-
“Dehr-i fânîden nice cân, nice cânânlar geçer, / Bezm-i işretten aceb mestâne yârânlar geçer, / Bir nefestir cânımız yâr, leblerinde ber-kârâr, / Hey, bu fânûs-u safâ bir gün söner, canlar geçer”
Halil İnalcık -
“Aslında tarihçi değil edebiyatçı olmak istiyordum ama üniversitede tek bir kadro, tarih asistanlığı kadrosu mevcuttu ve benim de o kadroya ihtiyacım vardı”
Halil Inalcik
Buna benzer olarak İlber Reis'te önce tiyatrocu olmak istemiş ancak sanırsam becerememiş 24 yaşında bundan vazgeçip Minyatüre merak salmış ancak 'yeteneksiz' olduğu gerekçesiyle Güzel Sanatlar tarafından kabul edilmemiş ve en sonunda tarihçi olmuştur. Çok şaşar ve taktir ederim böyle adamları yani bir insan ancak üçüncü alternatifine girebilip onda da Türkiye'nin en iyisi olmayı nasıl başarır? Sanırım bunun tek cevabı kontrolden çıkmayan hırs. -
Kendisini Osmanlı tarihini dünyaya tanıtmaya ve Osmanlı'daki sosyolojik gelişime adamış bir idealist tarihçidir. Kendisi gibi idealist tarihçilerin çok azaldığı, deli raporlu tarihçilerin piyasayı devraldığı bir dönemde daha da saygıyla anıyoruz
Bu konuda 1 sayfada toplam 3 adet üst yorum vardır.