insearchofsunrise
elektrik aşkı
En Beğenilen Yazar Sırası
:
1
Toplam Başlık Sayısı
:
164
Toplam Puanı
:
1051
Toplam Giri Sayısı
:
604
Bu Ayki Puanı
:
26
En Aktif Yazar Sırası
:
1

insearchofsunrise Sözlük Seceresi

  • Çocuk Katiller

    Resimdeki Christian Fernandez.
    12 yaşındaki annesi tecavüze uğrayıp hamile kaldığında Fernandez nasıl bir dünyaya geleceğinden habersiz bir şekilde ana rahmine düşmüştü.
    2 yaşına geldiğinde kendisi Florida sokaklarında çırıl çıplak sokağa atılmıştı öylece dolaşıyordu. "Cinsel istismara uğramıştı" Bu sıralarda büyükannesi uyuşturucu almakla meşguldü, 14 yaşındaki annesinin ise nerede olduğu belli değildi.
    Hayata böyle başlayan bir çocuğun topluma faydalı olması zaten mucize olurdu.
    Christian'ın bir de kardeşi olmuştu. Kendisi kuzeni tarafından cinsel istismara uğramaya devam ediyor üvey babası ise sürekli dövüyordu. Nitekim 2011'de 12 yaşındaki Fernandez ve 2 yaşındaki kardeşi terk edilmişti. Fernandez de hayata olan tüm öfkesini 2 yaşındaki kardeşinden çıkardı. Onu döve döve öldürdü. Belki de onun da aynı hayatı yaşamasını istememişti belki de artık sadistleşmişti kim bilir?
    Olay'dan hem annesi hem de kendisi suçlu bulundu. Çünkü annesi kanlar içerisindeki bebeğin o halini gördükten 8 saat sonra ambulansı aramıştı.
    Fernandez ise ömür boyu hapse mağruz kaldı.

    Bu çocuk katillerin sadece bir örneği, bunların birçok örneği var. Burada araştırılması gereken şey, çocuklar kötü ruhla mı doğuyor yoksa çevre mi çocukları katil yapıyor?
    0 0
  • Gedik Ahmed Paşa

    Gedik Ahmed Paşa, Fatih Sultan Mehmed'in hükümdarlığında 2 seneliğine sadrazamlık yapmış kişidir. (1474-1476)
    Oldukça başarılı bir geçmişi ve zaferleri olan Gedik Ahmet Paşa da egosuna yenilenlerdendir.
    Mesela 1476'da İşkodra seferi ile görevlendirilmiş fakat kendisini oldukça üstün gördüğünden bu sefere gitmeyi reddetmiştir. Ardından da vezirazamlıktan çıkarılmış ve Rumelihisarına hapsedilmiştir. 1478'de serbest bırakılmıştır. Bu sefer de Kaptan-ı derya ilan edilmiş ve seferlere çıkıp fetihler gerçekleştirmiştir.
    1481'de II. Bayezid ve Cem Sultan arasındaki çekişmelerde Cem Sultan'ı desteklediğini gizleyememiş ve bu nedenle hapse atılmıştır.
    Bunun üzerine de bu sefer kapıkullara ayaklanmış ve Gedik Ahmed paşa serbest bırakılmak zorunda kalmıştır.
    18 Kasım 1842'de ise Edirne'deki Yeni Saray'da verilen ziyafet sonrasında kendisine siyah kaftan giydirilip boğularak öldürülmüştür. Bunun üzerine yeniçeriler Edirne Subaşını öldürmüşler fakat çıkardıkları isyan çok uzun sürmemiştir.
    0 0
  • Jön Türkler

    Genç Osmanlılar olarak da adlandırılan Jön Türkler, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde ortaya çıkmış ve II. Abdülhamid'i hedef almış bir topluluktur.
    Önceleri muhalif olarak başlayan grup yurtdışı desteğini de alarak belirli bir süre yönetimi de ele geçirmişlerdir.
    Çek etnik bir cemiyettir ve siyasi birliği yoktur aslında. Tek amaçları muhalif olup yönetime müdahale etmektir. Avrupa'da olan Osmanlılar oradan basın yoluyla Osmanlı'yı ve II. Abdülhamid'i eleştirmeye başlamış ve burada aslında herşey şöyle iken II. Abdülhamid size şu şekilde yanlış yapıyor hakkınızı yiyor şeklinde alttan alttan gazı vermişlerdir.
    Sonra da bildiğiniz gibi II. Abdülhamid'i tahttan indirmeyi başarmışlardır.
    0 0
  • avarlar

