Osmanlı yönünden bakınca sayılabilecek çok sebep olmasına karşın Abdulhamid Han döneminde 33 yıl tek karış toprak kaybedilmemişken onu alaşağı etmek için varını yoğunu ortaya koyup başaran ittihatçılar döneminde devletin balkanlardan başlayarak dört bir yandan toprak kaybetmiş olması çok düşündürücü bir gerçektir açıkçası. Sonuç olarak Abdulhamid indirildiğinde Osmanlı fiilen çökmüştür bence, cumhuriyete kadarki süreç geçici ittihatçılar hükümetidir

osmanlıyı bitiren en büyük sebep aşırı güçlenmesinden oluşan aşırı özgüvendir. Bunu şöyle örnekleyebiliriz; anlatabiliriz 1593-1606 yılları arasındaki osmanlı-avusturya savaşı aynı zamanda farslarlada savaşırken devam ettirilmesi yararından çok zarar edilmesi ve daha niceleri. ayrıyetten Kalaylıkoz Hacı Ahmed Paşa gibi şerefsiz üçkağıtçı köpeklerden 100lerce hatta 1000 lercesinin sarayda sidik yarıştırma peşinde olan hanımların eteklerinin altında dolaşmasıdır. Tabiki devletin sınırlarının merkezcil bir yönetim için aşırı aşırı fazla olması ve bu aşırılık birde kozmopolitlikle birleşince oraya vali diye tayin edilen insanların zaman zaman halka zulmetmesi zaman zaman halkı devlete karşı kışkırtması etnik bölünmeyede yol açmış ayrıyetten yapılan savaşlarda her ordunun istanbuldan kalkmasıda hantal bir ordu düzenine neden olup gerekli cevaplar çok geç sürelerde çok pahalıya verilmiştir .Birde yok bilimde onda bunda geri kalınması diyosunuz ya ben hayatımda bu kadar sığ bir düşünme yapısı görmedim ne yani adamlar geldiler dedilerki hadi onlar bilimsel olarak gelişsin biz takip etmeyelim birde böyle deneyelim bakalım nasıl olcak diyemi düşündüler. biraz daha yaşınıza göre düşünün çünkü ben bu cümleleri hayatbilgisi kitabında okumuştum . Saray içi çekişmler başta olmaz üzere diğer yazdıklarım ve aklıma gelmeyen bilmediklerim dahil olmaz üzere bu sebepler ülkeyi kargaşaya karmaşaya yöneltti ve bu durumlar bilimsel araştırma gelişme ortamlarını yok etti (genel olarak ) birde bir arkadaş tıp yok halk perişan gibi bir şey söylemiş ancak osmanlı artık can çekişme dönemlerine gelmeden önce gelir dağılımının ve tıbbın en çok geliştiği ülkedir diye net bir şekilde söyleyebiliriz sığ düşünmeyi bırakın lütfen adamların hiçmi aklına gelmemiş ulan biz bu matbayı getirsek sorun çözülcek diye böyle ufak tefek şeyler ülkeleri etkilemez mesela almanyaya bakın 2 dünya savaşındada yerle bir oluyor ancak sırf devlet düzeni oturmuş iş bölümü ve dağılımı iyi yapılmış bir ülke olduğu için şu an taş gibi ayakta duruyor sen gelmişsin koskoca imparatorluğa matbadan ötürü battı diyosun bir devleti ancak devlet düzeninin bozulması yıkabilir başka hiçbir şey değil

Milliyet kavramını sündürememiş olup da milliyetçilik akımına maruz kalmasıdır. Amerika bu süreci çok iyi yönetmiştir mesela 13 koloni birleştikten sonra isyanlara kalkışmamış, Amerika bayrağı altında toplanmıştır. Fakat Osmanlı bunu başaramamıştır, her millet kendi bağımsızlığını arzulamaya devam etmiştir.

