Yahudilik

    Yahudilik, yakın doğuda yaşamış olan İsrailoğulları ve İbranilere dayanan etnik kökensel bir dindir. 

    Yahudi ismi Yakup Peygamberin on iki oğlundan biri ve İsrail’in on iki oymağından biri olan “Yahuda” isminden gelmektedir. Yahudi sözcüğünün Türkçedeki karşılığı Arapçadan gelen “Yehudi” kelimesine dayanmaktadır. Ülkemizde Yahudilere Musevi denilmesinin sebebi ise Musa Peygamberin soyundan geldiklerine inanıldığı içindir. Yahudiliğin sözlük anlamı ise “yahuda tarikatına üye olan” “İsrail soyundan gelme” veya “Yahudi dinine ait olan biri” veya “dini Yahudi olan biri” olarak tanımlanmaktadır. 

  • Yahudiliğin Doğuşu
    Merneptah Steli

    M.Ö. 1200 yıllarına ait olan “Merheptah Steli” tarihteki ilk tek Tanrılı din olan Yahudiliğin binlerce yıldır İsrail diyarında yaşadığına kanıt olarak gösterilen tek metindir. Tarihte kuruldukları ilk dönemde Biblik Yargıçlarının kontrolünde yönetilmişlerdir. Yahudiler daha sonra Kral Davut’un Kudüs’ü İsrail ve Yehuda Birleşik Krallığının başkenti yapmıştır. On iki İsrailoğlu Kabilesini buradan yönetmiş bunun dışında da dönem dönem bağımsız bir şekilde yaşamıştır.

    M.Ö. 970 yılında, Davut Peygamberin oğlu olan Süleyman Peygamber İsrail Kralı olmuştur. Kral olduktan sonra Kutsal Tapınağı inşa ettirmiş ve daha sonra kuzeydeki on kabile İsrail Krallığından ayrılmıştır. M.Ö. 722’de Asurluların bu toprakları işgal etmesiyle birlikte Yahudiler bu topraklardan sürgün edilmişledir. Yahudiliğin diğer Krallığı olan Yehudalar’ın da Babilliler tarafından fethedilerek Kudüs Tapınağını yok etmeleriyle Yahudiler bu bölgeden de kovulmuşlardır.

    Sürgünde geçen elli yılın ardından Pers Kralı olan Büyük Kiros Yahudilere, Kudüs’e geri dönmeleri ve kendi topraklarında yaşamalarına için izin vermiştir.

    İkinci Tapınağın inşası Birinci Tapınağın yıkılmasından 70 yıl sonra I. Darius Hükümdarlığı zamanında tamamlanmıştır. M.Ö. 152 yılında Haşmonayim Krallığını kuran Mattathias Kudüs’ü bir defa daha başkent yapmıştır. Haşmoniyam Krallığı yüz yıldan fazla ayakta kalmışsa da, gücünü artıran Roma İmparatorluğu’nun tahta geçirdiği Herod’un Krallığında kontrol Roma Devletinde olmuştur. M.S 70 yılındaki Yahudi-Roma Savaşları’nı başlatan birinci ayaklanma da, M.S. 135 yılındaki Bar Kohba Ayaklanması sonrası Yahudilerin yaşadığı yenilgiler hem kopuntu hem de sürgün edilen insan sayısını büyük bir oranda artırmıştır. Çok sayıda Yahudi İsrail diyarını terk etmiş ve birçoğu da Roma tarafından esir edilerek ülkenin dört bir yanında köle olarak satılmıştır.

    Bu dönemden sonra Yahudiler başta Avrupa ve Ortadoğu olmak üzere daha sonra Kuzey Amerika’ya yayılmışlardır

  • Hahamlar ve Görüşleri

    Hahamlar kişinin Yahudi olabilmesi için Yahudi yasa ve gereklerini yerine getirmesi gerekip gerekmediğini söyler. Hahamların düşüncelerine göre bir Yahudi Tanrıya inanmasa dahi, Yahudi olmaya devam edebilir. Başka Hahamlara göre bu görüş değişmiştir. Çağın en büyük Yahudi bilginlerinden biri olan Haham “Moşe Ben Maimon’un” imanın 13 ilkesini kabul etmedikçe Yahudi olamayacağını bildirmektedir. İmanın ilkelerine aykırı davranan bir Yahudi biyolojik olarak Yahudi olsa dahi gerçek Yahudilikle bir alakası yoktur. Yahudiliğin kutsal beş kitabında Yahudi olarak kabul edilen “Avram” bir İbrani olarak belirtmektedir.     

