakan Davutoğlu, “Bugünkü seyre batığınızda YPG'nin nin son derece oportünist ve otokratik yöntem benimsediğini görüyorsunuz. Kendileri gibi düşünmeyen Kürtleri o bölgeden sürdüler. Şimdi de konjonktürden faydalanarak 'de facto' durum yaratmaya çalışıyorlar. Onları kullananlar, onları bir piyon olarak kullanıyor, kullanıldıkları ölçüde varlar. Suriye'deki Kürtler'in hakları ile YPG yan yana getirilmemeli. YPG'yi Suriyeli Kürtler'in savunucusu olarak görmek, Suriye'deki Kürt kardeşlerime yapılabilecek en büyük hakarettir. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz, yeni bir Sykes Picot olmaması için her türlü çabayı bölge halklarıyla birlikte yapmaya devam edeceğiz" değerlendirmelerinde bulundu.
Suriye'de serbest bölge gösüşmeleri
Suriye'de serbest bölge oluşturulmasına yönelik görüşmelere değinen Davutoğlu, “Bu konuyu Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile görüşüyor. Biz de Amerikalılarla görüşüyoruz, bunun için büyük çaba sarf edeceğiz. Bir direnç var orada. Bu ateşkes uzun sürerse, biraz daha devam ederse kolaylaşabilir" dedi.
“Rusya Suriye'den bütünüyle çıktı doğru değil"
Başbakan Davutoğlu, Rusya'nın Suriye'ye bazı hedeflerini gerçekleştirmek için girdiğini söyledi. Rusya'nın Suriye'den çekildiğini söylemenin mümkün olmadığını dile getirenDavutoğlu, şunları ifade etti:
“Rusya Suriye'den bütünüyle çıktı diye bir argüman doğru değil. Ama kendilerince bazı hedefleri vardı, bu hedeflerin gerçekleştiğini düşünüyorlar. Birinci hedef Lazkiye'de Rus üssünün geliştirilmesi, kapasitesinin artırılması, füzelerle takviye edilmesi ve korunması. İkincisi Esad rejiminin masaya güçlü oturması için takviye edilmesi, bunu da yaptıklarını düşünüyorlar. Üçüncüsü, muhalefet unsurlarının zayıflatılması, bunu da bütün çabalarına rağmen istedikleri gibi yapamadılar ama yapamayacaklarını da gördüler. Lazkiye'deki Rus üssü o kapasitede orada durdukça, füzeler orada durdukça Rusya'nın bölgeden çekildiğini söylemek mümkün değil."
ahmed davutoglu-yeni safak
olaylar iyice karisti kim kimin safinda velli degil suriyenin gelecegi icin ne dusunuyosunuz
Divan Şiirleri
malcolm
Bend-i zülfüñe esirem istemem āzād olam
Tañ degüldür kūh-ı ģamda eylesem Ferhād'a țan
Fenn-i ışķı başa iltmiş ben de bir üstād olam
Meclis-i cānānede yā Rab olur mı kim aceb
Ehl-i ışķ añıldugınca ben de anda yād olam
Ger yaparsa bu yıkuk göñlüm evin bir seng-ile
Tā ķıyāmet Ka be-i ulyā haķı ābād olam
İy Muhibbi iletür kūyına ol vaķtin sabā
Rāh-ı kūyında ģubār olup meger berbād olam
Serv mi ķaddüñ ü ya țūbi vü ya ar ar didüm
Didi saña ne biter ya serv ü ya şimşād olam
Muhibbi
malcolm x
malcolm
Bu sozlerden sonra malcolm tarihi arastirmaya başlamişti.Siyahlarin nasil köleleştirildigini,beyaz adamin siyahlara yaptigi işkenceleri,siyahlari çalistirarak elde ettigi zenginliği görmüştü.
Malcolm ayni zamanda Elija Muhammed hakindada bissuru bilgi edinmisti hatta bir keresinde Elija Muhammed icinde bir miktar parayla beraber bir zarf yollamişti.Elija Muhammed Malcolm'un gözunde bir kurtarici olarak şekillenmeye başlamişti.