    @ArjenAkyol güzel yazınıza ek olarak şunu da belirteyim o işkence türündeki en acı veren kısım kafaya dokunmaktır. Uzayan saçlar kafatası içerisine doğru giderken o kişinin kafasına dokunmak inanılmaz bir acı verirmiş.
    0 0
  • Ağrı'da Bulunan Dev PKK Kampı

    Bu kadar malzemeye 10 diş fircasi garibime gitti
    0 0
  • İngiltere Tarihi

    Eline sağlık hocam heyecanla bekliyoruz devamini
    0 0
  • avarlar

    @gimli hocam maşallahın var. Sayende çok şey öğrenmeye başladık...
    0 0
  • ASALA

    Türkiye'nin zamanında başına bela olmuş bir örgüttür.
    Açılımı "Armenian secret army for the liberation of Armenia” yani “Ermenistan’ın Özgürlüğü İçin Gizli Ermeni Ordusu” anlamına gelmektedir.
    ASALA 20'den fazla ülkede 100'den fazla silahlı eylem gerçekleştirmiş bunların başında da Türkiye gelmiştir.
    Bir ara sürekli diplomatlarımızı öldürerek dikkat çekmeye çalışmışlardır.
    Amaçları türkiye'nin doğusu ile Sovyet Ermenistan'ı kapsayan bir bağımsız Ermenistan kurmaktır bu bağlamda da 1975'te kurulmuşlardır.
    Diplotlarımızı öldürmelerinin bir diğer sebebi ise Ermeni soykırımını Türkiye'ye kabul ettirmektir.
    Fransa ve Yunanistan da ASALA'yı desteklemiş hatta bir ara ASALA, PKK ile işbirliği içerisinde olacağını açıklamış fakat 1985'te Orly Havalimanı Saldırısından sonra Abdullah Çatlı ASALA'yı sonlandırmıştır.
    0 0
  • II. Abdülhamid Döneminde Kurban Bayramları

    Bildiğiniz üzere II. Abdülhamid sosyal reformalara oldukça önem veren bir padişahtı. Hem İslam Halifesiydi hem de eğitime oldukça fazla önem verirdi (nadir bulunan bir özellik)

    Bu sosyal reformların en güzellerinden birisi de kurban bayramlarında gerçekleşirdi.
    II. Abdühamid, kurban bayramlarında kendi kesesinden ödediği paralarla Darülaceze, medrese, cami ve tekke gibi dinî kurumlara kurbanlık koyun gönderirdi.
    Arife günü ilgili kurumlara ulaşan bu koyunlar kesilerek yoksul halka dağıtılırdı. O dönem için oldukça ciddi büyüklükteki bu para sultanın kesesinden karşılanırdı.
    Ordudaki askerler de asla unutulmazdı. Askerler ramazan bayramalrında peynirli pide, şeker ve kavurmalı pilav ile hediyelendirilirlerdi.
    Bir farklı uygulama da hapishanedekiler için gelirdi. Cezasının 3'te 2'sini çekmiş mahkumlar af edilirdi.
    1897 Osmanlı-Yunan Savaşı ve Girit olaylarına denk gelen kurban bayramında ise oldukça değişik bir uygulama yapıldı. Girit'de zorluk çeken Müslümanlar için kurban kesilmedi ve o paralar Girit'teki Müslümanlara yardım eden komisyona bağışlandı.
    Öte yandan II. Abdülhamid, Hicaz demir yolu için tüm islam aleminde kampanya başlatmış ve tüm İslam alemindeki kurban derilerini toplatarak bunu müzayede sattırmış ve elde edilen gelirleri demiryolu inşaatına aktarmıştır.
    Sultan II. Abdülhamid Osmanlı'daki kurban bayramlarının reformunu gerçekleştiren padişah olarak bilinir.
    0 1
  • aziz sancar'ın anıtkabirde dua etmesine gelen tepkiler

    Değerli bir bilim adamımız. Ceketinin üzerinde Atatürk rozeti takarken, Osmanlı turası sembolleri içeren kravat giyiyor. İkisinin de bir arada olabileceğini belirten bir bilim adamımız. Tarihiyle gurur duyuyor ama Atatürk'ün zamanında yaptığı değişikliğe de saygı duyuyor.
    0 0
  • İkinci Dünya Savaşını Anlatan Kitaplar

    d&k yayınlarının world war ii kitabı, II. Dünya savaşının kutsal kitabıdır. @dunyasavaslarigazisi hocamız da bir soru cevap bölümünde bunu tavsiye etmişti. Fakat malesef türkçesi yok.
    0 0
  • II. Abdülhamid'i Tahttan İndirmeye Gelen Kişiler