  • Günümüzde Yahudilik

    Günümüzde birçok insan bir kişinin Yahudi olması için; on iki oymağının hangisinden gelirse gelsin fiziksel olarak İbrahim, İshak ve Yakub soyundan gelen herkes olması gerektiğini kabul etmektedir. Dünyada Yahudiler arasında çoğunluk olarak İsrailoğulları’nın olduğu bilinmektedir.

    Tarihte yapılan sürgünler ve kopuntularla ülkelerinden ayrılan Yahudiler dünyanın çeşitli yerlerinde farklı fikirleri olan dini gruplar oluşturmuşlardır. Fakat bu grupların arasındaki mesafenin fazla olması bu grupları kopuklaştırmış ve hatta günümüzdeki Yahudi inançlarındaki gerek dini gerekse kültürel farklılıklar çeşitli bölgelerde benimsenmiş olan kültürlerin Yahudiliğe adapte olmasıyla şekillenmiştir. 

  • Yahudiliğin Özellikleri

    Yahudiliğin beş temel mezhebi bulunmaktadır; bunlar sırasıyla Ortodoks, Muhafazakâr, Reformcu, Yeniden Yapılandırıcı ve Hümanistliktir. Her mezhebin gerekleri ve inançları farklı olmasına rağmen Yahudiliğin temel prensiplerini şöyle sıralayabiliriz. Tanrı var olan her şeyin yaratıcısıdır. Tanrı birdir ve bedensizdir. Evrenin mutlak yöneticisi olarak sadece ona tapılmalıdır. İbrani kutsal kitabının ilk beş kitabı tanrı tarafından Hz. Musa’ya indirilmiştir. Bunlar gelecekte değiştirilmeyecek ve bunlara yenisi eklenmeyecektir. Tanrı, Yahudi milletiyle peygamberler vasıtasıyla iletişim kurmuştur. Tanrı insanların davranışlarını yönetir; onları yaptıkları iyiliklerden dolayı ödüllendirir ve yaptıkları kötülüklerden dolayı cezalandırır.

    Hristiyanlar ve Yahudiler aynı kutsal kitaba inanmalarına rağmen inançlarında birtakım farklılıklar göze çarpmaktadır. Yahudiler genel olarak hareketleri ve davranışları önemli sayarak; inançların davranışlardan kaynaklandığına inanırlar. İnancın önemli olduğu ve davranışın inançla şekillendiğini savunan muhafazakâr Hristiyanlar ise bu görüşe karşı çıkmışlardır.

    Yahudi inancı, Hristiyanlığın inandığı, Âdem ve Havva’nın cennetten kovulmalarına neden olan günahı bütün insanların taşıdığı fikrini kabul etmezler. Yahudiler tanrının yarattığı dünyada ve insanlarda iyiliğin var olduğuna inanırlar. Yahudiler Mitsvot (ilahi buyrukları) yerine getirerek tanrıya daha da yakınlaşacaklarına inanırlar. Yahudi inancına göre Tanrıyla aralarında var olacak aracıya inançları yoktur ve ihtiyaçları da yoktur. Tanrının mesh edilmesi anlamına gelen “Mesih” gelecekte gelerek Yahudileri tekrar bir araya toplayacaktır. Bu inanışa göre o sırada ölüler toplu olarak dirilecektir.