Petrol arkadaşlar petrol. II. Abdülhamit döneminde, siyonist tarikat liderleri "Musul ve Kerkük'ü bize verin Osmanlı'nın tüm dış borçlarını silelim" demiştir. Fakat biz toprak uğruna oraları vermemişiz ama aynı zamanda petrolü de çıkaramamışız.
Sonuç olarak petrolü birgün çıkarma sevdası Abdülhamit'i canından dahi etmiştir. Batılı devletlerden ilk İngilizler Musul ve Kerkük'teki petrolü keşfetmişlerdir. Hicaz demiryolu yaptırılırken İngilizler general göndermişler ve yeri tam olarak tespit ettirmişlerdir. Yoksa generalin demiryolu inşasında ne işi var. Tabi ki daha sonrasında da I. Dünya savaşı çıkmış, Osmanlı İngilizlerle katılmak istemiş fakat İngilizler zaten Osmanlı'nın petrol yatağı topraklarına göz diktikleri için yanlarına almamışlardır. Sonra da Sevr'i imzalatıp ölüm anlaşmasını diri diri sunmuşlardır.
Burada ABD'nin müthiş bir oyunuyla TC kurulmuş ve Sevr iptal edilerek ortdaoğu politikası ABD'nin eline geçmiştir.
Eğer Osmanlı'da Musul ve Kerkük olmasaydı I. Dünya savaşında kazanan taraftı.

Kesinlikle Muhteşem Yüzyılda izlediğiniz ve Kösem serisinde izleyeceğiniz nedenler değil arkadaşlar.

Kontrol edilemeyecek kadar büyümek de bu sebeplere dahil edilebilir. Sadece Yavuz Sultan Selim döneminde bile 8 yılda 2,5 katına çıkmış bir devletten bahsediyoruz.
Dağınık bölgedeki yerel yönetimlerin eş zamanlı kültür seviyesinde büyümesi ve ilerlemesi çok zordur.
Bunun için öncelikle küreselleşme gerekir. Zor bir operasyon. Kültürel ve eğitimsel gelişmenin de önü tıkanınca, sanayileşme geri plana itilince sonuç kaçınılmaz olmuştur.

ya çıkmış ama bir işe yaramamış ticaret yolları değişmiş.

çok sebebi var

rönesansı takip etmemek
fransız devrimini takip etmemek
sanayi devrimini takip etmemek
eğitimsiz halk
gerçi en önemlisi para yok
seferlerin başarısızlığı
...
ayrıca o toprak satma meselesine pek inanmıyorum gidip padişaha öyle teklif yapılmaz bence
(kaynak sağlam varsa başka tabii)

En başta1485 yılında matbaa' nın 2.Beyazıd tarafından Kuran'ın yazıldığı arap alfabesinin kutsallığından dolayı matbaa'da kullanımaz hükmünü vermesi ,eğitim kökenli sorunun başlangıcını teşkil eder..İkincisi coğrafi keşifler ile ticaret yollarının değişmesi ve avrupalı devletlerin amerika ve afrika'da oluşturdukları sömürü düzenine karşı Osmanlı' nın o dönem şartlarında elde edebileceği doğal sınırlara ulaşması,gelirlerinin azalması ve ona keza 1800'lü yıllarda sanayi devrimi ile tekstil ekonomisinin çökmesi..1789 Fransız Devrimi ile milliyetçilik akımının güçlenmesi ile imparatorluğun kozmopolit yapısından kaynaklı dış güçlerin desteklediği karışıklıklar,içeride yenilik yapan padişahların bir şekilde tahttan uzaklaştırılmaları...Avrupa üzerinde büyük bir güç olan Osmanlının sanayi devrimi ve bilim sanayideki gelişmeleri takip edecek ve uygulayacak alt yapıdan yoksun olması ve bunun yanı sıra çözümü askeri anlamda araması esnasında avrupalıların sanayi devrimlerini tamamlamaları sömürge arayışlarına girmeleri döneminde Osmanlı savaşlarla yıpratılıyordu, avrupanın (dinsel ve tarihsel ) tarihi intikamı ve petrol coğrafyası üzerinde bulunması sebebi ile İmparatolukların yıkıldığı 1.Dünya Savaşı ile tarih sahnesinden silinmiştir..