    II. Abdülhamid'i Tahttan İndirmeye Gelen heyet Emanuel Karaso, Aram Efendi, Es'ad Toptani ve Arif Hikmet Paşa'dan oluşuyordu.
    Karaso, paralı bir İtalyan ajanıdır.
    Ermeni Aram Efendi ise II. Abdülhamid'den Ermenilerin intikamını almak için gelen adamdır.
    Es'ad Toptani, jandarma paşasıdır ve Arnavutluğun bağımsızlığı için savaşıp sayısız Türk'ü öldürmüştür.
    Arif Hikmet Paşa, kirli bir siyasi hayatı olan denizcidir.
    0 0
  • Osmanlı İmparatorluğunda Yahudilerin Tarihi

    12 Ekim 1579'da Sokullu Mehmet Paşa hançerlenerek öldürüldüğünde Osmanlı'da duraklama dönemi başlamıştır. Bu duraklama dönemi de Osmanlı'da altın çağını yaşayan Yahudilerin ekonomik anlamda geri gitmesini sağlamıştır.
    Tabi ki şu sözü de unutmamak lazım" Ortaklık ya para kazanırken ya da kaybederken bozulur" durum da aynen böyle olmuştur. Gerilen ekonominin ardından Yahudilere karşı bir ayrımcılık ve azalan bir hoşgörü ortamı oluşmaya başlamıştır. Öte yandan ticaretin azalması, ticaretin çoğunu elinde tutan yahudileri kültürel olarak da Avrupa'dan uzak tutmuş artık Yahudiler kültürleri ve ilimleriyle birlikte Osmanlı'ya gelmemeye başlamıştır.
    Öte yandan Avrupa'nın desteğini arkasına alan Rumlar bu fırsattan istifade ederek Yahudileri yerlerinden edip yüksek mevkilere yerleşmeye başladılar. Yahudilerin yerlerini artık Avrupa'nın desteğini arkasına alan Hristiyanlar alıyordu.
    Yahudiler bu durumda da ayaklanmadılar. Balkanlarda çıkan ayaklanma zamanında da milliyetçilik akımı zamanında da ayaklanma gerçekleştirmediler ki 19. yy'a kadar devletin tebası olarak görülüyorlardı.
    17.yy Sabetay Sevi, yahudileri 2'ye böldü. Kendisini mesih ilan eden Sabetay Sevi musevi bir din adamıydı ve hemen hemen her kıtadan müriti vardı. Yahudiler yüzyıllardır bekledikleri mesihin geldiğini zannettiler. Sabetay Sevi, İzmir doğumlu birisiydi ve mahkemece müslüman edildi. Bunun ardından ise Sabetaycılık başladı. Kimlikleri müslüman içleri yahudi olan kişiler. Sabetay Sevi müslüman olduktan sonra müritlerinin bazıları takibi bıraktı bazıları ise onunla birlikte Müslüman oldu.
    Sabetay Sevi ile aradığını bulamayan Yahudiler, hayal kırıklığına uğramış öte yandan kültürlerini de kaybetmişlerdi. Ana dillerinde ibadet yapamıyorlardı İbranice artık hayatlarından çıkmıştı. Bunun üzerine Seferad yahudileri için özel bir kitap basıldı ve Yahudilerin anlayacağı dilde dinleri anlatılmaya başlandı.
    Öte yandan Vaka-yı hayriye döneminden önce iyice yozlaşan yeniçeriler artık kontrol edilemiyor ve Yahudi evlerini basıp yağmalıyorlardı. Yahudilerin huzuru ortadan kalkmıştı.
    II. Mahmud'un Yeniçerileri ortadan kaldırmasıyla derin bir nefes aldılar.
    Sultan Abdülmecid döneminde ilk gazetelerini çıkarmaya başladılar.
    19. yy'da Yahudiler iyice kültürel olarak yozlaşmışlardı. Yanlış hahamlar Yahudilerin yabancı din öğrenmesinin dinden çıkmak anlamına geleceğini bile söylüyorlardı. Bağnazlık iyice artar duruma gelmişti.
    II. Abdülhamid döneminde ise Siyonizm akımı baş gösterdi. Her zaman Kudüs'ün daha önceden Yahudi bir Kral tarafından yönetildiğini ve buranın kendilerine ait kutsal topraklar olduğunu düşünen Yahudiler, ayaklanma başlattılar. II. Abdülhamid onlara belirli imtiyazlar verse de onlar daha fazlasını istedi "Osmanlı himayesindeki Filistin'i"
    Siyonistler, Filistin'e karşı Osmanlı'nın tüm dış borçlarını silmeyi teklif ettiler. Fakat II. Abdülhmaid "Osmanlı Filistin'den çekilirse orada kıyamete kadar kan durmaz" dedi ve vermedi. En sonunda da Siyonistler sahte bir ayaklanma ve saray baskınıyla II. Abdülhamid'i tahttan indirdiler ve daha sonraları İsrail'i kurdular.
    II. Abdülhamid daha sonraları şunu ifade etmiştir "Yanarım yanarım da benim ülkemde beni tahttan indirmeye gelenlerin birinin bile ülkemin vatandaşı olmamasına yanarım" demiştir.
    (bkz:II. Abdülhamid'i Tahttan İndirmeye Gelen Kişiler)
    0 1
  • atina okulu

