• Kırım Hanlığı – Ceneviz Mücadelesi
    • Kırım Yarımadası’na yerleşen Tatar Kabileleri, Yarımada’nın hayat tarzlarına elverişli bulunan bozkır kesimine yerleşmişlerdi. Şirin mirzaları ve hanlığın ilk merkezi ise Eski Kırım ( Solhat) idi. Burada XIII. YY’dan itibaren büyük bir koloni faaliyetleri içinde olan Ceneviz sahil kesiminde faaliyet gösteriyordu. Yarımada’nın en büyük şehri ve Ceneviz’in merkezi durumunda olan Kefe’den başka Doğuda; Kerç, Taman, Azak. Batıyaa doğru ise Sudak, Balıkoğa, biraz iç kesiminde yer alan Mankub ve ve İnkirman gibi şehirler bünyesinde kurulmuş bulunan ticari ağ, Ceneviz’in hakimiyet sahasını teşkil etmekte idi.

    •Sudak, Mankub ve Balıkoğa ahalisinin ahalisinin büyük bir kısmı Rum-Ortodoks ahalinden meydana gelmekte olup , Ceneviz’in faaliyetlerini yoğunlaştırdığı sırada Mankub ve Balıkoğa siyasi bir güç teşkil ediyor ve Ceneviz yayılmasından rahatsızlık duyuyordu. Hacı Giray I. , Ceneviz’e karşı mücadelesinde daha güçlü durumda olan ve Ceneviz hakimiyetinde bulunan Balkoğa’yu alacaktı. Hacı Giray I.’in Mankub’la aynı etnik yapıya sahip bulunanve Ceneviz’e bağlı olan Balıkoğa’nun Mankub Knezi’ne bağlanmasını kabul etmesinin sebebi , sahil kesiminde tesis edilmiş bulunan güçlü Ceneviz nüfuzunu kırmak ve yine bu güçlü rakibe karşı ittifak oluşturmaktı. Hacı Giray 1. , bu merhaleden sonra Mankub Knezi ve Balıkoğa ile beraber bütün sahil kesimine hakim olmak niyetindeydi.

    •Aleksy, 1433 sonbaharında kale halkının da desteği ile Balıkoğa’yu ele geçirdi. Bu hadiseden dolayı 1434 yazında Balıkoğa’yu ( Cembalo ) geri almak maksadı ile hazırlıklarına başlayan Ceneviz, 8 Haziran 1434 tarihinde donanma ile Balıkoğa’yı kuşatarak zapt etti.Kalede büyük bir katliam yaptıktan sonra 9 Haziran’da İnkirman ( Kalamiti ) kalesine yöneldi. Cenevizlilerin karadan yaptıkları kuşatma sırasında kale halkının tamamı firar etmiş, şehir boş kalmıştı. İnkirman’ı yağmaladıktan sonra ateşe veren Cenevizliler, geri dönerek Balıkoğa üzerinden Kefe’ye dönmeye başladılar. Ceneviz’e karşı bu hareketin diğer önemli mihrakını Solhat merkezli Kırım Hanlığı olduğunu bilen Cenevizliler, 14 Haziran 1434’te Solhat’ı muhasara etmeye karar verdiler. Bu maksatla harekete geçip önlerine çıkan kasaba ve köyleri yağma ve talandan ile etrafa dehşet saçan Ceneviz Ordusu, ani bir baskınla onları imha etmeyi planlayan Hacı Giray I. Tarafından izlenmekte idi. Hava sıcak olup yürüyüş sırasında Cenevizliler teçhizat ve silahlarını arabalara koymuşlardı.

    •Cenevizliler Solhat’a 5 mil uzaklıkta bulunan Kastadzon ( muhtemelen Kaçkorak veya Karaköz Köyleri ) yakınına geldiklerinde Hacı Giray I.’in ani bir baskınına uğradılar. Hacı Giray I. , meşhur sahte pusu ve ricat taktiği ( Turan Taktiği ) gereğince bozguna uğramış gibi geri çekilerek Cenevizlileri asıl kuvvetlerinin bulunduğu alana çekti. Düşmanın 8000, Kırımların ise 5000 kuvvetten oluştuğu maharebede Cenevizliler kesin bir surette mağlup edildiler. Kırım Akıncıları akşama kadar Ceneviz Ordusunu takip ve imha etti.
    Kırım Kuvvetleri, 27 Haziran 1434 yılında Balıkoğa’yu kuşattılar. Asıl birlikleri imha edilmiş bulunan Ceneviz, anlaşma yolunu denedi. Şimdilik Ceneviz’e üstünlüğü kabul ettirmenin yeterli olduğunu, ayrıca müstahkem surlarla çevrili bulunan kalenin alınmasının zorluğunu müdrik bulunan Hacı Giray I. , Cenevizlilerle mütakereyi kabul etti. 13 Temmuz’a kadar süren müzakereler sonucunda yapılan ayrıntıları kesin olarak bilinmeyen antlaşma ile Ceneviz’in Kırım Yarımadası üzerinde Kırım Hanlığı’nın hakimiyetini tanıdığı ve Hanlık ile sulh içinde bulunmaya yeğlediği anlaşılmaktadır. Nitekim, bu tarihlerden 1454 yılına kadar Kırım Hanlığı ve Ceneviz arasında sulha mugayir büyük çaplı bir hareket vukubulmamıştır. Bu antlaşma ile Kırım Hanlığı Kefe dahil bütün Yarımada’nın yüksek hakimi sıfatını kazanıyor, Cenevizliler ise sahil kesiminde ki ticaretlerini Hanlık’la sulh içinde sürdürme hakkını muhafaza ediyorlardı.

    •Bu mücadelelerin en mühim tarafı, meşru sınırları bölgenin etkin gücü tarafından tanınmış bir Kırım Hanlığı’nın mevcudiyetimi ortaya koymasıdır. Nitekim, Hacı Giray I.’in, Fatih Sultan Mehmet’e göndermiş bulunduğu 1453 tarihli bitikte Kırım Hanlığı’nın sınırlarını ‘’ Kırk Yer’de ve Kırım’da, Kefe’de ve Kerç’te ve Taman’da ve Kopa’da ve Kıpçak’da ve benim hükmüm yeten her yerde’’ ifadeleri ile tahdit ederken dayanaığı bu antlaşma olsa gerektir. Bu ifadeler, Haci Giray I.’ın hakimiyet iddiasının Kırım Yarımadası ile sınırlı olmadığı, Altınordu’nun bütün hakimiyet sahasına uzandığını ortaya koymaktadır.
    ( Kaynak: Genel Türk Tarihi Ansiklopedisi, Cilt 5, Sayfa149-150 )

Bu konuda 1 sayfada toplam 1 adet üst yorum vardır.

  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.