Koskoca bir nesil, İmam Gazali'yi İbn-i Sina'yı tanımadan büyüyor. Çok yazık

Çanakkale savaşındaki Osmanlı keskin nişancısıdır. Anzaklardan birçok askeri öldüren Abdül Osmanlı'ya moral kaynağı olmuştur.
Osmanlı ve Almanya için tehlikeli oluşturan nişancı William Edward Sing'i öldürmek üzere gönderilen Abdül, Sing'i vurmuş fakat öldürememiştir. Sing 1 hafta sonra iyileşip cepheye dönmüş ve bu sefer Abdül'ü o hedef almıştır. Abdül bu sefer tetiğe basmakta zorlanıp şehit düşmüştür.

Gandhi beğenilmeyecek bir lider değildir.

Putin de hastasıymış http://www.tarihiolaylar.com/gundem/putin-den-hindistan-basbakanina-gandhi-jesti-1242

Che Guevara

Mayıs 2006'da yol çalışmalarına başlanılmış ve Eylül 2007'de faaliyete geçmiş olan toplu taşıma aracıdır. D-100 karayolunda kendisine has bir yol hattı vardır ve aslen ters çalışır. Metrobüsler sağdan değil soldan giderler.
Günde ortalama 800.000 kişiyi taşımaktadır. Ve sürekli izdiham halindedir.
İstanbul'un trafik sorununu tabi ki çözmemiştir. Yolda ağlayan birçok genç kız görebilirsiniz. Kimin eli kimin cebinde belli değil o kalabalıkta.
Çok ilginç maceralar yaşanır metrobüslerde mesela koltuk kapmaca...
Kavga kaçınılmazdır. O kesin. Linç girişimi bile olur. Fakat tüm bunlara rağmen akşam 10 gibi rahatlar dediğimiz metrobüs bu sefer de İETT'nin sefer azaltması sonucu yine izdiham olur. Yani boş metrobüse ferah bir şekilde binmek mümkün değildir.

Bu arada ben de fotoğraftan bahsedeyim. Plutzer ödüllü bir fotoğraftır, 1968'de çekilmiştir. Fotoğraftaki silahı doğrultan ve sonra ateşleyen kişi Nguyen Ngoc Loan'dur yani Güney Vietnam Ordusu Generali ve Ulusal Polis Şefidir. Namlunun ucundaki kişi ise, Nguyen Van Lem, yani Viet Cong ordusunda görevli ve Saygon bölgesindeki birçok katliamdan sorumlu birisidir.

Gelmiş geçmiş en iyi efektlerin kullanıldığı, en başarılı oyunculukların sergilendiği bir filmdir desem beni yazarlıktan atarlar heralde.

Cüneyt Arkın'ın eliyle vura vura ikiye böldüğü adamlar mı dersiniz. Yoksa yarım yüzlü adamın bir sahnede sol tarafına ışık verilip sağ tarafının karartılması, diğer sahnede ise sağ tarafına ışık verilip solunun karartılması mı dersiniz. Ya da oyuncak ayının figür olarak kullanması mı dersiniz. Yok yok bu filmde.
Bu dünya halkı Cüneyt Arkına çok şey borçlu.

Not: Yurtdışındaki sinema derslerinde yapılmaması gereken hatalar diye bu film izletilip bizimle t.şşk geçiliyor diye duymuştum.

Fiyatlar gerçekten aşırı artmış durumda İstanbul özgürlük parkının orada 250'lik evler 2 trilyon oldu. Mübalağ etmiyorum

hahaha :)))

"Genelevleri kapatalım da millet bizi mi sevsin?"

Şimdi "IŞİD'i destekliyorsunuz" diyerek Türkiye'ye de savaş açtılar. .tr uzantılı sitelere siber savaş ilan ettiler. Putin'in gazına geldiler.