Arkadaslar okudugum be arastirdigim kayaklardan, Bilgesine guvenebilecegime inandigim tum kisilerin yorunlarindan sonra oldukca tarafsiz bir yorum eklemek istedim... ilk olarak Osmanli İmparatorluğu gerileme ve çöküş denemlerinde ust uste tekrar eden ve biribirlerinin aynı olan hataların sonucunda tarihten silinmiştir. pek cok Osmanli ozlemi duyan arkadasımız, imparatorlugun cumhuriyetle bittine inanır ancak bir de soyle dusunun lutfen; İstanbul'u isgal edip padisahi saraya kibarca hapseden bir devlet varsa, serv gibi bir anlasmayı kabul eden devlet adamlarına sahipseniz.... iki iki daha dort eder, basit olarak zaten bitmiştir işniz. bu gerceği kabullenelim veya en azından aklımızın bir tarafında saklayalım. gelelim tükenişin nedenlerine... bir develet düşününüz ki, askeri teknolojide en az 10 yıl, devlet bürokrasisinde en az 20 geride olsun. bir devlet dusunun ki, destanlaştırılan ve gercektende destan sayılacak bir savaş olan Çanakkale Savaşlarında bunca can kaybının sebebi, silah ve muhimmatta tas devrinde kalmış olmak. açlık ve parasızlık olsun. bir devlet dusununki ana unsuru olan turklerin devlet idaresini bir kenara birakalım, basit memuriyetlerde bile sayıca azığı dikkat ceksin ve bir devlet dusunun ki , klaşe hala gelmiş matbaa ile dunya bir bilgiden sıkılıp sıradan gordüğünde , o devlet daha yeni fark ediyor olsun. İşte tükeneşin nedenleri... Diğer bir yandan padişah, sultan, kral, imparator... Adını ne koyarsanız koyun. Bir milletin kaderini eline biraktigimiz insanlarin tek ortak ozelliklerinin belirli bir soydan gelmis olmalari fikri ne yazik ki 150 yil once gecerliligini yitirdi ve gunumuzde de gercekten monarsi ile yonetilen ve akli basinda diyebilecegimiz bir devlet yoktur. Not: sakin Ingiltere demeyin, gulerim sonra size. Osmanli, Fatih'in zamaninda hakli sayilabilecek nedenlerle yuruluge koydugu kardes katli yasasi birde farkli annelerden olma veliaht olabilecek cocuklarla birlesip, ustunede 450 yil uygulanirsa sonuc ne olur sizce? Zamaninda kudretli sehzadeler olarak yetisen zavalli cocuklar ve azametli sultanlar olan anneleri ,aradan gecen yillarla birlikte ulke ve milletin karderinden ziyade kendilerinin yada cocuklarinin bir sonraki yili yada geceyi gorup goremeyecegini dusnen, hayatta kalma ic gudusu ile herseyi yapabilecek insanlar haline gelmislerdi. Sarayda ise turk unsur yok denecek kadar azdi, yer ayaklanan dag eskiyasina guc yetiremeyiz endesesi ile pasalik verilmesi sik rastlanan bir durum olmustu. Iste bizim Vahdettinde boylesi bir dunyada buyudu ve ogrendi. Simdi arzu ederseniz sozlerimin arkasina yok Vahdettin Mustafa Kemali gorevlendirmisti, yok altin vermisti yok aslinda tam vatan severdi hikayelerini bir bir siralayabilirsiniz. Ama profilimde yazdigi gibi Tarih Gerceklerle Ilgilenen Bir BILIMDIR...

Saygilarimla,
Ç.

Padişahların savaşlara gitmemesi,yabancı ülkelerin ajanları,vatana ihanet vb. Birsürü sebep var.