malcolm artik hapisten cikmisti.Ve Elija Muhammed'in yanina gelmisti.Yeterliliği görulup Boston'a yollanmisti. kisa surede Elija Muhammed'in baş konuşmacilarindan biri haline geldi hapishanedeyken cok fazla düşünmüş cok fazla okumuştu.Dile inanilmaz hakimdi ve insanlari ikna etmesi cok kolaydi.Zaten siyahlar,beyaz hristiyanlar tarafindan yuzyillardir eziliyordu.Simdi onlar icin bi din cikmişti zaten simdiye kadar hristiyanliktan ne kazanmislardiki , Muslumanlik siyahlarin dini olmaliydi.Ki amerikada oylede olmaya basladi yuzyillardir bir turlu birlesemeyen siyahlar Muslumanlikla birlesmeye başlamişti.Ve Elija Muhammed onlara artik X soy ismini kullanmalarini soylemisti.Ve Malcolm X soy adi olan little i degiştirip x yapmisti ve bunu şu sozlerle anlatti "beyaz adamin bize verdigi isimleri kullanmiyicagiz bizim soy adimiz smith olamaz.Afrikada'ki soy adimizi bulana kadar X soy adini kullanicagiz cunku X matematikte bilinmezligi ifade eder."
Muhammed Ali
malcolm
medeniyetler tarihi
malcolm
Tasavvuf, Tarikatlar ve Tek Dünya Dini
malcolm
ii. Abdulhamid siyaseti
malcolm
Feryadım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.
Tahrike yeltenen tac ve tahtını
Denedi bu millet kara bahtını
Sınadı sillenin nerm ü sahtını
Rahmet et sultanım sûz-ı âhına
Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek ey koca Sultan!
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyâsi padişahına.
Padişah hem zalim hem deli dedik,
Îhtilale kıyam etmeli dedik,
Şeytan ne dediyse biz belî dedik,
Çalıştık fitnenin intibahına!…
Divane sen değil, meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz,
Sade deli değil, edepsizmişiz,
Tükürdük atalar kıblegahına!
Sonra cinsi bozuk, ahlakı fena
Bir sürü türedi girdi meydana,
Nerden çıktı bunca veled-i zina!
Yuh olsun bunların ham ervahına!!
Bunlar halkı didik didik ettiler
Katliâma kadar sürüp gittiler,
Saçak öpmeyenler secde ettiler,
Bir asi zabitin pis külahına!
Bu gün varsa yoksa Mustafa Kemâl*
Şöhretine herkes fuzulî dellâl
Alem-i ma’nadan bak da ibret al
Uğursuz tali’in şu gümrahına!
Haddi yok alçakla derde girenin,
Sehpâ-yı kazaya boyun verenin!
La’netle anılan cebâbirenin,
Rahmet okuttu bu en küstahına!
Çok kişiye şimdi vatan mezardır!
Herkesin beladan nasibi vardır!
Selamete eren pek bahtiyardır,
Bu şeb-i yeldanın şen sıyâhına.
Milliyet davası fıska büründü!
Ridâ-yı diyanet yerde süründü!
Türk’ün ruhu zorla asi göründü,
Hem Peygamber’ine, hem Allah’ına!
Sen hafiyelerle dem sürdün ancak
Bunlar her tarafta kurdu salıncak
Eli, yüzü kara bir sürü alçak
Kement attı dehrin mihr ü mâhına!
Bu itler -nedense- bana salmadı,
Belalıydı başım kimse almadı!
Seyrandan başka da bir iş kalmadı,
Gurbet ellerinin bu seyyahına!
Hoş oldu cilvesi cumhuriyetin!
Tadı kalmamıştı meşrutiyetin,
Deccala zil çalan böyle milletin,
bundan başka çare yok ıslahına.
Lakin sen sultanım gavs-ı ekbersin!
Ahiretten bile himmet eylersin.
