• Selam verdim, rüşvet değildir deyü almadılar. Hüküm gösterdim, faidesizdür deyü mültefit(iltifatlı) bolmadılar. Gerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar ama bütün sorduklarıma hal diliyle karşılık verdiler.

    Dedim: Ey arkadaşlar, bu ne fi’l-i hata ve çin-ebrudur (bu ne yanlış iştir, bu ne buruşuk surattır)?

    Dedim: – Benim maaş almamı uygun görmüşler ve bunun için elime bir tekaüt beratı vermişler ki vakıf gelirlerinden her zaman pay alam ve padişaha gönül rahatlığı ile dua kılam.

    Dediler: – A miskin! Sana zulüm etmişler ve tereddüt sermayesi vermişler ki, daima faydasız mücadeleler edesin ve gide gele uğursuz yüzler görüp uygunsuz sözler işitesin.

    Dedim: – Beratımın gereği niçin yerine getirilmez?

    Dediler: – Zevaiddir (vakıftan artan paraya bağlıdır), husulü mümkün olmaz (masraf o kadar çok ki para artmaz).

    Dedim: – Böyle vakıf hiç artansız olur mu?

    Dediler: – (Aslında artanı vardır, lakin) yönetim kademesinin masraflarından geriye bir şey kalmaz. (Daha açık söyleyelim;) onlardan kalsa bizden kalmaz ki sana verelim.

    Dedim: Vakıf malını böyle tasarruf (şahsi işlerde harcamak) vebaldir.

    Dediler: – Akçamız ile satın almışız (bu işi bulabilmek için hava parası ve rüşvet vermişiz), bize helaldir.

    Dedim: – Kanun uygulayıp teftiş etseler bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.

    Dediler: – Bu hesap, kıyamette alınır.

    Dedim: – Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişiz.

    Dediler: – Ondan dahi korkumuz yoktur, müfettişleri razı etmişiz.

    Gördüm ki sualime cevaptan başka nesne vermezler ve bu berat ile hacetim kılmağın reva görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim ve mey’us ü mahrum guşe-i uzletime çekildim. (Gördüm ki soruma cevaptan başka nesne vermezler ve bu izin belgesi ile isteğimi gidermeye layık görmezler, çaresiz mücadeleyi terk ettim; karamsar ve kırgın, yalnızlık köşeme çekildim.)

    Ben ona fitne ol bana âfet / Müteneffir ben ondan ol benden / Ben ona gussa ol bana mihnet / Mütenekkir ben ondan ol benden (Ben onun için oyun bozan, o benim için felaket. Ben ondan nefretli, o benden… Ben ona keder, o bana eziyet. Ben onu anlamadım, o beni…)

    Fuzuli- Şİkayetname
  • Bu şarabı dilenci içti, bey oldu gitti.
    Bu şarabı tilki içti, aslan kesildi.
    Bu şarabı ihtiyar içti, oldu delikanlı.
    Delikanlı içti, ömrü bir uzadı, bir uzadı, bir uzadı...

    Ömer Hayyam
  • tahir efendi bana kelp demiş
    iltifatı bu sözde zahirdir,
    maliki mezhebim benim zira,
    itikadımca kelp tahirdir.
    Nef'i
  • İstiyorsan Hakk’a varmayı, Meslek edin gönül almayı, Bırak saraylarda mermer olmayı, Toprak ol, bağrında güller yetişsin. Mevlana.

Bu konuda 1 sayfada toplam 4 adet üst yorum vardır.

  1. Yeni Konu Ekleme

    Bu alana yazacağınız yazı sizin konu başlığınız olacaktır. Eğer konunuz var ise listelenecek, eğer konunuz yok ise yeni konu ekleme sayfasına yönlendirileceksiniz. Konu başlığınızı yazdıktan sonra ileri butonuna yada enter butonuna basınız.

  2. Arama Butonu

    Arama butonuna basarak sayfaya yönlendirileceksiniz.