• Rusya'nın yüz akıdır. Öncelikle şunu kabul etmek gerekirdi ki Tolstoy, Dostoyevski olmasaydı Rusya hakkında aklımızda kalacak tek şey kadınları olurdu. Bu nedenle tüm Dünya'ya Rusların da bir edebiyatı olduğunu ve hatta bunun çok ileri seviyede olduğunu belirten kimselerden birisidir.
    Kendisine gelecek olacak;
    Sarhoş bir babanın ve hasta bir annenin oğludur. İkisi de belirli bir zaman sonra ölünce öksüz bir hayat yaşamıştır. Mühendislik okumuş ama edebiyata merak sarmıştır. 1846'da ilk kitabını yayımlayan Dostoyevki bir ara politikaya da yönelmiş bu da devlet aleyhine propaganda yapmaktan dolayı on ay hapis yatmasıyla sonuçlanmıştır. On ay hapisin ardından kurşuna dizilmek üzere olan Dostoyevski son anda diğer arkadaşlarıyla birlikte affedilmiştir. (Kaderin tam bir oyunu)
    Affedilmesinin karşılığı olarak verilen 4 yıllık cezaları da çeken Dostoyevski St. Petersburg'a dönüp yazmaya başladı. Bu sırada evlendi de.
    Kumara düşkünlüğü tam bir illetti, kumarbaz adlı romanında zaten farkedersiniz.
    Petersburg döneminde yazdıklarıyla bir anda dev bir isim oldu, şanı yürüyordu. 1881'de öldü ama tabutunun arkasından da 30 bin kişi yürüdü.
    En bilinen eserleri şunlardır: Ezilenler (1861), Ölüler Evinden Anılar (1862), Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870, Ecinniler (1872), Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879)
  • Sen zaten herşeyi çok güzel açıklamışsın ben de en sevdiğim 3 sözünü ekleyeyim:
    -Korku, yalan doğurur.
    -Bu dünyadaki en zor şey, kendi kendine sadık kalmaktır.
    -Cehennem, insan yüreğinde sevginin bittiği yerdir.
  • Dostoyevski: Puşkin Konuşması

    "Ana vatanı kalkındırmayı, ona yol göstermeyi emel edinecekleri yerde, genç nesil düşler içinde yaşamayı seçiyor. Rusya'yı ilgilendiren hiçbir konuyu öğrenmek bile istemeyip yabancı öğrenimlerin, kökü dışarıda fikirlerin peşine takılıyor. Sonuç olarak bu gün, bütün şüphelerin ötesinde, genç neslimiz kökü ve etkileri tümden dışarıda olan şu veya bu siyasî partiler tarafından avlanıyorlar. Ama öğrencilerimizden biri bu toplumdan bıkıp bunun dışına çıktığı zaman, halka dönüp halka varacağı yerde, kendisi için sisler içinde, bulanık bir yola giriyor ve dış ülkelere gidiyor. Avrupalılaşmak için kaçıyor. "Evrensel İnsan" olmak sevdasına kapılıyor ki bu da onu halkla olan ilişkilerinden koparıyor ve ayırıyor. Oysa ki asıl gerçek kurtuluşumuz halkta ve halkın arasına katılmaktadır; çok büyük bir konu bu. İşin asıl kötü yanı, akıllı ve zeki Ruslar'ın halktan koptuğunu halkın hissetmeye başlamış olmasıdır. Bunlardan "Halka Dönenler" ise halk tarafından hor görülmüşlerdir. Bu geniş ve çeşitli sebepler çökmüş Avrupacı-Rus toplumu tarafından yaratılmıştır. Asla ana vatanın gerçek halkı tarafından ortaya atılmamıştır. Ne bu topluluğun, ne de genç neslin halkımız hakkında en ufak bir bilgisi vardır. Halkın hayatını yaşayacakları yerde bu genç adamlar halkın en önemli kurallarını, mesela dini bile hor görmektedirler. Eğer bir kimse halka inmek ve halk arasında kalmak istiyorsa, her şeyden evvel halkı hor görmemeyi, ona yüksekten bakmamayı öğrenmelidir. Oysa bu bizim yüksek sınıfımız için imkânsız bir şeydir. İkincisi Tanrı'ya inanmalıdır insan. Bu da bizim Avrupalı Ruslarımız için imkânı olmayan bir şeydir."

Bu konuda 1 sayfada toplam 3 adet üst yorum vardır.

  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.