Albert Einstein'ın Amerika'ya gittiğinde ilk tanışmayı talep ettiği kişidir. Sosyalist ve popülist görüşleriyle ön plana çıkan bir kişidir.
Aşırı savaş karşıtıdır

“Biz, Tanrının kuvveti ile kaldık ve onun kuvveti ile muvaffak olduk ve olmaktayız. Hiç şüphe yoktur ki biz, Tanrının yeryüzündeki askeriyiz; kendisi gazabına uğratmak istediği kimselerin üzerine bizi gönderir. Hadiseler, size ibret ve sözümüz size nasihat olsun.
Nice kimseleri yok ettik, nice çocukları atasız bıraktık, yeryüzünün üstünü değiştirdik ve altüst ettik; size kaçmak var, bizde ise kaçanları yakalamak var, sizin için bizim kılıcımızdan kurtulmak yoktur; siz nerede bulunursanız bulunun oklarımız size yetişir, atlarımız her attan ziyade koşar ve oklarımız bütün siperleri deler, kılıcımız indiği yere yıldırım gibi iner, akıllarımız dağlar gibi sağlamdır, sayımız ise kumlar kadar çoktur; bizden aman dileyen selamete erer, bizimle savaşa yeltenenler sonunda pişman olurlar.
Siz bize “kafir” diyorsunuz, biz de size “fasık” diyoruz. Biz, bütün işleri tedvin ve takdir eden Tanrı tarafından, size musallat edildik. Yeryüzünün batı ve doğusu bizim elimizdedir, hiçbir yere kaçıp kurtulamazsınız”

Ayaz Ata, soğuklar başladığında; dışarıda, soğukta ve kimsesiz kalanlara yardım ettiğine inanılan ermiş kişidir. Kazakistan'dan Tataristan'a, Özbekistan'dan Kırgızistan'a kadar Türk ülkelerinde bilinir. Kazaklar, Noel Baba yerine, Ayaz Ata giysileri giyerek yeni yılı karşılar.

General Ali Fuat, Plevne savunmasına dair o vakit ki Rus gazetelerinden naklen şöyle bir anekdot anlatıyor. Vak’ayı anlatan Rus yazarı diyor ki:
“Rus ordularını aylarca karşısında tutan ve onlara çok güç ve tehlikeli anlar yaşatan Plevne düştü. İlk iş, Osmanlı kuvvetlerine kumanda eden Osman Paşa’yı aramak oldu. Karargâhında bulunamadı. Ortalık arandı, tarandı. Nihayet yaralı askerler arasında, yaralı olarak yerde yatar bir halde bulundu ve esir edildi. Türk esirleri ufka kadar uzanan bembeyaz karlar üstünde küme küme, ufuklara kadar uzanıyorlar. Doktorla birlikte onları teftiş ediyoruz. Üstleri başları lime lime, etleri görünüyor. Açlıktan bitkin bir haldeler. Bet-beniz kalmamış. Neredeyse ölecekler. Aralarında tek-tük ölenlere rastlanıyor. Sağ kalanlar ölülerden kalan parça parça malzemeleri boğuşarak kapışıyorlar. Ellerinde kalan parçayı üzerlerine alıyorlar, ısınmağa çalışıyorlar. Bunların birkaç saatlik ömürleri ya var, ya yok. İşte bu insanlara soruyoruz:
- Bir şeye ihtiyacınız var mı? Bir şey ister misiniz?
Rus olduğumuzu anlayınca erkek çehreleriyle sert sert bakıyorlar. Belki de yarım saat sonra gözlerini ebediyen kapayacak olan bu adamlar, son bir gayretle ayağa kalkarak:
- Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur!
Karşılığını veriyorlar.
Anlıyoruz ki, Plevne’yi savunan gaziler, işte bu şanı büyük Türklerdir.

NOT: Mahmut Esat Bozkurt'un "Anadolu İhtilâli"nden alıntıdır.

(bkz:2pac)

Adama kepenk vurdurmuşlar baksanıza :)

Aynen o şekilde. II. Abdülhamid'ün üstün bir denge politikasıdır. Oldukça da başarılı olmuştur. Kürt halkına bir aidiyet duygusu katmıştır.

"Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır" Hz. Mevlana