    Plato'nun eseridir ve dünya tarihindeki ilk üniversitedir.
    0 0
  • william wallace

    Hepimiz o filmdeki meşhur sözü hatırlıyoruzdur sanırım "freedom"
    0 0
  • avustralya tarihi

    Harika bir yazı olmuş @bosveryaaa eline sağlık.
    1 cümle de ben ekleyeceğim. O yer altı kaynakları hala çıkarılmamıştır. Avustralya yer altı kaynaklarını çıkarmadığı halde bu kadar zengindir. Muhtemelen dünyadakilerin tükenmesini bekliyorlar çıkarmak için.
    Bu nedenle geleceğin en zengin ülkelerinden biri olacakları kesin.
    0 0
  • Yabancı Samuray William Adams

    Eline sağlık hocam çok güzel bir bilgiymis
    0 0
  • İsveç Tarihi

    Yarın en sevdiğin kısma geçiyoruz yani :)
    0 0
  • Amerika Birleşik Devletleri'nin Tarihi

    O konuda derinlemesine bir araştırma yapmadım, ama bu fikrin çürütüldüğünü anımsıyorum.
    0 0
  • Osmanlı İmparatorluğunda Yahudilerin Tarihi

    2 Bölümde anlatacağım. 1. Bölüm hazırdır, iyi okumalar...

    Öncelikle şunu belirtmek lazım: Osmanlı Devleti Yahudilerin Dünya üzerinde en rahat yaşadığı yerlerin başında gelir. Osmanlı'dan önce yahudilerin yaşam hakkı bile sınırlıydı.

    Şimdi başlayalım Osmanlı'daki Yahudilerin durumuna.