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefaat kıl şâhım medet hâhına.[1]
Rıza Tevfik Bölükbaş
İSKİLİPLİ ATIF HOCA
malcolm
Ağaç Adam
malcolm
Tarihteki Ünlü Seri Katiller
malcolm
medeniyetler tarihi
malcolm
Tarihteki Ünlü Seri Katiller
malcolm
Tarihteki en buyuk siyasetcisi kimdir
malcolm
gavat kelimesinin kökeni
malcolm
islamiyet oncesi iran medeniyetinde bi adam cıkmiş ve ateşle konuştugunu iddia etmiş.kisa suredede fazlaca sayida mürid toplamiş.ayrica sayisi hiç artip azalmayan hep 1000 kişi olan bide ordusu varmis.tabi halk arasinda popularitesi hizla artmis ve dönemin iran hukumdari gavat(kavat) a kadar ulasmis.gavat bu adami yanina çagirmis ve maharetini göstermesini istemiş.buyucu ateşe seslenmiş ve ateş cevap vermiş.gavat şok yaşamiş ve kisa sure sonra oda bu adamin muridi haline gelmis.buyucu ne soylerse hukumdar gavat'ta arkasinda durmuş fakat buyucunun sapkin düşünceleri varmiş ve herkesin karisi herkese helaldir gibi şeyler soylermiş.hukumdar gavat'ta halka buyucunun arkasinda oldugunu buyucuye katildigini gostermek icin kendi karisini buyucuyle paylaşmis.yalniz hukumdarin oğlu zeki bi adammis ve ateşle konusulamiyicagini biliyomuş ve buyucunun peşine adamlar takmiş.meger olay şuymuş buyucu 1000 askerinden birini gorevlendirir asker atesin yanicagi duvarin arkasina gizli bir bölmeden gecer.buyucu ses verdiginde asker duvarin arkasindan bagirirmiş.gavat'in oglu babasina hadiseden bahsetmiş fakat direk buyucuye saldirmak mantikli bi yol degil cunku en nihayetinde onunda 1000 askeri var.o yuzden bi plan yapmislar buyucuye gidip demisler ki ordunu 5 er 10 kişilik guruplar halinde şu tepenin arkasina göturucez hepsine altindan zirh yaptik onlara giydiricez en son sen tepeye cikip ordan altinlar icinde ordunu goruceksin eger zirhlari burda dagitirsak halk altinlari kapmak icin saldirabilir ama 1000 kisi hazir olursa kimse cesaret edemez demisler.zaten gavat buyucu ne derse yaptigi icin buyucu hic işkillenmemiş.ve cokta hosuna gitmiş tamam demiş.ordu sirayla 5 er 10 ar tepenin arkasina goturulmuş.en son buyucu goturulmus gel altindan ordunu gör demisler buyucu tepeye bi çikmiş 2000 tane ayak buyucunun butun ordusunu baş aşagi(sadece ayaklari disarda kalicak şekilde)kuma gömmüşler.buyucuyude başi disarda kalicak sekilde gömmuşler ki ordusunun ne hale geldigini gorerek ölsün.
suan genelde anadoluda kullanilan gavat(karisini kizini acik giydiren erkeklere derler) kelimesi burdan gelirmiş
enver paşa
malcolm
Büyük Veba Salgını
malcolm
Derin Tarih
malcolm
biri olunce yerine gecicek adam kalmiyo demissinizde piri reis ölunce yerine barbaros geciyo ali kuscu ölunce yerine torunu mirim çelebi geciyo tabiki asillari kadar başarili olamazlar ama yerlerine gecen adamlar boş adamlar degil mimar sinan tabi apayri bisey. haa ama dedigin gibi son donemde sayilari azalmis ve osmanlinin cokusunude bu saglamis kalifiye adam eksikligi fakat bunu duzeltmenin yolu bu degil sonucta yukselis devrinde etraf bu bilgin adamlar doluydu ve dil osmanlicaydi yani dilin bir sorunu yoktu ama belli zaman sonra egitim kalitesi dustu ve bilgin sayisi azaldi buna cozum olarak dili degistirmek sacmalik degistide ne oldu simdi heryer alim mi kayniyo gene yok.
harem pek tabi ilim yuvasidir inanmayan acsin hurremin siirlerini okusun ben daha iyi yazarim diyen varsa boynum kildan ince.Zaten toplumumuzdada bu gorulur universite mezunu adami ilkokul mezunuyla evlendirmek istemez insanlar sebep olarakta bu ikisi nasil konusucak sohbet edicek der.E bakarsaniz haremden cikan kizlarda ya padisah yada enderundan bi adamla evleniyo yani son derece bilgili insanlarla evleniyo bu kadinlarin cahil olmasini bekliyemezsiniz ama malesef oryantalist kultur bize haremi isteyen herifin iceri girip iki uc kizi duzup(cok afedersiniz) ciktigi bi yer olarak gosteriyo.
dediginiz gibi rasathane cok geç kurulmuş gerci ulu bey rasathanesi var(ali kuscunun yeri) ama biz kurmuş degiliz .ve isin uzucu kismida ilk rasathanemiz kurulduktan 3 sene sonra ahmakca sebeplerden yikilmis olmasi bunlari hic bi sekilde savunmam.
padisahci ve ataturkcu arasinda full tarafli olmamiz uzucu ama bunu onlar saglamiş yani inonu ataturke hakaret olarak onu abdulhamid e benzetmis ataturk vahdettine hain demis vahdettin ona it demis yani bizimde taraf tutmamizi cok yadirgamiyorum
simdi bu bilimle ilgili cok onemli bi yazi yazicam ama baska baslik acicam o zaman belki fikirlerinizi biraz degistirebilirim
sultan abdülaziz han ve turk kafasi
malcolm
Sizce gelecğim enerji kaynağı nedir?
malcolm