    İ.S. 70 yılında Romalılar tarafından yıkılan Yeruşalim’deki Tapınaklar yeniden inşa edilecektir. Yahudilik inancındaki Hz. İsa ile ilgili çeşitli fikirler bulunmaktadır. Bazısı İsa’yı bir ahlak öğretmeni olarak görürken bazısı ise sahte bir Peygamber veya Hristiyanlığın bir putu olarak görmüştür. Yahudiliğin bazı mezhepleri put isimlerinin söylenmesinin günah olduğunu düşündükleri için İsa Peygamberin adını bile anmazlar. Yahudilerden sık sık seçilmiş halk olarak bahsedilse de bu görüş yanlıştır. Yahudiler’e göre, Yahudiler başkalarından daha üstün olmaları üzere değil, sadece Yahudi olmayan uluslara bir ışık ve bütün uluslara bir bereket olmaları için seçilmişlerdir. Dünya’nın dört bir yanına dağılan İsrailoğlularından olan Yahudi’ler üzerinde yapılan genetik çalışmalar bu grupların gerçekten birbirlerine bağlı olduklarını kanıtlamıştır. Kopuntu ve sürgünle dünyanın dört bir yanına dağılmış olmalarına rağmen günümüzdeki Yahudi toplulukları arasındaki genetik benzerlik araştırmacıları da şaşırtmıştır. Bunun muhtemel sebebi şudur: Yahudilerin kutsal kitaplarından olan “Tanah”ın bazı bölümlerindeki pasajlar Hahamlar tarafından incelenmiş ve o zamanlar Yahudi olmayan kavimlerden yapılan evliliklerin Yahudileri böleceğine inandıkları kanısına varılmıştır. Çevrilen bölüm şöyledir “çünkü onlar oğullarınızı beni izlemekten saptıracak ve başka ilahlara tapmalarına neden olacaklardır.” şeklindedir. Hatta Yahudilerdeki bu inançtan dolayı, Babil Krallığındaki Yahudiler İsrail devletine taşındıklarında kadınlarını ve çocuklarını bırakarak İsrail devletine katılmışlardır.

    Holokost sırasıdaki bir toplama kampı

    Tarih boyunca birçok devlet, ulus ve hükümet Yahudilere baskı uygulamış ve hatta tamamen ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Bu amaçla Yahudilerin ülkeden kovulmasından tutunda yapılan katliamlarda muhalefetin susmasının sebebi yapılan soykırımın korkusudur. Tarihte görülen Antisemitizm, Yahudilerin katli ile sonuçlanan Birinci Haçlı Seferlerinin, İspanya  Engizisyonunun Marrano Yahudilerine uyguladıkları idamların, Rus Çarlarının destekledikleri Pognomların yaptıkları katliamlar, Yahudilerin İsrail devleti başta olmak üzere Kuzey Amerika’ya göç etmelerine neden olmuştur. Yapılan bütün Yahudi kıyımları Adolf Hitler’in 1942 ile 1945 yılları arasında Holokostta yaklaşık 6 milyon Yahudi’nin katledilmesiyle doruk noktasına ulaşmıştır.  

    Yapılan araştırmalara göre hastalık göç asimilasyonu ve yapılan kıyımlar olmasaydı şuan ki 13 Milyon olan Yahudi nüfusu 200 milyona ulaşabilirdi.

    Daha önceleri Orta ve Doğu Avrupa’daki Yahudilerin Kafkaslardan gelen bir Türk boyu olan hazarların kökeninden oldukları belirtilmiş ve bu görüş tarihçiler arasında şaşkınlıkla karşılanmıştır. Birçok yazar ve tarihçi bu konu hakkında görüş bildiriyor ve araştırmaya devam ediyor olsa da; yapılan genetik çalışmalar bu durumun sadece bir rivayet olduğunu ortaya çıkarmıştır. Aslında bu teorinin ortaya atılış sebebi iddialara göre çağdaş Yahudilerin Türk boylarına bağlanarak İsa’nın çarmıha gerilmesinden sorumlu tutulmamaları içindir.

İlginizi çekebilecek diğer olaylar

Biyografiler

  • Jean-Jacques Rousseau CV
    BİYOGRAFİ
  • Henry Ford CV
    BİYOGRAFİ
  • Benjamin Franklin CV
    BİYOGRAFİ
  • Yılmaz Güney CV
    BİYOGRAFİ
  • Nejat Uygur CV
    BİYOGRAFİ
  • Marco Polo CV
    BİYOGRAFİ
  • Galileo Galilei CV
    BİYOGRAFİ
  • Sabiha Gökçen CV
    BİYOGRAFİ
  • Fatih Sultan Mehmet CV
    BİYOGRAFİ
  • II. Abdülhamid CV
    BİYOGRAFİ
  • Al Capone CV
    BİYOGRAFİ
  • Mao Zedong CV
    BİYOGRAFİ
  • Salvador Dali CV
    BİYOGRAFİ
  • Nasrettin Hoca CV
    BİYOGRAFİ
  • Barış Manço CV
    BİYOGRAFİ

Tarihiolaylar.com internet sitesinde bulunan bütün içerikler Tarihi Olaylar editörleri tarafından hazırlanmaktadır. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Copyright 2024 - Tüm Hakları Saklıdır.