    Yahudiler Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans)'dan önce bile anadoludalardı. Nadoludaki tarihlerinin M.Ö 4. yy'a kadar dayandığı söylenir. Selçuklu Devleti Yahudilere kucak açmış vergi karşılığında onların Anadolu'da barınmasına izin vermişti. Osmanlı devleti kurulduktan sonra ise Bursa'nın fethi ile birlikte Yahudilerin bu topraklara geri gelmesine izin verildi ve burada özgür bir şekilde yaşam sürdüler. Mal mülk sahibi oldular.
    Osmanlı Devleti gerçek anlamda Yahudilerle ilk defa İstanbul'un fethinden sonra iç içe oldu. Anadolu topraklarını ele geçiren Osmanlı bu topraklarda var olan Yahudilerle iç içe bir yaşam sürmek durumunda kaldı.
    Yahudiler o dönem Rumca konuşuyorlardı ve bu Yahudilere Romanyot denirdi.
    Yavaş yavaş Osmanlı vatandaşı olan Yahudiler buradaki yaşamın rahatlığını diğer Yahudilere de anlatınca Avrupa'dan kovulan yahudiler teker teker Osmanlı'ya gelmeye başladılar.
    Öte yandan Fatih Sultan Mehmed de Yahudilere çok güveniyordu. İstanbul fethedildiğinde Haliç neredeyse Yahudi egemenliğindeydi. Fatih Anadoludaki Yahudi cemiyetlerine de mektup göndererek oradakileri de İstanbul'a çağırdı. Gerçi Fatih Suktan Mehmet İstanbul'un kuşatılması sırasında yahudilere "Eğer yardım ederseniz, din ve vicdan özgürlüğünüz olacak, sinegoklar onarılacak" demişti ve sözünü de tuttu. Hatta bir süre sonra Yahudileri belirli vergilerden de muaf tuttu. Fatih'e göre Yahudiler Hristiyanlardan daha yakındı bize.
    1470'de Bavyera Kralı bile ülkelerinden kovmuştu Yahudileri onlar da Osmanlı'ya geldiler.
    1492 yılında ise II. Bayezid İspanyolların elinden kaçan büyük bir Yahudi kafilesini Osmanlı'ya kabul etti. Ve bunları yükselme döneminde Osmanlı için kalifiye eleman olarak nitelendirdi ve kritik yerlerde görevlendirdi. Hatta II. Bayezid şu ünlü sözlerini söyledi
    « Bu Krala (Ferdinand) nasıl akıllı ve uslu Fernando diyebiliyorsunuz?
    Kendi ülkesini yoksullaştırıyor ve benimkini zenginleştiriyor. »
    Nitekim de öyle oldu. Barut imalata ve top dökümü konularındaki uzmanlıklarını Osmanlı'da değerlendirdiler ve bu şekilde Osmanlı donanması çok güçlendi.
    Tüm Avrupa Yahudileri kovuyordu. 1497'de de Portekiz 4-14 yaşları arasındaki tüm çocukların vaftiz edilerek Hristiyanlaştırılacağını belirtmişti. Bu da Yahudilerin dinlerini yaşayamaması demekti. Onlar da soluğu Osmanlı'da buldular.
    Özellikle 15. ve 16. yy'ın Osmanlı'nın yükseliş dönemi olduğunu da göz önünde bulundurursak Yahudiler için Osmanlı o dönemler yeryüzündeki en kıymetli yerdi.
    Osmanlı'ya da faydaları olmadı değil. Mesela Osmanlıya ilk matbaa'yı Yahudiler getirdi. Daha sonra Osmanlı'da devlet makamlarında da yükselmeye başladılar. Aslen bir harmoni mevcuttu. Rahat bir şekilde bir İslam devletinde dinlerini yaşıyorlardı.
    Osmanlı Yahudiler için sanki bir kurtuluştu, Yavuz Sultan Selim, Mısır'ı fethettiğinde Yahudiler Osmanlı'yı ayakta karşıladılar. Yavuz Sultan Selim, Yahudilere o kadar güveniyordu ki sarayın mali işlerini, hatta para basımını bile Yahudilere bırakmıştı.
    Kanuni döneminde de Osmanlı'ya müthiş bir sevgi vardı. Kanuni Macaristan'ı fethetmeye gittiğinde ülkede sadece Yahudiler kalmıştı, diğer herkes göç edip ülkeyi terk etmişti. Ama onlar da kendilerine verilen görevleri yaptılar. Yolsuzluk yapanı Devlete bildirdiler, imparatorluğun çıkarları için çalıştılar. O dönem yahudilerinin bugünkü İsrail hükümetinin başındaki yahudilerle alakası yoktu.
    16. yy'da da bu durum böyle devam etti. Hristiyanların fethettiği her yerden Yahudiler kaçıyor, Osmanlı'ya geliyorlardı. Yahudiler resmen Papa'dan nefret ediyordu.
    Kanuni Kudüs'ü fethettiğinde de derin bir nefes aldılar.
    Hatta eski diplomat Abba Eban, Mon Peuple adlı kitabında şöyle der:
    « İranlılardan, Romalılardan ve her istilacıdan sadece zulüm, kan ve işkenceye lâyık görülen Kudüs ve Yahudi halkı, Ancak Yavuz Sultan Selim'in Kudüs'ü fethetmesinden ve bu fethin Kanuni tarafından takviye edilmesinden sonradır ki, insanca yaşamanın, eşitliğin ne demek olduğunu ve huzur tadının ne anlama geldiğini öğrendi. »
    Bunun üzerine Kanuni'nin Kudüs duvarlarını tamir ettirmek için Mimar Sinan'ı görevlendirmesi ise Yahudilerin gönlünü feth etmiştir. Yahudiler Kanuni'ye gönülden bağlanmışlardır. Hatta hala İsrailliler bile o dönemden dolayı minnnettarlıklarını sunarlar.
    Herşey çok iyi gidiyordu, ta ki Sokullu Mehmet Paşa hançerlenip öldürülünceye kadar. Şimdi işler değişecekti...
    0 4
  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.